İMAM HATİPLERDE ‘Deizm’ Arttı İddiası

“ARAŞTIRMALARIMIZDA ORANLARA BİLE GİRMİYOR”

Ben hiçbir imam hatip talebesinin hiçbir Müslüman’ın Peygamber’i inkar eden bir teoriye tenezzül edeceği kanaatinde değilim demiştim. Ve deizmi tarif etmiştim. Deizm peygamberi inkar etmez. onların ifadesine göre hiçbir şeye karışmayan bir Tanrı, hiçbir işe karışmayan bir Tanrı. Allah demek istemiyorum özellikle. Ve peygamberi devreden çıkaran bir anlayış. Bu tarifin ardından hangi Müslüman böyle bir anlayışa meyledebilir demiştim.

Gazetecilerle bir araya gelen Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş gündeme dair sorular cevaplandırdı.

“DİNİ DEĞERLER TAHRİP EDİLİYOR”

Din konusundaki algı operasyonlarının yeni olmadığını söyleyen Erbaş “Yıllardır medyada en çok gündeme gelen din konusudur. Yorumlar ideolojik bir düzlemde ve önyargıyla yapılıyor. Dini değerler tahrip ediliyor. Sadece hedeflenen kurumu değil milyonları etkiliyor. Din üzerinden toplumu ayrıştıran faaliyetleri ve söylemlere karşı duyarlı olmalıyız. Din ve diyanet de ilgili haberlerde daha hassas olmalıyız.” dedi.

“DİN İSTİSMARI İLE MÜCADELE SEFERBERLİĞİ BAŞLATTIK”

15 Temmuz hain darbe girişimi sonra çok hızlı adımlar atıldığını ifade eden Erbaş “10.000’e yakın dosya oluştu. 3000 civarında ihraç oldu. Bir kısmı mahkemelerde suçsuz oldukları tespit edilince geri döndü. 200 civarında PKK’ya müzahir olanlar ihraç edildi. Soruşturmalar devam ediyor.” dedi. Erbaş ayrıcı FETÖ ile mücadelede “Din istismari ile mücadele seferberliği başlattık. 2 milyon kadar FETÖ ve diğer işin gerçek yüzünü ortaya koyan raporları kitap halinde bastık.” dedi.

İBB’DE İŞE ALINAN TERÖR ÖRGÜTÜ İLTİSAKLI DİAYDER ÜYESİ GASSALLAR

Erbaş, CHP’li İBB’de görev aldığı tespit edilen teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulan sözde Din Alimleri Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (DİAYDER) üyesi 3 gassalla ilgili, “İBB ile konuları medyadan okudum. Yetkililer gerekli çalışmaları yapacaktır. İçişleri bakanlığı ve İBB soruşturmalara devam ediyor. Milletin her bir ferdi gibi biz de diyanet olarak terör örgütüne müzahir kişilerin hiçbir kurumda olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle Gassallık gibi bir konuda hiç olmamalı.” ifadelerini kullandı.

Gündemi değerlendiren Erbaş, soruları yanıtlarken son dönemde Diyanet özelinde gündeme gelen, deizm ve ateizmin artışı, kendisinin geçtiğimiz hafta kullandığı “Korkudan araç alamıyoruz.” açıklaması gibi konulara açıklık getirdi.

DEİZM ARTTI ARAŞTIRMALARI

Erbaş, özellikle imam hatip öğrencilerinde olmak üzere deizm ve ateizm oranlarının arttığı iddiasını kabul etmedi.

Kendi yaptırdıkları araştırmalarda deizm ve ateizmin oranlara bile girmediğini söyleyen Erbaş, “Ateizim konusu çok eskiden beri gündemde ve kendileri kendi çaplarında propaganda yapan bir kurumdur. Dernekleri de var. Bununla mücadelede, doğru dini bilgiyi sünnet çizgisinden anlatmaktan geliyor. Ne kadar çocuğumuza ulaşabilirsek onları bu ateizmden uzak tutmuş oluruz. Netice itibarıyla insanların özgürlükleri vardır. Özgürlük alanlarına girmek mümkün değil. Biz vazifemizi yaparız gerisini Allah’a bırakırız. Verilen rakamlarının doğru olmadığını söylemek isterim. Deizim konusu gündemimize getirildiğinde bir kanala çıkmıştım ve şöyle söylemiştim: Deizm konusu özellikle imam hatip okullarında arttı denmişti.

“ARAŞTIRMALARIMIZDA ORANLARA BİLE GİRMİYOR”

Ben hiçbir imam hatip talebesinin hiçbir Müslüman’ın Peygamber’i inkar eden bir teoriye tenezzül edeceği kanaatinde değilim demiştim. Ve deizmi tarif etmiştim. Deizm peygamberi inkar etmez. onların ifadesine göre hiçbir şeye karışmayan bir Tanrı, hiçbir işe karışmayan bir Tanrı. Allah demek istemiyorum özellikle. Ve peygamberi devreden çıkaran bir anlayış. Bu tarifin ardından hangi Müslüman böyle bir anlayışa meyledebilir demiştim.

Hemen ondan sonra Diyanet olarak, hocalarımızla 3 günlük çalışma yaptık. Atezim, deizm, ve agnostisizm konusunda. Bundan 6 ay kadar önce yaptırdığımız araştırmada deist misin sorusuna cevap, orana bile girmedi. Bu sizin verdiğiniz çalışmaları kimler yapıyor bilmiyorum. Sayıları artsın diye yapılan ankatler var, onlarla karıştırmamak lazım. Diyanet olarak yayınlarımızla çalışmalarımızla gayretlerimize devam ediyruz.” diye konuştu.

Ali Erbaş’ın açıklamalarından satır başları:

KURUMA MAKAM ARACI ALMA KONUSU

Araç konusu tabii bizi üzen bir konu. Zannediyorum 7 sene kadar önce önceki başkanımız Mehmet Görmez Bey’i de son derece üzmüştü belli kesimler. O da kendisine tahsis edilen aracı iade etmişti. Biz ondan sonra mevcut araçlarımızla idare ediyoruz. Bu hususlar yetkililerle görüşülebiilir. Devletimize Allah zeval vermesin. Bu konuda idare etmeye devam ediyoruz.

“DİN İSTİSMARI VE ÖRGÜTLERİN BU ALANI DOLDURMASI”

Kader boşluk kabul etmez diye bir söz var. Siz bir alanı boş bırakırsanız. Oraya birileri tabii ki birileri kendi anlayışlarıyla girmeye çalışırlar. Biz Diyanet olarak toplumumuzun hiçbir kesimini mağdur bırakmadan doğru dini bilgi ile aydınlanması için elimizden geleni ortaya koyuyoruz. Din istismarı ile mücadeledemizin ana amacı budur. Yani aşırılıklardan uzak, hurafelerden uzak, birtakım terör guruplarına gençlerimizi çocuklarımızı kaptırmamak için 138 bin 650 mensubumuzla çalışıyoruz merkezden köylere kadar. 34 ilimizi ziyaret ettim her ilde gençlerden üniversitelere varıncaya kadar, bu konuları müzakere ediyoruz. Arzumuz ne FETÖ, ne PKK hiçbir zararlı grup etkili olmasın, bunların etkilerini kıralım. Bu işte en önemli kurum Diyanet İşleri Başkanlığı’dır. Bunun da farkındayız. her yerde devleti temsil eden önemli bir kurumuz. Biz bütün varlığımızla çalışmalarımızı yürütüyoruz.

LGBT KONULU HUTBE

LGBT konusu tabii ki bir Müslüman olarak kabul edilebilecek bir şey değil. ama insanlar özgürdür. Biz de okuyanlarız bizim amacımız doğruyu anlatmaktır. İnsanların bunu kabul edip etmemesi kendilerine kalmış bir şeydir. Neyin doğru neyim yanlış olduğunu İslamiyet penceresinden anlatmak sorundayız. Bu bizim vazifemiz. Nitekim 2020 yılı 24 Nisan’ınında Hacıbayram Veli Camii minberinden okuduğum hutbemde amacım, bu işi insanları bazı haramlar konusunda uyarmak idi ve bu uyarılarımıza devam edeceğiz.

DİYANET’E GÜVEN ANKETİ

Anket konusunda gelince bizim de yaptırdığımız anketler var. Dini hayat araştırması başlığı altında yaptırdığımız her ankette sonuçlar yüksek çıkıyor. Diyanet İşleri Başkanlığı’na güven son derece iyi durumdadır. Bu rakamların çok üzerindedir.

Hemen burada din görevlilerin saygın ahlaklı güvenli ve yeterli bilgiye sahip mi sorusuna hemen okuyorum; katılımcıların yüzde 79,8’i katıldıklarını belirtirken yüzde 13’ü çekimser, yüzde 6’sı ise katılmamaktadır.

Yaptırdığımız araştırmada din görevlileri yeterli bilgiye sahip mi sorusuna yüzde 70 katılımcı evet diyor. Yani yüksek rakamlar var. Biz o zamanlar yüzde 10’ların altına düşen anketler yapıldı ve bunların bilinçli olarak yapıldığı kanaatindeyim.

Cuma vakti çocuklara yönelik çalışmalarımız var. Çocuk dergimiz hakikaten çok sevildi. Bundan sonra Cim dergisini çıkardık. En başarılı çocuk dergisi ödülünü aldı. Çocuklarımız için ne yapsak azdır.”