ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Açık
19°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
22°C
Salı Az Bulutlu
24°C

İsmail Yaşa

Suudi Arabistan İslam Üniversitesi mezunu olan İsmail Yaşa, Diriliş Postasında köşe yazarlığı yapmaktadır. Katar El Arab gazetesi, Arabi 21 sitesi ve Ahbaru sitelerinde Arapça makaleleri yayınlanmaktadır.

    Veliaht Prens mahkemeye çağrıldı

    16.08.2020 00:00
    A+
    A-

    Suudi Arabistan’da kritik pozisyonlarda uzun yıllar görev yapan eski istihbarat subayı Saad el-Cebri’nin Washington’da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve yakın çevresi aleyhinde açtığı davanın yankıları sürüyor.

    Mahkeme, el-Cebri’yi öldürmek için infaz timi göndermekle suçlanan Veliaht Prens’e hakkındaki iddialara cevap vermesi için celp kağıdı gönderdi.

    Washington’daki mahkemeye çağrılan Suudi Arabistanlı diğer 13 yetkili ve memur arasında Ahmed Asiri ve Suud el-Kahtani gibi Cemal Kaşıkçı cinayetini planlamakla suçlanan ve İstanbul’daki davada gıyaben yargılanan isimler de var.

    Söz konusu 13 kişiden ikisi ABD’de ikamet ediyor.

    Belki o iki kişi mecburen mahkemenin çağrısına olumlu cevap verebilir.

    Fakat Veliaht Prens’in Washington’a gitmesi beklenmiyor.

    Halen Kanada’da yoğun güvenlik önlemleri altında yaşayan Saad el-Cebri’nin açtığı davanın nasıl sonuçlanacağını şimdiden kestirmek zor.

    Çünkü dava bir yönüyle siyasi ve ABD-Suudi Arabistan ilişkilerini doğrudan ilgilendiriyor.

    Bununla birlikte, sonucu ne olursa olsun davanın şu haliyle bile Kaşıkçı cinayetiyle imajı yerle bir olan genç prense darbe vurduğu kesin.

    Muhammed bin Selman, babasının yardımıyla önce amcası Prens Mukrin bin Abdulaziz’i ve daha sonra amcasının oğlu Prens Muhammed bin Nayif’i devre dışı bırakarak Veliaht Prens oldu.

    Bu süreçte ABD Başkanı Donald Trump ile damadı ve başdanışmanı Jared Kushner’in desteğini aldı.

    Suudi Arabistan toplumunu dönüştürmeyi ve ülkeyi bambaşka bir yer haline getirmeyi vaat ederek çok hızlı bir başlangıç yaptı.

    Kadınlara ve sosyal hayata yönelik reformlar, sinema ve eğlence sektörüne destek, 2030 Vizyonu ve petrole bağımlılığı bitirme vaadi, turizm yatırımları…

    Dev projelerin ilanına paralel olarak Batı medyasında para karşılığı yürütülen PR çalışmaları Muhammed bin Selman için “devrimci ve vizyon sahibi lider” imajı çizmeyi hedefliyordu.

    Fakat genç prensin düşüşü de yükselişi gibi hızlı oldu.

    Sahte starın ışığı söndü ve vaat edilen aydınlık geleceğin yerini koyu karanlık ve bilinmezlik aldı.

    O artık Kaşıkçı’yı başkonsolosluk binasında vahşice öldüren ve cesedini parçalara ayırarak yok eden bir çetenin lideri.

    Saad el-Cebri’yi öldürmek için Kanada’ya infaz timi göndermesi bu imajı iyice pekiştirdi.

    Bu arada Amazon’un kurucusu ve Washington Post’un sahibi Jeff Bezos’un cep telefonunu hackleme gibi vukuatları da oldu.

    Ne yaparsa yapsın alnındaki “katil” damgasını silmesi mümkün değil.

    Kaşıkçı cinayeti başta olmak üzere işlediği suçların laneti ölünceye kadar peşini bırakmayacak.

    Babasının ardından tahta oturup oturamayacağı tartışılıyor.

    Kral olsa bile birkaç yılda çizmeyi başardığı o kötü imaj değişmeyecek.

    Kaşıkçı’nın öldürülmesinin ardından Ankara’dan vahşetin üzerini örtmesini bekleyen ve teklifini kabul etmediği için Türkiye’yi hedef tahtasına oturtan Suudi Arabistan yönetimi, Saad el-Cebri davası dolayısıyla aynı cevvalliği Amerika’ya karşı gösteremiyor.

    Oysa İstanbul’daki davada sadece Muhammed bin Selman’ın adamları yargılanırken Washington’daki davada Veliaht Prens’in bizzat kendisi yargılanıyor.

    Bu çifte standardın ve tepki farkının sebebi belli.

    Çünkü Amerika’dan ölesiye korkuyorlar.

    Diriliş Postası 

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.