ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3361
EURO
35,1901
ALTIN
2.247,00
BIST
8.718,11
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
10°C
İstanbul
10°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
11°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
11°C
Cuma Az Bulutlu
12°C
Cumartesi Az Bulutlu
13°C

MODERN ZAMANLARDA İSLAMİ BAKIŞ AÇISI

01.02.2020 00:00
A+
A-

Modern çağda insanların algıları düşünceleri dini anlayış ve duyguları üzerinde operasyon yapılmaktadır. Bilimi de bu işe alet etmeye çalışan ve her şeyi dünyevi gösterme çabaları dünyada hızla yayılmaktadır. Kitleleri sekülerize etmeye çalışan bu güçler hayatın sadece bu dünyadan ibaret olduğunu cennetin ise yine bu dünyada yaşanabileceğini iddia etmektedirler.

İslam dünyasının içinde bulunduğu bu sıkıntılı durum ve modernitenin göreceli üstünlüğü bazı Müslümanları da etkilemektedir. İslam dünyasının aydınları bu girdaptan kurtulmanın yollarını aramakta herkes kendisine göre çözüm yolları üretmeye çalışmaktadır. Bu çabaların sonucunda yeni yeni fikir ve akımlar ortaya çıkmakta bu fikir ve akımların bir kısmı kadim islami geleneği savunurken bir kısmı da kadim geleneğin terk edilmesi, yeni bir din anlayışının geliştirilmesi taraftarlarıdırlar.

İslam dünyasındaki bu gelişmeleri incelediğimizde karşımıza iki ana grup çıkmaktadır. Birinci grup kadim geleneğe bağlı kalınmalı diyor. İslam dünyasının kaybettiği yerden ancak düştüğü yerden yeniden kalkabileceğini kadim geleneğin terk edilmesi sonucu bu duruma gelindiğini iddia etmektedir. Bu ümmetin izzetini kazanmasının tek yolunun kadim geleneği canlandırmak, ona sıkı sıkıya bağlı kalmakla mümkün olacağını savunmaktadırlar. Modernist düşüncenin tesirinde kalan kesim ise kadim geleneğe bağlılıktan dolayı İslam ümmeti kaybetti iddiasındadır. Kadim geleneğin terk edilmesi ile bu ümmet izzetine kavuşacak diye dusunmektedirler.

Kadim gelenek savunucuları Kur’an, sünnet ve ulemanın oluşturduğu çizgide sabit kalınmasının gerekliliğine vurgu yapmakta bu çizgi kaybedildiği zaman İslamın kaybedileceği iddiasındadırlar. Bu çizginin belli kaideler usullerle oluştuğunu bu oluşumun kolay olmadığını tarihi, ilmi tecrübenin bir sonucu olduğundan dolayı sağlıklı olanın buna sadık kalınmasıdır derler. Dini doğru yorumlama ve anlamanın sadece bu geleneği doğru anlama ve ona uymakla mümkün olabileceği kanaatindedirler.

Modernizmin çemberine düşmüş ondan etkilenmiş gruplar ise Müslümanların kurtuluşunun kadim geleneğin terk edilmesiyle mümkün olabileceğini savunmaktadırlar. Onlara göre ümmetin bütün sıkıntılarının kaynağı kadim gelenektir. Kadim geleneğin mutlaka terk edilmesi gerektiğine inanmaktadırlar. Hadislerin, tasavvufun, mezheplerin ve bu güne kadar bize ulaşmış tüm İslami muktesebatın terk edilmesi görüşündedirler.

Bu gruplar kendi içinde bir görüş, anlayış ve yol birlikteliği sağlayamamıştır.  Farklı yollar ve yöntemler ortaya çıkmış ümmeti birleştirelim derken ümmeti daha da çok bölmüş parçalamıştır. Modernist Müslümanlar diye adlandırılan bu gruplar modernitenin etkisinde kalmaları hesabi ile kendilerine ait özgün bir fikir üretememişler. Batının Hristiyanlıktan kopuş süreci olan  Rönesansı kendilerine örnek almışlardır. Bu gruplar tıpkı batının Hristiyanlık sürecinden sekülerizme evrildiği dönemde ki takip ettikleri yol ve yöntemleri benimsemişlerdir. Hristiyanlıktan Protestanlık mezhebinin ortaya çıkması, irili ufaklı dini yapı ve yorumlama biçimlerinin ortaya çıkması gibi bu modernist gruplarda aynı tuzağa düşmüşlerdir. Bunlardan bir grup Kur’an’a bağlı kalmayı diğer tüm İslam müktesebatının (Tefsir,Hadis,Fıkıh,Kelam,Mantık) terk edilmesini savunurken bazıları da Kur’an ve sünnetin tarihselliğine vurgu yaparak tarihselci bir yaklaşım sergilemekteler. 

Modernist İslamcılar bir çok farklı gruba ayrılmışlar. Ana gruplar olarak Kur’an’cılar,Mealciler,
Tarihselciler, Ondokuzuncular, Sosyalist İslamcılar (Anti kapitalistler),  Hadisleri Kur’an’a arz edelim diyenler, Neomutezileciler şeklinde bir çok ana gruplar oluşmuştur. Hatta bununla da sınırlı kalınmamış yeni resuller, mehdiler türemiştir.Bu da yetmemiş bu ana grupların alt grupları olan farklı gruplar oluşmuş. Her bir grup dini metinleri kendi anlayışlarına göre yorumlamaya kalkışıyor; hiçbir grubun din anlayışı, dini yorumlama biçimi, diğer grupların yorumlama biçimine uymuyor. Temelde çok büyük farklılıklar oluşmuştur.

 Kadim gelenekten kopan ortaya çıkan her yeni bir grup başlı başına  sekülerizme giden bir din halini aldılar. Örnek olarak; Dinde Kesin kati ve mütevatir olan namaz ibadeti konusunda bile hemfikir değillerdir. Bu gruplardan bazıları namaz yoktur derken bir grup namaz var lakin beş vakittir ancak her beş vakitte ikişer rekat olarak kılınır düşüncesindedir. Başka bir grup namaz, üç vakittir derken bir başka grup namaz vardır lakin bizim kıldığımız gibi ritüel bir ibadet değil yardımdır, diyor.Daha da önemlisi namaz var diyenler rekat ve vakit konusunda anlaşamadıkları gibi namazın kılınma şeklinin nasıl olduğu konusunda da fikir ayrılığına düşüyorlar. Örnek; Namazda selam 
var mıdır? Tahiyyat 
var mıdır?  Rüku  ve secdenin şekli nasıldır? Namazda hangi dualar ne kadar okunur? Ve benzeri sorular… Düşüne biliyor musunuz? Namaz gibi kati mütevatir maruf bir ibadetin özü ve teferruatında anlaşamayanlar, birbirine  bu kadar zıt anlayışa sahip olanlar acaba dinin esaslarında ne gibi farklılıklar sergilerler. İnsan bunları düşünmek bile istemiyor.
İslamın  yeniden izzetini kazanmasını savunan kadim geleneğin ümmeti böldüğünü iddia edenler aslında kendilerinin ne kadar Müslümanları böldüklerini, İslam'a ne kadar zarar verdiklerini göremiyorlar.

Özellikle Türkiye'de ortaya çıkan grup ve şahısları  sade, anlaşılır bir dil ile ilmi bir şekilde  ileriki yazılarımda teker teker etraflıca anlatacağım İnşaallah.

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.