Hamas İsrail’e Neden Saldırdı?

YAZININ SESLİ ANLATIMI

Hamas’a bağlı İzzeddin el-Kassam tugayları “Aksa Tufanı Operasyonu” ile siyonist İsrail’e karşı sofistike bir askeri saldırıya imza attı. İsrail’in hiç alışık olmadığı bu saldırı sonucu kayıplarının olduğunu İsrail medyasına konuşan askeri yetkililerin açıklamalarından öğreniyoruz. Verilen bilgilere bakılırsa “2 bine” yakın ölü ve esir alınmış İsrailli’nin olduğu söyleniyor. İleriki zamanda İsrail’in kayıpları hakkında daha sağlıklı bilgiler elde edeceğiz.

Yerli-yabancı basında en çok tartışılan konu şüphesiz şuydu: Hamas İsrail’in, orantısız karşılık vereceğini bile bile bu askeri operasyonu neden gerçekleştirdi. Bu soruya sağlıklı bir cevap verip tahlil etmek için öncelikle saldırı öncesi İsrail’de neler olup bittiğine baktıktan sonra Hamas, neden bu saldırıyı gerçekleştirdi sorusuna daha gerçekçi cevap verilebilir diye düşünüyorum. Saldırı öncesini bir hatırlayalım! Netanyahu, aşırı sağcı Ultra Ortodoks partilerle hükümet kurdu. Filistinli’lere yönelik ırkçı söylemleri nedeniyle ceza almış aşırı sağcı Itamar Ben-Gvir, Netanyahu tarafından yetkileri genişletilmiş, Ulusal Güvenlik Bakanlığının başına getirildi. İsrail Ulusal güvenliğin başına getirilen Itamar Ben Gvir şunları söylüyordu: “Son altı ayda 140 Filistinliyi öldürdük ve gelecekte daha fazla Filistinli öldüreceğiz. Buna fazlasıyla ihtiyaç var. Halk bizden daha çok Filistinli’yi öldürmemizi istiyor ve biz bunu yapmaya muktediriz.”

İsrail’de hızla nüfusu artan aşırı ortadoks yahudiler Netenyahu ile kurdukları hükümette İlk öncelikleri Filistin halkından gasp edilen topraklarda yeni yerleşim yerleri oluşturmak oldu. Bu doğrultuda İlk açıklanan hedef 10 bin yeni yerleşim yerleri açmaktı.. İsrail, yasalarına göre hükümetin çıkardığı kanunları yüksek mahkeme veto yetkisine sahip bir konumda bulunuyordu. Bu üst mahkeme Netenyahu hükümetinin, yapmak istediği yeni yerleşim yerlerine karşı olduğu biliniyordu. İsrail yasalarına göre en üst mercii olan yüksek mahkemenin yetkilerini kısıtlamak için aşırı sağcı ve ortadoks yahudilerle koalisyon hükümeti kuran Netenyahu, harekete geçti. İsrail Adalet Bakanı Yariv Levin, 5 Ocak’ta yargının yetkilerini kısıtlamayı ve iktidarın yüksek yargıç atamalarında söz sahibi olmasını sağlayan reform paketini açıkladı. Yargı düzenlemesinde, Yüksek Mahkeme’nin, Meclis’in çıkardığı kanunları bozma yetkisi, neredeyse ortadan kaldırılıyor hale getirilmeye çalışıldı.

İsrail’de, muhalefet partilerinin de içinde bulunduğu; yargı, asker ve geniş halk kitleleri büyük katılımların olduğu gösteriler yapmaya başladılar. Bu gösteriler İsrail’de öteden beri var olan kurumlar arası senkronize hareket etme geleneğine büyük bir darbe vurdu. Bu durum kurumlar arası ayrışma ve güçler arası çetin bir mücadeleye dönüştü. İsrail basınından takip ettiğimiz kadarıyla bu söylediklerimizi doğrulayacak gelişmeler olmaya başladı.

Emekli genelkurmay başkanları, eski istihbaratçılar, denizaltı subayları, hava kuvvetleri gibi birçok kesimden hükümetin yaptıklarını sorgulayan kitlesel protesto gösterilerine katıldıkları yönünde açıklamalar birbirini takip etti.

Önemli diyebileceğimiz bir diğer olay, ordudaki siber kuvvetlere bağlı aralarında albay, yarbay ve generallerin yer aldığı 150 kadar görevli personelin, yargı düzenlemesi durdurulmazsa bir sonraki eğitimlere katılmayacaklarını bildirdiler.

İsrail ordusundaki başkaldırı bununla da sınırlı kalmadı.. Özel operasyonlara katılan 400 yedek askeri istihbaratçı, iktidarın yargının ekarte edilmesi anlamına gelen yasayı hayata geçirmesi durumunda güvenlik teşkilatında hizmet vermeyi durduracaklarını deklare ettiler.

Likud partisinin başında bulunan Binyamin Netenyahu’ya, İsrail muhalefetinin tepkisinin asıl sebebi şüphesiz! Netenyahu hakkında açılmış bir çok dava vardı. Bunlardan kurtulmak için milliyetçi cephe ve ortadoks yahudi partilerle koalisyon kurarak yargılanmaktan kendini kurtarmaya çalışması gösteriliyordu.

Hamas’ın, siyonist İsrail’e saldırısını anlamak için bu hatırlatmaları şundan yapma gereği duyduk. Netenyahu iç kamuoyunda sıkışmış bir durumdaydı. İsrail’in bir çok şehrinde sivil itaatsizlik eylemleri çoğalarak artıyordu. Netenyahu, bu sıkışıklık durumdan kurtulmak için Filistin topraklarına bir saldırı başlatması bekleniyordu. İsrail muhalefeti tarafından bu olasılık defalarca gündeme getirildi. İsrail medyasında Netenyahu’nun, bu tarz bir saldırı planı içinde olduğuna dair birçok haber ve analiz yayınlandı..

Öncelikle şunun altını çizmek gerekir. Filistin toprakları bizlerin alışık olduğu normal hayat akışının olduğu toprak parçası gibi kesinlikle değildir. Siyonist İsrail askerleri periyodik olarak Filistin halkının arazilerine el koyma, masum Filistinleri öldürme, istedikleri bölgeyi bombalayıp masum Filistinlerin canına kastetmek gibi akla gelebilecek her türlü zulmün İsrail tarafından Filistin halkına yaşatılan bir bölgeden bahsediyoruz. Her an İsrail askerlerin, kurşununa hedef olmak bir Filistin’linin gündelik yaşamının bir parçası haline gelmiştir. Medyada gördüğümüz gazeteci geçinen bazı satılmış kalemler. Filistin topraklarını normal bir bölgeden bahseder gibi anlatmaları insanı kahrediyor.

Şimdi asıl sorumuza cevap arıyalım
Hamas, İsrail’in orantısız güç kullanacağını bildiği halde bu tarz bir saldırıyı niye yaptı?
Bu saldırıya sebep olarak gördüğümüz nedenleri maddeler halinde sıralamak istiyorum.

. ABD’nin baskısıyla Arap devletlerinin “İbrahim” anlaşmaları kapsamında Siyonist İsrail’le yakınlaşmaları. Hayata geçirilmeye çalışılan bu anlaşma Hamas dahil direniş gruplarını bitirmek için atılan en önemli adımların başında geliyordu. Bu saldırı ile İsrail’le anlaşmaya çalışan Arapların dahil olduğu İslam ülkelerini halkları nezdinde kamuoyu oluşturarak İsrail’den uzaklaştırmak. Dolayısıyla Hamas tarafından Arap devlet başkanlarına şu mesaj verildi. İsrail, sandığınız kadar güçlü bir devlet değil. İsrail’in çok övündüğü “demir kubbe” ve istihbarat kurumu “Mossad” çok güçlü gösterilmesi İsrail’in, propagandasından başka bir şey olmadığını göstermek istemeleri..

. İsrail iç kamuoyunda sıkışan Netenyahu’nun, Gazze topraklarına bir saldırı planı üzerinde çalıştığı biliniyordu.. İsrail’in bu saldırıyı yapmadan önce Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam tugayları tarafından baskın bir saldırı yapılarak İsrail’e büyük kayıplar vermek suretiyle ön almak.

. Netenyahu iktidarı tarafından Filistin halkından el koyularak gasp edilen yerlere Yahudilerin yerleştirilmesini önlemek. Gazze’ye sınır bölgesi olan;
İsrail yerleşim alanları Ofakim, Sderot, Yad Mordechai, Kfar Aza, Be’eri, Yeted ve Kissufim yerleşim yerlerine Hamas tarafından sızma yapılarak bir dizi saldırı gerçekleştirildi. Filistinli’lere ait bu bölgede yaşayan hırsız yahudi yerleşimciler artık güvende olmadıklarını bizzat yaşayarak gördüler. Bu tarz gasp edilen topraklara gelmek isteyen yahudi yerleşimciler, Hamas’ın İzzeddin el-Kassam tugayları, tarafından gerçekleştirilen “Aksa Tufanı Operasyonu” akıllarından hiç bir zaman çıkarmayacak ve bu bölgelerin onlar için güvenli olmadığını düşünmeye başlayacaklardır.

. Siyonist İsrail, gazze halkını ekonomik olarak yanına çekmek için pek çok güvenlik kontrol noktasından geçirilen 14 bin civarında gazzeli’nin çalışmak için İsrail’e geçişine izin veriyordu. Bu sayıya 10 bin kişi daha eklemek için İsrail hükümeti bir planlama içindeydi. Siyonist İsrail bu şekilde Gazze’ye sıkışmış halkı ekonomik kartı kullanarak Gazze halkını Hamas’a karşı kışkırtmaya çalışıyordu. Bu saldırı ile siyonist rejim bu kartı artık çok rahat kullanamayacak.

. İsrail, çıkaracağı doğalgazı Akdeniz’den Avrupa’ya taşınması projesi için farklı ülkelerle uzun süreden beri görüşme halinde.. Hamas’ın gerçekleştirdiği bu saldırı Filistin sorunu çözülmeden işgalci İsrail devletinin, doğalgaz projesi için belirlenen güzergahların güvenli olmayacağını İsrail’le işbirliği yapmak isteyen ülkelere bu mesajın iletilmesi..

Toparlayacak olursak, Hamas’ın İsrail’e yaptığı saldırı nefsi müdafaa olarak değerlendirilmesi gerekir. Toprakları gasp edilen, sistematik bir şekilde öldürülen, tüm çıkış noktaları abluka altına alınan, siyonist İsrail askerleri ve hırsız yahudi yerleşimciler tarafından her gün zulme maruz bırakılan, yok edilen, masum ve çok ağır bedeller ödeyen bir kitlenin varlığından söz ediyoruz. Hamas, niye bu saldırıyı yaptı diyenlere şunu sormak istiyorum?
Siyonist Yahudiler her gün saldırıyor, yok ediyor, öldürüyor ve Filistin halkının topraklarına el koyuyorlar. Ailesinden neredeyse şehit olmayan bir halkın varlığını çok çabuk unutuyoruz. Lütfen, Filistin’li müslümanların yaşadıklarını empati yaparak anlamaya çalışalım. Bu yapılanlar size, ailenize, yakınlarınıza ve topyekûn bir parçası olduğunuz bir topluma yapılsa ne düşünür nasıl bir ruh halinde olurdunuz. Bari birşey yapamıyorsak yanlış cümleler kurarak tüm müslüman halkların şerefi için savaşan Filistin halkını incitmeyelim yeter.

“Ya Rabbi zalimleri daha fazla sevindirme, mazlumları daha fazla ağlatma, görünen ve görünmeyen ordularınla mazlumlara katından yardımını esirgeme.” Amin…

Selam ve Duayla