ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
33,9903
EURO
37,8443
ALTIN
2.821,37
BIST
9.577,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
25°C
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Salı Hafif Yağmurlu
25°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
24°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
25°C
Cuma Yağmurlu
24°C

Gıda Güvenliği

Gıda Güvenliği
15.08.2024 23:12
A+
A-

Günümüzde güvenlik kavramına ilişkin genişletilmiş tanımlamaya gıda güvenliği de girmektedir. Gıda güvenliği konusu ele alınırken gıda güvenilirliği, gıda egemenliği, gıda paylaşılabilirliği ve gıda sürdürülebilirliği kavramları ile birlikte ele alınmaktadır….

Günümüzde güvenlik kavramına ilişkin genişletilmiş tanımlamaya gıda güvenliği de girmektedir. Gıda güvenliği konusu ele alınırken gıda güvenilirliği, gıda egemenliği, gıda paylaşılabilirliği ve gıda sürdürülebilirliği kavramları ile birlikte ele alınmaktadır ve alınmalıdır da! Bu konuda Birleşmiş Milletler Dünya Gıda Örgütü (FAO) ve kimi uluslararası kuruluşların birlikte hazırladığı “The State of Food Security and Nutrition in the World (Dünya’da Gıda Güvenliğinin ve Beslenmenin Durumu Raporu)“ adlı bir rapor her yıl yayınlanmaktadır (FAO, IFAD, UNICEF, WFP and WHO, 2023). Diğer yandan günümüzde gelişme modeli olarak “Birleşmiş Milletler 2030 Gündemi: Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları (SKA)“ uluslararası düzlemde genel kabul görmüştür. Bu modelde yer alan 17 adet SKA’nın içinde özellikle biri de gıda güvenliğini ilgilendirmektedir. Bu sürdürülebilir kalkınma amacı, ‘Açlığa Son’ kısa başlığıyla anılan SKA 2 olup, açılımı da “Açlığı bitirmek, gıda güvencesine ve iyi beslenmeye ulaşmak ve sürdürülebilir tarımı desteklemek“ olarak verilmektedir. FAO da andığımız son 2023 raporunda hem SKA 2 hem de SKA11 perspektifini entegre olarak esas almış gözükmektedir. Raporun bu yılki alt başlığı şöyle: “Kırsal – Kentsel Sürekliliğinde Kentleşme, Tarım Sistemlerinde Dönüşüm ve Sağlıklı Diyetler“.

Gıda Sorunsalında Kavramlar

Gıda sorunsalı ele alınırken “security, safety, shareability, sovereignty ve sustainability“ kavramları birlikte ele alınmalıdır. Kavramların İngilizceleri dilimize çevrilirken ortaya çıkan kimi karışıklıklar olup onları netliğe kavuşturmak yararlı olacaktır.

Gıda Güvenliği (Food Security)

Gıda güvenliği, herkesin aktif ve sağlıklı bir yaşam için diyet gereksinimleri ve gıda tercihleri ışığında her zaman fiziksel, sosyal ve ekonomik olarak yeterli, güvenilir (safe) ve besleyici gıdaya ulaşabilme durumudur. Gıda güvenliğinin dört boyutu vardır: gıdanın üretim ve dağıtım bazında bulunabilirliği (availability), hanehalkınca gıdaya ulaşılabilirlik (access), hanehalkının gıdadan yeterli besini ve enerjiyi alabilmesi anlamında yararlanılabilirlik (utilization) ve bu durumun hanehalkı için her zaman istikrarlı biçimde olması (stability).

Gıda güvenliğinin belli bir bölgede belli bir zaman aralığı için olmaması durumuna “ani gıda güvenliksizliği (acute food insecurity)“ denilir ve kısa erimli önlemlerle çözümlenebilir. Yapısal nedenlerle uzun bir dönem boyunca ısrarlı biçimde gıda güvencesizliği durumuna “süreğen gıda güvenliksizliği (chronic food insecurity)“ denilir ve orta ve uzun vadeli önlemlerle çözümlenebilir. Kimi yazarlarca açlık ve gıda güvencesizliğinin zıddının aşırı şişmanlık olduğu belirtilerek kökendeki eşitsizliğe dikkat çekilmektedir.

16 partnerin oluşturduğu FSIN’nin ‘Küresel Gıda Krizleri 2023’ raporuna göre, 2022’de 58 ülkede yaklaşık 258 milyon insan “ani gıda güvenliksizliği“ yaşıyor. Bu durumun nedenleri raporda şöyle belirtilmiş: Çatışma – Güvenliksizlik / Aşırı hava olayları / Ekonomik şoklar. Raporda bu durumun 5 evresi olduğu belirtilmiş: Minimal / Stresli durum / Kriz durumu / Acil durum / Felaket.

Gıda Güvenilirliği (Food Safety)

Tüketilen bir gıda maddesinin bir sağlık sorununa yol açmamasına ilişkin kesinliği sağlamak için gereken gıda yönetimini ifade eden kavramdır. Sürekli çıkan yeni teknolojiler ve yeni süreçler ve çözüm için gereken iş birliğinin büyümesi bu kavramın sürekli değişkenlik göstermesine yol açmaktadır. ABD’deki FDA (Gıda ve İlaç Örgütü) bu kavramın kapsamını güvenilir (safe), sağlıklı (wholesome), içme suyu ve kanalizasyon boyutlarında sıhhî (sanitary), yasalara uygun olarak düzgün biçimde etiketlenmiş ve yanı sıra kimi belirlenmiş alanlarda çaba harcanması olarak tanımlıyor. Bu alanlar da şöyle: Gıda kaynaklı mikrobik hastalık, gıdaların içindeki doğal toksinler, gıdalardaki –tarımsal mücadele ilaç vb.– kalıntılar, gıdalardaki besin ögeleri, yasal olarak onaylanmış gıda katkı maddeleri, genetiği değiştirilmiş organizmalar.

Gıda Egemenliği (Food Sovereignty)

Dünyada tarım sektörünün üretim girdilerinden (tohum, tarımsal ilaçlar vd.) üretime (sözleşmeli çiftçilik vb.) ve hatta ürünlerin pazarlanmasında ÇÜŞ’lerin denetimi söz konusu olunca, uluslararası bir çiftçi ve küçük gıda üreticisi örgütü olan La Via Campesina tarafından 1993 yılında bu kavram ortaya atılmıştır. Gıda egemenliği kavramı ile gıda üretiminin yerel kaynaklara dayandırılmasının öneminin altı çizilmekte; adil, güvenli, sağlıklı ve sürdürülebilir bir tarımsal üretim olanağı sağlayacak ticaret politika ve uygulamalarının gerçekleştirilmesine işaret edilmektedir. Gıda egemenliği için La Via Campesina tarafından yedi ilke belirlenmiştir. Bu yedi ilke; 1) Gıda temel bir insan hakkıdır 2) Toprak reformu 3) Doğal varlıkların korunması 4) Gıda ticaretinin yeniden düzenlenmesi 5) Küresel açlığın sonlandırılması 6) Sosyal barış 7) Demokratik kontrol olarak saptanmıştır. Bu ilkeler genişletilerek ve geliştirilerek daha kapsamlı somut siyasa hedeflerine dönüştürülmesi önerilmektedir. Gıda egemenliği aynı zamanda bir mutfak savaşları olgusunu da içermektedir. Örneğin geç kapitalizmin “fast food“ (eleştirel söylemle junk food-çöp gıda) yemek tarzı ve “McDonaldlaştırma“ tam da bu bağlamda tipik bir örnek olarak karşımıza “Cocacolonization“ sürecini getirmektedir. Gıda egemenliği konusuna dikkat çeken Osman Nuri Koçtürk’ün “Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi“ adlı yapıtı oldukça eski ama bir klasiktir, yeni tıpkıbasımı da yapılmıştır. Koçtürk yapıtında emperyalist gıda tekellerinin zeytinyağının yerine margarini nasıl yerleştirdiklerini (hatta bu amaçla yapılan kültürel mücadeleyi de içeren biçimde) ve ABD gıda yardımlarını çok yazınsal bir dille anlatır.

Gıda Paylaşılabilirliği (Food Shareability)

SKA2’nin vurguladığı açlık sorununun nedeninin gıda yetersizliğinden çok adaletsiz gıda dağıtım sistemi olduğu genel kabul görmüş bir düşüncedir. İşte bu kavramla bu soruna dikkat çekilmek istenmektedir. Bu kavramın ilk kez gündeme gelmesi dolaylı olarak 2009 yılında New York’ta toplanan BM Küresel Gıda Krizi ve Gıda Hakkı toplantısında şu ifadeyle ortaya atılmıştır: “varsıllar, komşuları, tüm insan ve canlıların ortak yaşam alanı olan dünya üzerinde olumsuz etkiler yaratan yaşantı ve tüketim yapılarını değiştirmelidirler”.

Açlığa neden olan adaletsizliğe son vermeyi özgörev edinmiş düşünce kuruluşu olan ve Food First (Institute for Food and Development Policy) adlı kuruluş, kapitalist sistem ile gıda sisteminin hastalıkları arasındaki bağı ortaya çıkarmaya çalışmakta, gıdanın emtiaya nasıl dönüştürüldüğünü, çiftçilerin geçim kaynaklarının nasıl yok olduğunu, gezegenin ve insanların sağlığının nasıl yok edildiğini göstermeye çabalamakta, yiyecek merceğinden bakarak büyük toplumsal yoksunlukları ve çevresel maliyetleriyle kapitalizmin tarihsel işleyişini aktaran dikkat çekici bir açıklama sunmaktadır.

İlk iki kavramın (gıda güvenliği ve gıda güvenilirliği) gıda sorunsalının çözümünde temel amaç olduğu açıktır. Son iki kavram (gıda egemenliği ve gıda paylaşılabilirliği) ile kapitalizmin piyasa başarısızlıklarına ve gıda emperyalizmine dikkat çekilmektedir. FAO’nun 2014’te ortaya koyduğu Gıda Güvenliksizliği Deneyim Ölçeğine (Food Insecurity Experience Scale: FIES) göre gıda güvenliği durumu üç düzey olarak tanımlanmıştır:

Gıda güvenliği (gıdaya hem nitel hem de nicel olarak yeterli erişim durumu)
Ilımlı gıda güvenliği (hanehalkının gıdayı elde edebilmelerindeki belirsizlikler nedeniyle gıdanın niteliğinde veya niceliğinde vazgeçme durumu)
Şiddetli gıda güvenliksizliği (hanehalkının gıdasız kalması, hatta günlerini hiçbir şey yemeden geçirmeleri)

Gıda maliyetleri ve gıdaya parasal güç boyutunda erişebilmeyi ele alırken diyet tipleri üçe ayrılmaktadır:

Salt enerji gereksinmesini sağlayan diyet (energy sufficient diet): iş için gerekli olan kalorinin buğday, pirinç gibi nişasta bazlı yiyeceklerle sağlandığı diyettir.
Besinlerin yeterli miktarda alındığı diyet (nutrient adequate diet): 23 makro ve mikro besinin dengeli bir karışımla alındığı diyettir.
Sağlıklı diyet (healthy diet): ikinci diyet tipine göre daha zengin bir diyet olup, yeterli kalori ve besinin farklı gıda gruplarından farklı gıdalarla alınması anlamında bir diyettir.

FAO, diyet tipinin sağlık ve iklim değişikliği açılarından saklı (gizli) maliyetlerinin ölçülebilmesi için sağlıklı diyeti de dört alt tipe ayırıyor: hayvansal gıdaların az veya biraz kullanıldığı yarı vejetaryan yani fleksitaryan (flexitarian) diyet, balıktan başka et ürünün kullanılmadığı pesketaryan (pescatarian) diyet, mandıra ürünleri ve yumurtanın yenip et ve balığın yenilmediği vejetaryan (vegetarian) diyet ve mandıra ürünleri ve yumurtanın da yenilmediği vegan (vegan) diyet. Diyet konusunda uluslararası sermayenin kimi diyetleri desteklediği, bu konuda farklı bir çizgi izlenmesi gerektiği konusunda Campbell’in dilimize de çevrilen ‘Çin Mucizesi’ oldukça önemli bir yapıttır. Bunların her birinin sağlık ve iklim değişikliği konularında saklı maliyetleri (arazi kullanımından enerji kullanımına, su ayak izine dek) farklı sonuçlar olarak çıkmaktadır.

Prof. Dr. Melih BAŞ / TASAM

ETİKETLER: , ,
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.