Türkiye’nin yangınları söndürmekte ‘aciz kaldığı’ algısını yaymak için sosyal medyada başlatılan “Help Turkey” manipülasyonunda yeni detaylar ortaya çıktı. Gece yarısı paylaşılan 2 milyon 538 bin tweetin yüzde 71’ine karşılık gelen 1 milyon 813 bini yani yaklaşık 2 milyonu aynı merkezden atıldı.
Help Turkey’ etiketinin ürkütücü analizi
Önceki akşam, Instagram ve Twitter’da başlatılan ‘Help Turkey’ başlıklı uluslararası itibarsızlaştırma kampanyasının paylaşım trafiğinin analiz raporuna eriştim. Açıkçası ürktüm de. Twitter’da dakikalar içinde tüm dünyayı ayağa kaldıracak bir mekanizma kurulmuş. Detaylarını okuyunca siz de hak vereceksiniz.
“Türkiye’ye yardım edin!” çağrısıyla başlatılan ‘Help Turkey’ kampanyası, yüksek takipçili “influencer” olarak adlandırılan hesaplar üzerinden ilk olarak Instagram aracılığıyla paylaşıldı.
Geç saatlerde başlatılan bir çalışma olmasına rağmen aynı etiket, Twitter üzerinden kısa sürede dünya gündemine taşındı. Paylaşımların birçok dilde kopyala-yapıştır içerikler ve aynı görseller ile yapılması, bu işin organize ve tek merkezden idare edildiğine dair önemli bir işaretti.
Peki, yanlış bilgiler ile ülkemizin imajına zarar vermek isteyen görseller kullanan ve gece vakti başlatılan bu çalışma neyi hedefliyordu?
Yüksek takipçili fenomen olarak adlandırılan kişilerin öncülüğünde başlatılan dijital algı operasyonundan, bot hesaplar ve yazılımlar da kullanılarak istenilen sonuç elde edildi. Kopyala-yapıştır şekilde paylaşılan yalanlar, tüm dünyaya gerçekmiş gibi gösterilmeye çalışıldı.
‘Help Turkey’ etiketinin Twitter’daki sürecini analiz eden uzmanların hazırladığı rapora eriştim. 1 Ağustos gecesi saatler 23.30’u gösterdiğinde, etiketle birlikte 311 bin, 00.30’da ise 918 bin tweet atılmış. TT çalışması 00.40 sularında Twitter’ın dünya gündemine girdi. Saatler 02.30’u gösterdiğinde ise 2 milyonun üzerinde paylaşım yapıldı. Bu, şu demek: Üç saatlik süreçte dakikada 11 binden fazla tweet atıldı. Bu mümkün mü? Doğal yollardan çok mümkün değil ama görüldüğü gibi yapılabiliyor. O kısmına da değineceğim.
#HelpTurkey etiketinin ilk yayılımından 11 saat sonra, yani ertesi sabah 10.30’da bu etiket Twitter tarafından spam olarak algılandı ve gündemden silindi.
Peki, üç saatte Türkiye’yi dünyaya rezil etmeyi hedefleyen 2 milyon 538 bin tweet nasıl paylaşıldı? Bu tweetlerden 868 bin tanesinin 14 bin 710 hesaptan atıldığı belirlendi. Bu hesapların çok büyük bir kısmı yeni oluşturulmuş ve sahte görünümlere sahipler. Dikkatli Twitter kullanıcıları fark etmiştir. Son günlerde ve özellikle yangınlarla yapılan paylaşımlara saldırgan cevaplar yazan Twitter hesaplarına bakılırsa, profillerinde oluşturulma tarihi olarak ‘Temmuz 2021’ yazdığı görülecektir.
Bir önemli detay daha vereyim. #HelpTurkey etiketine paylaşım yapan ve daha eski tarihli oluşturulmuş 26 bin 713 hesabın ise 45 dakika gibi bir sürede 945 bin Tweet attığı tespit edildi. Yani bir hesaptan 45 dakika içinde ortalama 33 tweet atılmış. Bu mümkün mü? Eğer bir Twitter kullanıcısı kendisini bu işe adadıysa saatte 300 tweet de atar. Gece yarısı bu performansı ortaya koyacak 26 bin kişi bulmak ise imkânsız. Lakin ‘bulmuş gibi’ yapılabiliyor. Bot hesaplardan, yazılımlar marifetiyle belli zaman aralığında üst üste paylaşımlar yapılabiliyor. Twitter’daki gündeme sokulan birçok etiketin böyle oluşturulduğu biliniyor. İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü, Haziran 2015 ila Eylül 2019 arasında yaptığı yeni araştırmaya göre Türkiye trendlerinin yüzde 47’sinin sahte olduğunu açıklamıştı. Aynı enstitü 2020 yılını ve 2021’in geride kalan yedi ayını araştırsa sahte trend oranı yüzde 60’ları geçecektir.
Yeniden ‘Help Turkey’ etiketine dönersek; paylaşım yapan hesap başına ortalama 50’ye yakın tweet düşüyor. Elde edilen veriler bizlere şunu gösteriyor: Etiketle alakalı paylaşımların yüzde 71’ine tekabül eden 1 milyon 813 bin tweet, otomatik olarak aynı merkezden oluşturulmuş. Bu da Instagram’dan Twitter’a taşınan ‘Help Turkey’ etiketinin nasıl dijital provokasyona dönüştürüldüğünü gözler önüne seriyor.
Sosyal medyanın olağan akışına tamamen ters bir şekilde gerçekleştirilen bu çalışmanın 11 saat sonra aniden listeden kaldırılması, oluşturulan gündemin organik olmadığını ve gerçek dışı olduğunu ortaya koyuyor.
Sosyal medya dezenformasyonları konusunda çalışmalar yürüten akademisyen Marc Owen Jones ise ‘Help Turkey’ ile alakalı yaptığı çalışmada sizlere aktardığım analizin sağlamasını yapıyor. Owen Jones da çalışmanın sahte ve bot hesaplarla gerçekleştirildiğini tespit etti.
Jones, gündem sabotajcılarının kullandığı bir yöntemi de deşifre etti. Sahte ve bot hesaplardan atılan tüm tweetlerin hızlı bir şekilde silindiğini ve organize hareketin takibini zorlaştırmak ve hesaplarda iz bırakmamak için kullanıcı adlarının nasıl değiştirildiğini uygulamalı olarak hesabından yayınladı.
Bütün bu kurgu, bundan sonrası için ürkütücü izler taşıyor. ‘Help Turkey’ etiketi üç saatlik yapay bir performans ile Türkiye gündemini esir alıp dünyanın da dikkatini çekti. Ben bundan sonraki yapay gündemler için bir test yapıldığını düşünüyorum. Yeni Şafak’ın dünkü ”BU NEYİN PROVASI”manşetini bu minvalde değerlendirmek gerekiyor. Yangınlar sönecek elbet ama sosyal medyada yakılan ateş her gün yeni bir dezenformasyonla daha da körüklenecek.
YENİ ŞAFAK / Ersin Çelik