KHK’lar ile devletten temizlenen FETÖ’cülere yeniden işbaşı yaptırmayı vaat eden Kılıçdaroğlu, Türk devletine ve milletine hizmeti mukaddes bir görev olarak bilen gençliğe adeta savaş açtı. Mesele ne TÜGVA, ne TÜRGEV ne de Ülkü Ocakları. Bu aslında “küresel bir saldırının” sadece içerideki ayağı.
15 Temmuz’un hemen sonrasında firari FETÖ’cü Today’s Zaman’ın Genel Yayın Yönetmeni Abdullah Bozkurt tarafından hazırlanan ve ABD’li Siyonist-Türk düşmanı Michael Rubin eliyle dünyaya duyurulan raporda, darbenin bastırılmasında bazı STK’ların rol aldığı ifade ediliyordu. İddiaya göre Ülkü Ocakları, TÜRGEV ve TÜGVA başta olmak üzere milli duruşlarıyla öne çıkan bazı kuruluşlar gençleri “darbecilere karşı harekete” geçirmişlerdi. Onlara göre bu gençler, Erdoğan’ın gönüllü askerleriydi.
Gençliğimizi hedef tahtasına oturan saldırı bundan sonra hız kazandı. Önce Fransa Ülkücü Hareketi yasakladı. Ardından Almanya’da PKK’nın faaliyetlerini destekleyen bir parti bu ülkede de Ülkü Ocakları’nın yasaklanmasını talep etti. Son olarak ABD Temsilciler Meclisi Ülkü Ocakları’nın terör örgütü olarak kabul edilmesiyle ilgili çalışma başlattığını duyurdu.
SALDIRI EMRİ BATI’DAN
CHP tarafından gençlik derneklerine yönelik başlatılan itibarsızlaştırma operasyonunun, aslında ABD ve Avrupa ile eş zamanlı olarak yürütüldüğü çok açık. Kılıçdaroğlu yaptığı açıklamalarda bu derneklerin yurtlarında kalan gençlerin torpille devlet kurumlarına atandığını ve diğer gençlerin hakkının yendiğini iddia ediyor. Bununla yetinmiyor, bu derneklerin yurt binalarına el koymayı vaat ediyor. Bu toplumsal kışkırtmanın bir suç olduğu gerçeğini bir kenara koyalım.
Peki, bu derneklerin Ak Parti döneminde İBB bütçesiyle paraya boğulduğu iddiası doğru mu? Bu iddia bizzat CHP’li İBB yönetimi tarafından Küçükçekmece 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilen resmi yazıyla yalanlanmış durumda. Torpille devlet kadrolarına atama yapıldığı iddialarını gündeme getiren pek çok CHP’li isim ise söyledikleri bizzat adı geçen kişiler tarafından yalanlanınca paylaşımlarını silmek zorunda kaldılar. Çünkü isimleri çarşaf çarşaf yayınlanan kişilerin çoğu devlet memuru dahi değildi. cismi geçen memurların çoğu ise iddia edildiği gibi bu derneklerde yöneticilik yapmamıştı.
TERÖRİSTE AF, GENÇLİĞE DÜŞMANLIK
Buna karşın Kılıçdaroğlu’nun yeniden görev vermeyi vaat ettiği KHK’lılar kim? 1980 darbesinden itibaren devlete sızmayı başarmış; örgüt tarafından çalınan sorular sayesinde sınavlarda hileyle Ordu’dan bürokrasiye, öğretmenlikten polis memurluğuna kadar pek çok göreve getirilmiş militanlar. c
Kılıçdaroğlu’nun desteklediği sözde çağdaş dernekleri de çok iyi tanıyoruz. Genç kızları ikna odaları denilen hücrelerde sorgulayanlar, inancından vazgeçmeleri karşılığında öğrenim burslarını rüşvet olarak dağıtanlar onlardı.
Peki TÜGVA ve TÜRGEV gibi dernekler ne iş yapıyor? Türkiye’de faaliyet gösterdikleri yüzlerce yurtta binlerce öğrenciyi barındırıyor. Başarılı öğrencilere tüm eğitim hayatı boyunca ücretsiz yurt hizmeti veriyor. Burs sağlıyor, eğitimlerine destek veriyor.
Şimdi söyleyin: Bu gençler çalınmış sorularla girdikleri kadrolar sayesinde devletine ihanet eden, milletine kurşun sıkan teröristler olmadıkları için mi hedef tahtasındalar?
Murat Özer / Diriliş Postası