Çin'de, 30 yılı aşkın süre uygulanarak ülkenin kalkınma hamlesinin parçası olarak görülen "tek çocuk politikası"nın kaldırılmasına ve iki çocuğa izin verilmesine rağmen yenidoğan sayısındaki düşüşün önüne geçilemiyor.
Çin Ulusal İstatistik Bürosunun hafta başında ülkenin 2018 nüfus büyüme rakamlarını açıklamasıyla düşen doğum ve nüfus büyüme oranı, artan yaşlı nüfus ve azalan çalışabilir kişi sayısı, iki çocuk politikasının da çocuk sayısını artıramadığını gösterdi.
Açıklanan verilere göre, ülkede 2018’de 15 milyon 230 bin bebek dünyaya gelirken, 9 milyon 930 bin kişi hayatını kaybetti. Çin nüfusu 2018’de 5,3 milyon artışla 1 milyar 395 milyon 380 bine ulaştı.
Ülkede 30 yıldan fazladır uygulanan tek çocuk politikası 1 Ocak 2016’da Çin Ulusal Halk Kongresi’nin kararıyla kaldırılarak çiftlerin ikinci çocuk sahibi olmasına izin verilmişti. Bununla birlikte 2016’da yenidoğan sayısı 2000’den beri en yüksek sayıya ulaşsa da 2017’de, 2016’ya göre 600 bin azaldı. Yenidoğan sayısı 2018’de ise 2017’ye göre 2 milyon düştü.
Çin’de 2017’de bi̇nde 12,43 olan doğum oranı da 2018’de bi̇nde 10,94’e geriledi.
Dünyada halen en kalabalık nüfusa sahip ülke ünvanını koruyan ve ikinci en büyük ekonomi olan Çin’de ikinci çocuğa izin verilmesine rağmen 2018’in yenidoğan sayısı ülke tarihinde 1961’den bu yana görülen en düşük rakam olarak Çin kamuoyunda geniş yer buldu.
Ülkede yükselen yaşam maliyetleri, düşük gelir ve tek çocuk politikasının halk tarafından kanıksanması gibi nedenlerden “iki çocuk politikası” istenilen sonucu vermedi.
Ayrıca 2012’de 937 milyon olan 16-59 yaşlarındaki çalışabilir nüfus, son 6 yılda 40 milyon azalarak 2018’de 897 milyona geriledi. Ülkede 2012’de 194 milyon olan 60 yaş üstü nüfus ise 2018’de 249 milyona çıkarak son 6 yılda 55 milyon arttı.
Son verilere göre, yaşlı nüfusun ülke nüfusuna oranı yüzde 17,9. Bu her 5-6 Çinliden birinin 60 yaş üstü olduğu anlamına geliyor.
Diğer yandan Çin’de 16-59 yaş grubunun nüfusa oranının azalması, ekonomide çalışan sınıfın üzerine yüklenen payın giderek artmasına ve hızla artan yaşlı nüfusun ekonomik yükünü de sırtlamasına neden oluyor.
Bu nedenle dünyadaki en kalabalık yaşlı nüfusa sahip ülkede, Pekin yönetimi, hazine harcamalarının büyük bir kısmını, gittikçe yaşlanan nüfusun sosyal güvenlik masraflarına ayırmak zorunda kalacak.
Çin Sosyal Bilimler Akademisinin yayımladığı bir rapora göre, Çin nüfusunun 2029’da 1 milyar 442 milyona, 2030’da ise 1 milyar 450 milyona ulaşarak bu tarihten itibaren gerilemeye başlaması öngörülüyor.
Nüfusun, 2050’de 1 milyar 364 milyona, 2065’te ise 1 milyar 248 milyona gerilemesi bekleniyor.
Çin Devlet Konseyinin 2017 tarihli bir raporuna göre ise 2030’da 60 yaş üstünün, ülke nüfusunun yüzde 25’ini oluşturması öngörülüyor. Bu da yaklaşık 362 milyonluk yaşlı nüfus anlamına geliyor.
Çin’de geçen yıl ağustos ayında evlilik, boşanma ile çiftlerin iki çocuk edinme hakkı ile sınırlayan “aile planlama kanunu”na yönelik tüm içeriklerin kaldırılmasını öngören yeni bir kanun tasarısı Çin Ulusal Halk Kongresi Daimi Komitesi’ne sunulmuştu.
Geçen yıl mayısta da uzmanlar, ülkedeki aile planlama politikasından tamamen vazgeçilebileceğini ve bunun an meselesi olduğunu dile getirmişti.
Çin hükümetinin 1949’da yeni kurulduğu ailelerin ortalama 4-5 çocuk sahibi olduğu dönemde ülke nüfusu 541 milyon 670 civarındaydı. Ekonomik kalkınma için nüfus artışını kontrol altına almak isteyen Çin hükümeti, 1970’lerden itibaren nüfus planlamalarını devreye soktu. O dönem, “Bir çocuk az değil, iki çocuk ideal, üç çocuk çok fazla” sloganları Çinlilerin hafızalarına kazındı.
Çin Devlet Konseyi, 1971’de ilk kez Aile Planlama Çalışması Raporu’nu onaylayarak ülkenin ulusal ekonomik kalkınma planına dahil etti.
Çin Komünist Partisi Merkezi Komitesi, 1980’de, ülkenin nüfus artışını kontrol altına almak için tüm parti üyelerine, evli çiftleri tek çocuk sahibi olmaya teşvik etmeye yönelik bir bildiri gönderdi.
ÇKP, 1982’de aile planlamasını temel ulusal politika haline getirerek, tek çocuk sahibi olmayı şart koşan aile planlamasını ülke anayasasına dahil etti.
Bu şekilde 1970’lerin sonunda doğurganlık oranı ortalama 2-3 çocuğa düşerken, 1980’lerin ortasında “Kentliler için tek, köylüler için bir buçuk çocuk” uygulaması devreye girdi.
Çin Devlet Konseyi, 1981’de, aile planlamasının güçlendirilmesi ve nüfus artışının sıkı şekilde kontrol edilmesine yönelik bir karar aldı. Söz konusu kararla, aile planlama politikasının kesin şekilde uygulanması ve nüfus artışının sıkıca kontrol edilmesi öngörüldü.
Ülkede 2002’de nüfus ve aile planlaması yasası çıkarıldı. İlgili yasayla tek çocuk politikasının azınlık gruplar dahil ülkenin her bölge, il ve ilçesinde kesin biçimde uygulanması kararlaştırıldı.
Yasayla, erkek çocuk yetiştirmenin istihdam ve statü açısından daha avantajlı olduğu düşünen çiftlerin, cinsiyet tespitinde bebeğin kız görünmesi halinde yaygın biçimde kürtajı tercih etmesiyle cinsiyet tespitine yasak getirildi.
Ayrıca, erkek çocukların artışıyla nüfus artışında kadın erkek sayısının dengesizlik oluşturması nedeniyle kız çocuklarını koruyan bir dizi önlem alındı. Yasa aynı yıl eylül ayında yürürlüğe girdi.
Ülkede 2018 yılı verilerine göre, erkek nüfusu 713,5 milyon, kadın nüfusu ise 681,8 milyon. Kadın ve erkek nüfusu arasındaki ciddi fark ise dikkati çekiyor.
Ülkede 2016’da “tek çocuk politikası” terk edilerek çiftlerin ikinci çocuk sahibi olmasına izin verildi.