"Lübnan'daki mali ve ekonomik kriz, 19. yüzyılın ikinci yarısından beri küresel çapta yaşanan en ağır kriz dönemleri içinde muhtemelen ilk 10'da ve hatta ilk 3'te yer alıyor" saptamasını yapan Dünya Bankası, Lübnanlı yetkililerin krize acilen çözüm bulması için Beyrut'a heyet gönderiyor.
Lübnan’da Ekim 2019’da patlak veren ve 4 Ağustos 2020’de Beyrut Limanı’nda meydana gelen patlamayla daha da derinleşen mali ve ekonomik krizle ilgili Dünya Bankası’ndan değerlendirme geldi.
Dünya Bankası’nın raporunda Lübnan’ın küresel çapta son 150 yılda görülen en kötü mali ve ekonomik krizlerden birinden geçtiğini belirtildi.
Rapor, Lübnan’ın 2019 sonundan beri katman katman artan meydan okumalarla karşı karşıya olduğunu, bunların 1975-1990’daki içsavaş sonrasının en büyük mali ve ekonomik krizinden koronavirüs pandemisine ve tarihteki en büyük nükleer olmayan patlamalardan biri niteliğindeki Beyrut Limanı’ndaki infilaka dek uzandığını kaydetti.
4 Ağustos 2020’de 211 can alan, 6 binden fazla kişiyi yaralayan ve pek çok mahalleyi viraneye çeviren patlama sonrası Hassan Diyab başbakanlığındaki hükümetin istifasının ardından, Hizbullah destekli Cumhurbaşkanı Mişel Aun ile başbakanlık koltuğuna geri dönmesi beklenen Sünni blok lideri Saad Hariri arasındaki anlaşmazlık yüzünden yeni hükümetin kurulamaması, ekonomik krizi içinden çıkılmaz hale getirdi. Ufukta çıkış gözükmemesi, dinler-mezhepler arası paylaşıma dayalı siyasi sistem nedeniyle hassas toplumsal barışı da tehdit eder hale geldi.
“Lübnan’daki mali ve ekonomik kriz, 19. yüzyılın ikinci yarısından beri küresel çapta yaşanan en ağır kriz dönemleri içinde muhtemelen ilk 10’da ve hatta ilk 3’te yer alıyor” saptamasını yapan Dünya Bankası raporunda, ülkenin GSYİH’sinin 2019’da yüzde 6.7, 2020’de yüzde 20.3 küçülmesinin ardından bu oranın 2021’de yüzde 9.5 olmasının beklendiği belirtildi.
Lübnan’ın GSYİH’si 2018’de 55 milyar dolarken 2020’de 33 milyar dolara indiğinş, kişi başına düşen GSYİH’nin de dolar bazında yüzde 40 kayba uğradığını sıralayan raporda, “Böylesine gaddar bir daralma genellikle çatışmalar veya savaşlarla ilişkilidir” denildi.
Dünya Bankası Sözcüsü, raporun yayımlanmasından iki gün sonra Ortadoğu ve Kuzey Afrika’dan sorumlu Başkan Yardımcısı Ferid Belhac ve Yönetim Kurulu Direktörü Merza Hüseyin Hasan’ın Beyrut’u ziyaret ederek Lübnanlı yetkililerden krize acilen çözüm bulmalarını talep edeceğini söyledi.
Çok yaygın yolsuzluk nedeniyle ekonomik krize düşen ve para birimi yüzde 85’ten fazla değer kaybeden Lübnan, Mart 2020’de tarihinde ilk kez dış borçlarını ödeyemeyerek temerrüt ilan etmişti. Tarihinin en büyük ekonomik krizlerinden birini yaşamasına rağmen mali reformları hayata geçirecek yeni hükümetin kurulamaması nedeniyle Lübnan, uluslararası düşük faizli kredi veya Uluslararası Para Fonuyla (IMF) müzakerelerden bir sonuç elde edemedi.
Kriz döneminde on binlerin işsiz kaldığı, on binlerin iş aramak için yurtdışına gittiği Lübnan’da 5 milyon kişi yoksulluk içinde yaşıyor.
Dolayısıyla Dünya Bankası Bölgesel Direktörü Saroj Kumar Jha, “Lübnan, insan sermayesi de dahil olmak üzere kaynakların tehlikeli bir şekilde tükenmesiyle karşı karşıyadır; yüksek vasıflı işgücünün yurtdışındaki potansiyel fırsatları değerlendirmesinin giderek artması, ülke için kalıcı sosyal ve ekonomik kayıp oluşturmaktadır” değerlendirmesini yaparak ekledi:
“Yalnızca, ekonomik ve finansal toparlanmaya doğru inandırıcı bir yola giren reform zihniyetli bir hükümet, Lübnan’ın daha dibe vuran gidişatını tersine çevirebilir.”
Son haftalara Merkez Bankası’nda döviz rezervlerinin suyunu çekmesiyle yakıt ve ilaç kıtlığının tavan yaptığı Lübnan’da insanlar araçlarına benzin doldurmak için uzun kuyruklarda bekliyor. Elektrik tedarikçilerine borçların ödenmemesinin de etkisiyle günde 12 saatten uzun elektrik kesintileri yaşanıyor.