ABD ve müttefiklerinin gerileyen hegemonyası, Afrika’da halkın daha da cesur davranmaya itiyor. Kıtada Amerika ve Fransa’ya karşı tepkiler gittikçe artıyor.
ABD ile birlikte Afrika’da en çok sömürge geçmişi olan ülkelerden Fransa, son yıllarda kıtada artan bağımsızlıkçı eylemlerin odağında. Ülkeler, artarak Fransa’nın kıtadaki askeri varlığına ve siyasi etkisine karşı tavır alıyor.
Halkın Fransa’ya karşı eylemli tepkisinin en son örneği. Burkina Faso ve Nijer’de yaşandı. Burkina Faso’dan Mali’nin Gao kentine ilerleyen Fransız askeri konvoyunun geçişi Nijer’in batısında halk tarafından engellendiği, Fransız askerleri ve Nijerli güvenlik güçlerinin uyarı ateşi açması sonucu iki kişinin öldüğü bildirildi.
Geçen hafta Burkina Faso’dan geçişi sırasında halkın tepkisiyle karşılaşan ve yaklaşık bir hafta bölgede beklemek zorunda kalan Fransız askeri konvoyu benzer bir tepkiyle Nijer’de karşılaştı. Dün Burkina Faso’dan ayrılarak sınırdaki Nijer’in Tera kentine ulaşan konvoy, halk tarafından durduruldu. Tera Belediye Başkanı Hamma Mamoudou, konvoyun geçişini engelleyen kalabalığı dağıtmak için hem Fransız askerleri hem de Nijer güvenlik güçleri tarafından uyarı ateşi açıldığını söyledi. Mamoudou, açılan ateş sonucu en az 2 kişinin öldüğünü, 16 kişinin yaralandığını açıkladı. Konvoyun kentten ayrılarak 200 kilometre mesafedeki başkent Niamey’e doğru yola çıktığı öğrenildi.
Fildişi Sahili’nden yola çıkan ve önce Nijer’in başkenti Niamey ardından Mali’nin Gao kentine gitmeyi hedefleyen 60 kamyon ve 100 askerlik konvoy, 18 Kasım’da Burkina Faso’nun Kaya kentinde bölge halkı tarafından durdurulmuştu.
Lojistik ekipman taşıyan konvoy, terörist gruplara yardım götürdüğü iddiasıyla bölge halkı tarafından önünü kesilerek geçişi engellenmişti.
Bölge halkı sokağa çıkarak Fransa’nın bölgedeki varlığını protesto etmişti. Kalabalığın dağılması ve konvoyun geçişine izin verilmesi için havaya açılan ateş nedeniyle en az 3 kişi yaralanmıştı.
Olayların akabinde ülke çapında yaklaşık bir hafta mobil internet kesintisi uygulanmıştı.
Konvoy yaklaşık bir hafta bölgede bekledikten sonra dün gece Burkina Faso’dan ayrılarak günün ilk saatlerinde sınır kenti Tera’ya ulaşmıştı.
Fransa’nın Barkhane Operasyonu adıyla sözde terörizmle mücadele altında bölgede bulunan askeri varlığı, bölge ülkelerinin artan direnişi sonucu büyük ölçüde gerilemişti.
Fransa, Ocak 2013’te “Mali’de siyasi istikrarsızlık ve El Kaide bağlantılı grupların faaliyetlerine karşı mücadele ve Mali hükümetinin kuzey topraklarının (Timbuktu ve Gao şehirleri de dâhil olmak üzere) radikal terör örgütlerinden arındırılması” gerekçesiyle Serval operasyonunu başlattı. Ancak Fransa’nın operasyonu sonrası çatışmalar ve kriz derinleşti. Sahel bölgesindeki maden bakımından zengin olan (Senegal, Moritanya, Mali, Burkina Faso, Nijer, Nijerya, Çad, Sudan, Eritre) diğer ülkelere de çatışmalar sıçradı.
2013’te Serval operasyonunu başlatan Fransa, bu ülkeye önce 3 bin, ardından da ağustos ayında bin 500 asker daha gönderdi. 15 Temmuz 2014’te operasyonu sona erdirdiğini açıklamasına rağmen, Fransa askerleri ülkeden çekmeyip aksine Moritanya, Çad, Nijer, Burkina Faso’ya da konuşlandırdı ve askeri faaliyetlerini 2014’te başlayan Barkhane operasyonu adı altında daha geniş Sahel bölgesine taşıdı. Fransa’nın Sahel politikasını Macron da sürdürüyor ancak Fransa’nın bölgede hala devam eden müdahaleleri yoğun tepki topluyor.
Öte yandan, Fransa’nın sözde terörizmle mücadele adı altında bölgedeki operasyonlarda sivilleri öldürdüğü Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bile tespit edilmişti. BM’nin bu yılın başlarında tamamladığı Mali Çok Boyutlu İstikrar Misyonu (MINUSMA) raporunda Fransa’nın Barkhane operasyonu kapsamında Bounti’ye düzenlenen hava saldırısında 19 sivilin öldürüldüğü ortaya çıkmıştı.
Öte yandan Karayipler’de yer alan ver Fransız sömürgesi altında bulunan Martinik ve Guadalup adalarında ilk başta Kovid-19 aşılarına ve pandemi önlemlerine karşı başlayan isyan genel olarak Fransa sömürgeciliğine dönüştü.
Fransa’nın büyüyen protestolara karşı adaya önce özel güvenlik birlikleri yolladı, daha sonra ise büyüyen gösteriler karşısında geri adım attı. Fransa’nın Denizaşırı Bölgelerden Sorumlu Bakanı Sebatian Lecornu yaptığı açıklamada; “Adadaki bazı yetkililer özerklik sorununu gündeme getirdiler, Onlara göre Guadalup kendini daha iyi yönetebilir. Fransa hükümeti bunu tartışmaya hazır” açıklaması yaptı.