İstanbul Sözleşmesi tartışmalarının sadece Türkiye'de olmadığını belirten Ünal, küresel aklın cinsiyetsizleştirme, milliyetsizleştirme ve dinsizleştirme adına İstanbul Sözleşmesi'ni kullandığını belirterek şu ifadeleri kullandı.
Geçtiğimiz gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kararıyla Türkiye, 2011 yılında imzaladığı 2014 yılında da yürürlüğe koyduğu İstanbul Sözleşmesi’nden çekildi.
Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesi muhalefet tarafından eleştirilirken AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Kanal 7 ekranlarında Başkent Kulisi programında hem sözleşme ile ilgili hem de gündeme ilişkin diğer soruları yanıtladı.
İstanbul Sözleşmesi tartışmalarının sadece Türkiye’de olmadığını belirten Ünal, küresel aklın cinsiyetsizleştirme, milliyetsizleştirme ve dinsizleştirme adına İstanbul Sözleşmesi’ni kullandığını belirterek şu ifadeleri kullandı;
İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili fotoğrafa bakalım ve geriye dönük tartışmalara bakalım. Sanki bu mesele sadece Türkiye’de oluyormuş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Küresel salgınla birlikte şu anda Küreselcilerle, değer temelci Ulus devletler arasında bir mücadele var. Üç eğilim var, cinsiyetsizleştirme, milliyetsizleştirme ve dinsizleştirme… Bu üç şeyi küresel akıl, dünyadaki savaşların kaynağı olarak görüyor ve bunların ortadan kaldırılmasına yönelik bir süreç var.
LGBT bireylerin haklarını değil cinsiyet düşmanlığını ve orada biriken nefreti konuşuyoruz.
Öyle bir hava oluşturuluyor ki, kadını ve kadını korumaya yönelik yasal düzenlemeler İstanbul Sözleşmesi haricinde yok. Kades uygulaması başta olmak üzere, anayasada belirtilen maddeler var…
İstanbul Sözleşmesi sadece Türkiye’de tartışılmıyor. AB içinde altı ülkede yasallaşmadı. Polonya yasal süreci başlattı. Çekilme gerekçesi olarak Polonya, “LGBT topluluğunun kendi cinsiyet anlayışını dayatmak için İstanbul Sözleşmesi’ni kullanıyor.” dedi. Bu sözleşme ile kendi cinsiyet anlayışını topluma dayatmaya çalışan bir durum oluştu.”