Suriyeli Sığınmacılara Yönelik Nefret Söylemlerine Son Verilmelidir!
Ülkemiz sınırları içinde milyonlarca Suriyeli mülteci bulunmaktadır. İç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınmak zorunda kalmış bu çaresiz insanlar, toplumun bir kesimi tarafından “ensar” mantığıyla kucaklanırken, toplumun önde gelen bazı siyasi önderleri tarafından gündelik siyasi çıkarlara alet edilmektedir. İktidarı yıpratmak adına medya ve sosyal medya üzerinden nefret söylemi gerçekleştirilmekte, halk mültecilere karşı tahrik edilmeye çalışılmaktadır.
Her ne yolla olursa olsun bir ülke sınırına ulaşan ve sığınma talep eden insanların geri çevrilmemesi, uluslararası sözleşmelerle teminat altına alınmış bir haktır. Türkiye’nin de kısmen taraf olduğu bu sözleşmelerin yanında, toplumun dini kültürü de; komşusu açken tok yatanı eleştirmekte ve Ensar Muhacir örnekliği üzerinden mazluma sahip çıkmayı özendirmektedir. Bir sıkıntıdan kaçarak kapımıza gelmiş insanlara kucak açmak, hem uluslararası sözleşmeler hem de dini değerler açısından bir sorumluluktur.
Unutmamak gerekir ki mültecilik, modern üretim tarzlarının, iklim değişikliklerinin ve uluslararası çatışmaların yol açtığı ağır bir mağduriyettir. Mülteciler ise modern zamanların yetimi, korumasız ve savunmasız kalmış mağdurlarıdır. Yetim gülmeden insanlık gülemez; komşusu aç olan kendi evinde huzur bulamaz. Mültecilere karşı nefret söylemi büyük bir insanlık suçu ve maşeri vicdanı yaralayan kötü bir eylemdir. Nefret söylemiyle birlikte sığınmacılara yönelik saldırılar artmakta, manevi kişiliklerine zarar vermeden yaşam hakkı ihlaline kadar türlü hak ihlalleriyle karşılaşmalarına yol açılmaktadır.
MAZLUMDER olarak;
#Suriyeliler
#MülteciZamanınYetimidir
#SığınmacıZamanınYetimidir