Yoweri Museveni, eşcinselliğe idam cezasının getirildiği tasarıyı imzaladı. Artık ülkede “eşcinsellik” suçunu işleyen bir kişi, mahkumiyeti halinde ölüm cezasına çarptırılabilecek. Çıkan yasa büyük tartışmalara neden olmuştu. Uganda Devlet Başkanı Museveni, ABD ve Avrupadan gelen tepkilere aldırış etmedi ve yasayı onayladı.
Şimdi konuya gelelim. Bilmeyenler için Uganda, Hristiyan bir ülke. Seçimle gelen Devlet Başkanı Museveni de 20 yıldan fazla süredir ülkeyi yönetiyor. Kendisi Afrikalı liderlere “dünyayı eşcinsellikten kurtarma” çağrısı yapan, eşcinselliği “yozlaşma ve çöküş” olarak gören biri. Bu durumu da “Batılı ülkelerin dayatması” olarak yorumluyor. Arkasında da Trump’ı destekleyen Evanjelik Hıristiyanlar var. Museveni yasayı 2014’te yine yasa meclisten geçirmişti ancak Anayasa Mahkemesi iptal etmişti. O zaman küresel vakıflar başta olmak üzere ABD ve bazı Avrupa ülkeleri ambargo uyguladı. ABD Başkanı Biden 9 yol önce yapılan gibi yine yaptırım uygulayacaklarını açıkladı. Ama Uganda yönetimi boyun eğmeyeceklerini açıklıyor.
Eşcinsellik meselesi, çocuk yaşta cinsiyet değişikliği ve benzer konular iki grup arasında kültür savaşına dönmüş halde. Dünyada Hristiyan ya da Müslüman fark etmez, sağcı/radikal/gelenekselci olarak tanımlanan ülke liderleri bu meseleyi; “küreselci” olarak tanımlanan, başını ABD ve AB üyelerinin çektiği ülkelerin ‘dayatmaları’ olarak görüyor ve mücadele etmeye çalışıyor. Dünyada milliyetçilerin ve sağ hükümetlerin güçlenmesiyle bu mücadele daha da gün yüzüne çıkacak. Rusya, Macaristan ve Çin bunların en bilinenleri. Daha önceki yazılarımda bahsettiğim, Çin ve Rusya gibi ülkelerin ‘dolara karşı mücadelesi’, Batı’nın kültür dayatmasına yönelik de var. Rusya’da cinsiyet değiştirme ameliyatları ve eşcinsel propagandanın yasaklanması en yakın örnekler. Savaş sürecek.