Küreselleşen dünyada bilgi ve teknolojideki gelişmeler siber terörizm kavramının ortaya çıkmasında en büyük rolü oynuyor. Bilgi ve teknolojinin insan hayatını kolaylaştırması, yeni fırsatlar oluşturması ve ilerlemeler sağlaması fayda sağlamakla birlikte büyük bir problem olan siber terörizm kavramını da doğurmuştur. Siber terörizm ulusal güvenlik açısından tehdit unsuru olarak görülmüştür. İnternet kullanımının yaygınlaşması sanal ile gerçeklik arasında bir bağlantı oluşturmuştur. Ekonomi, sağlık, eğitim, haber gibi alanlar sanal dünyayla bir bütünlük sağlamıştır. Sanal dünyanın oluşturduğu bu etkileşimsel süreç terörizmin teknik ve taktik açısından gelişimine sebep olarak siber terörizmi kapsamlı bir yapıya dönüştürmüştür. Keza araştırmanın çıkış noktası, siber terörizm kavramına açıklık getirilerek DAEŞ örneği üzerinden anlatılacaktır. Aynı zamanda siber terörizmi daha iyi anlamak açısından küreselleşme ve terörizm kavramlarının araştırılmasını kapsamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Siber terörizm, terörizm, küreselleşme, DAEŞ.
Giriş
Küreselleşme kavramı 1960’lı yıllarda ortaya çıkmıştır. 1980’li yıllar itibariyle teknoloji, ulaşım, bilgi ve iletişim alanlarında önemli değişim ve dönüşümler meydana gelmiştir. Bu değişim ve dönüşümler insanlığın yaşamını olumlu ve olumsuz pek çok alanda etkilemiştir. Bu bakımdan küreselleşme tüm insanlığın yaşamına tesir eden, yeniliği ortaya koyan gerek ekonomi ve üretim faktörlerini gerek bilgi ve teknolojinin hukuksal, siyasal ve kültürel değerlerini hızlı bir biçimde yayan uluslararası bir kavramı oluşturmaktadır. Dolayısıyla küreselleşme çok boyutlu bir süreçtir.
20. yüzyılın sonlarına doğru teknoloji alanında yeniliklerle gelişmeye devam etmesi insan hayatında bir bütün oluşturmuş ve bilgi çağının etkin olduğu zamana gelinmiştir. İnsanların sahip olduğu teknolojik aletlerle yaşamın pek çok alanında ayrılmaz bir beraberlik oluşturmuştur. Bilgi teknolojileri insan hayatında sosyal, eğitim, sağlık, ekonomi gibi her alanda hayatı kolaylaştıran bir noktaya gelmiştir. Teknoloji ve bilgi çağının insan hayatına faydalı olduğu gibi zararlı eylemleri de beraberinde getirerek tehlikeli bir duruma işaret etmiştir. Bilgi çağının gelişimiyle güvenlik alanında boşluk oluşmuş, devletin ve toplumun güvenliğini etkileme noktasına ulaşmıştır.
Öyle ki bilgi çağında internet mühim bir aracı oluşturmuştur. İnternet, uygulama alanının genişlemesiyle birlikte kendi hukukunu, dilini ve söylemini oluşturmaya başlamıştır ve ortak küresel düzeyde yeni bir tehdit olan siber terörizmi yaratmıştır (Turhan, 2006:1; akt. Yurtsever, 2020: 2). Buradan hareketle küreselleşmenin etkileri pek çok alanda yenilikler getirdiği gibi terörizm alanında da değişim ve gelişim göstermiştir. Küreselleşmenin ivme kazanması ve sanal ile gerçeğin iç içe geçmesi terörizm açısından yeni bir olgu olarak ortaya çıkmıştır. İnsanlığın yaşamını tehlikeye atan ve günümüzün en büyük tehditlerinden biri olan siber terörizm kavramı doğmuştur. Bu bakımdan teknoloji alanlarında hızlı bir gelişim sağlanması siber terörizm kavramının oluşmasında öncülük etmiştir. Teknoloji alanının hızlı bir şekilde gelişmesi orantılı olarak güvenlik alanlarında da problemin meydana gelmesinde etkili olmuştur. Aynı zamanda her geçen gün gelişen teknolojinin siber terörizmin bir tehdit olarak dünyaya yayılmasına neden olmaktadır.
Siber terörizm küreselleşme döneminde yeni bir mahiyet kazanmış ve uluslararası toplumda müşterek bir problemi ortaya çıkarmıştır. Teknolojinin her geçen gün ilerlemeler kaydetmesiyle siber terörizmin gelişmesini sağlamakta böylece güvenlik meselesinde korku ve tehlike oluşturmaktadır. Teknoloji geliştikçe tehdidin ve korkunun gücü artmakta ve çağın tehlikeli yapısını meydana getirmektedir. Bu gösteriyor ki siber terörizm küresel bir boyutta tüm insanların yaşamını etkileyecek bir olgudur. Bu bağlamda bu çalışmada küreselleşme ve terörizmin kavramları açıklanarak siber terörizmin nasıl ortaya çıktığı ifade edilecektir. Teknolojinin hızla ilerlemesiyle siber terörizmin nasıl geliştiği tetkik edilecektir. Bu bilgiler ışığında siber terörizmi daha iyi anlamak açısından DAEŞ örneği ile analiz edilecektir.
Küreselleşme Nedir?
Eski çağlara dayanan küreselleşme kavramı, günümüzdeki teknoloji uygulamaları var olduktan sonra yoğunluk kazanmıştır. Küreselleşme batı kaynaklı bir kavramdır. “Globalization” ve “globus” kelimelerinden ortaya çıkmıştır. Küreselleşmenin gelişim aşamalarında onar yıl arayla üç olay gerçekleşmiştir. Bu üç olay 1970’li yıllarda ekonomi alanında, 1980’li yıllarda teknolojik aletlerle iletişim alanında ve 1990’lı yıllarda Batı’nın tek güç konumuna gelme devrimlerini oluşturmuştur. Buradan hareketle küreselleşmenin ivme kazanması yeni bir dünya düzenine işaret etmiştir. Küreselleşmenin ekonomi boyutundaki etkisi tek bir pazar sürecine geçilmesi ve serbest ticaretin genişlemesini, askeri boyutundaki etkisi hükümetlerin güvenlik stratejilerinin yeniden yapılanma süreçlerini, teknoloji alanındaki etkisi ise iletişim ve ulaşım alanlarında ilerletmeyi ve maliyeti ucuzlatmayı sağlamıştır.
Küreselleşme çok boyutlu bir kavram olarak sosyal, hizmet, kültürel, politik, ekonomik ve bilgi teknolojilerini kapsayan ve insanlar arası etkileşimi sağlayan bir kavramdır. Küreselleşme farklı gelenekleri barındıran zengin bir kaynaktır. Çağımızda küreselleşme; ulus aşırı şirketler tarafından kullanılan propaganda sloganı, sınırları şeffaf hale getiren bir süreç, neo-liberalizmin, ekonomik gelişmelerin veya teknolojik faktörlerin yarattığı dönüşümlerin oluşturdukları bir bütün; sınır aşan iletişim ağlarının çevrecilik faaliyetlerinin, dünya barışı ve kadın hakları gibi konular savunulurken bilimsel, akademik, siyasi çevreler tarafından en çok atıf yapılan kavramlardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır (Kartal, 2016: 292).
Her şeyin hızla akıp yayıldığı dünyada uyuşturucu, bilgi, göçmenler, internet, radyasyon, değerler, silahlar, müzik, hava kirliliği, imajlar, fikirler, öğrenciler, teknoloji gibi daha da genişletebileceğimiz bu kavramlar hükümetler için yeni fırsatlar yaratmakla birlikte yeni sorunların da tetikleyicisi olmuştur (Devlet Planlama Teşkilatı [DPT], 2000: 55). Bu durum Sanayi Devrimi ile birlikte hammadde, makineleşme, enerji, sermaye, bilgi, haberleşme ve sömürge alanlarında iki kutuplu mahiyet kazanarak güçlü ve bağımlı devletlerin oluşmasını sağlamıştır. Bağımlı devletler açısından yaşanan problemler karşısında sömürge ve eşitsizlik durumları olmuştur. Böylece tutarsız ve düzensiz olan küreselleşmenin zengin ile fakir arasındaki uçurumun yoğunlaşmasına sebebiyet vermiştir.
Küreselleşme iletişim alanında ilk kez sosyologlar tarafından terim olarak kullanılmıştır. Mc Luhan’a göre iletişim alanının ilerlemesi ve teknolojinin gelişimi dünyanın tek bir mekana yönlendirildiğini izah ettiğini ve küresel köye doğru yer aldığını belirtmiştir. Küresel köyün zaman ve mekan kavramlarının ortadan kaldırdığını açıklamıştır. Aynı zamanda Mc Luhan’a göre teknolojik gelişmeler ile kitle iletişim araçlarında ilerlemeler sağlaması dünyanın küçük bir mekana dönüşeceğini ve haberleşmenin ülkeler arasında kolay ve hızlı olacağını ileri sürmüştür. Bu durum siber terörizmin gelişmesinde en büyük etkeni sağlayan iletişim alanı internet, bilgisayar, haberleşme uyduları gibi buluşları ortaya koymuştur. Bu bağlamda küreselleşme evrensel bir olgu kazanarak küresel bir toplum oluşturmuştur.
Terörizm Nedir?
Dünyada şiddet ve tehdit eylemlerini içeren, büyük ve mühim bir sorun teşkil eden, toplumun yaşamlarını, özgürlüklerini, güvenli alanlarını ve haklarını zarara uğratarak muhtelif kriminal hareketini gerçekleştiren terörizm; yıkıcı, sarsıcı, baskıcı, yıldırıcı, tedhişçi, korkutucu, tehlikeli ve hiddetli bir tasarımdır. Hususiyle terörizm; ulusal veya uluslararası sistemin bütünlüğünü bozmaya çalışarak; ekonomik, sosyal, siyasal ve hukuksal yapıların bağımsızlığını ve istikrarlılığını yok etme girişiminde bulunan bir eylem stratejisidir. Dolayısıyla terörizme dayalı pek çok tanım yapılmasına rağmen uluslararası hukukta kabul edilmiş belirli bir tanım bulunmamaktadır. Terörizm kavramı üzerinde uzlaşma sağlanamaması, hukuki cepheyi zayıflatmaktadır (Öktem, 2004: 5). Terörizmin tanımı bulanık kaldığı sürece şiddet eylemlerinin failleri, tanımın dışında kaldıkları savunmasına başvurmayı sürdüreceklerdir (Öktem, 2004: 5).
Terörizm, insanların can güvenliğini yok sayarak acımasızca katleden ve her eylemi ve etik ilkeleri hiçe sayarak gerçekleştiren illegal şiddet durumudur. Özellikle belirtmek gerekir ki, terörizm, bireysel veya kitlesel cinayetler silsilesini sistematik hale getirme hedefinin bir sonucudur. Terörist için tehdit, şiddet ve cinayet amaç değil birer araçtır. Hesaplı bir şiddettir, yöntemdir, stratejidir. Her çeşit terör mutlaka şiddet ihtiva etmektedir (Yayla, 1990: 358). Terörizm kimliğine sahip olan kimseler sistematik fikirlerden noksan, yılgınlık oluşturan, zarar verici saldırılar meydana getiren ve kanun dışı yollarla sistemi değiştirmeye çalışan kimselerdir. Ayrıca terör örgütleri konvansiyonel ordulara ve güvenlik güçlerine kıyasla nispeten zayıf aktörler oldukları için; araç bombalamaları, intihar saldırıları, suikastlar, adam kaçırma ve rehin alma gibi aşırı şiddet eylemlerini kullanmaktadır (Karaağaç, 2020: 9).
Özellikle belirtmek gerekir ki 11 Eylül saldırılarının olması terörizmin bölgeselden küresele doğru aşan bir güvenlik problemini tezahür etmiştir. Bu saldırı yalnızca ABD’ye yönelik bir saldırı olmamıştır. Bilakis tüm dünyada merkezi bir konu haline gelerek terörizme olan farkındalık artmış ve dünyanın gündemini oluşturmuştur. Aynı zamanda Soğuk Savaş sonrası terörizm, bu saldırı ile uluslararası güvenliğe yönelik en önemli meseleyi taşımış, uluslararası düzenin yeniden biçimlenmesinde mühim bir rol oynamıştır. Bu saldırıdan itibariyle gelişen bilim ve teknoloji ile terörizme katılımın sağlanması için yeni araçlar kullanılmakta, silahlı grupların farklı şekillerdeki yıkıcı gücü artmakta ve küresel boyutta uluslararası sistemde önünün açılmasında hız kazanmaktadır.
Dolayısıyla günümüzde terörizm küreselleşme ile birlikte geniş alanlara yayılmıştır. Teknoloji aletlerinin gelişimi terörizm için yeni bir tuzak aracını oluşturmuştur. Aynı zamanda dijital çağda teknoloji hem tehdit edici hem de güvenilir bir unsur olarak var olmaktadır. İnternet ve uydu teknolojisi aracılığıyla iletişim ağının sunmuş olduğu olanaklar, ulaşım araçlarının çeşitliliği ve azalan maliyetleri, uluslararası fınans enstrümanlarının teknolojik altyapı aracılığıyla sermaye hareketlerini kolaylaştırıp hızlandırması gibi faktörlerin tümü, terörist örgütlerin, farklı coğrafyalarda faaliyet gösterebilme yeteneklerini geliştirmiştir (Debski, Foks, Winter, Beata, 2002: 12). Buradan hareketle teknolojideki değişim ve dönüşüm terörizm için şiddet unsurlarını içeren bir yapı haline gelmiştir. Küreselleşme olgusu bu açıdan terörizmin yaygınlaşmasını tedarik etmiştir.
Küreselleşmenin var olmasıyla terörizmin dünyada daha kolay yayılmasında etkili olmuştur. Terör eylemlerinin gerçekleşmesinde kolay iletişim, istihbarat ve kontrol mekanizmalarına sahip olmasıyla bu kişilerin tespiti güçleşmiştir. Mamafih terör eylemlerindeki aletler küçülmüş ve daha fazla etki sağlamıştır. Terörizmin küresel bir nitelik kazanmasındaki en büyük pay medyaya aittir (Yurtsever, 2020: 65). Bu sayede terör örgütleri kendilerini gizlemek açısından medyayı kendi çıkarları doğrultusunda kullanmışlardır. Medyayı kendi aralarında haberleşme yolunu sağlayan bir araçsallaştırma eylemini oluşturmuştur. Bu açıdan küreselleşme ile birlikte terörizmin ve terör tehdidinin doğasının değiştiğini kabul etmek gerekmektedir.
Siber Terörizm Nedir?
2000’li yıllardan günümüze kadar olan yeniliklerin küreselleşme sürecinin etkisiyle internet, dijital kodlama, mobil teknolojiler ve bilgisayar ağları üzerinde hızlı bir değişim söz konusu olmuştur. Bu yenilikler farklı coğrafi ve bölgeler arasında haberleşmeyi çabucak ulaştırmasında etkili olmuş, aynı zamanda insan hayatında yeni bir iletişim modelini tedarik etmiştir. Öyle ki gelişen teknoloji araçları yeni tehditlerin ortaya çıkmasında siber terörizm saik olmuştur. Bu bakımdan terör örgütleri bu yeniliklerden yararlanarak ihtiyaçlarını kolay bir şekilde karşılamıştır.
Küreselleşmenin etkisiyle gelişen bilim ve teknoloji ile terörizme katılımın sağlanması için yeni araçlar kullanılmakta, silahlı grupların farklı şekillerdeki yıkıcı gücü artmakta ve küresel boyutta uluslararası sistemde önünün açılmasında hız kazanmaktadır. Hususiyle 11 Eylül saldırı sonrası siber terörizm kavramı gündemde olmuş ve bu saldırının arka planında siber unsurlar yani internet ve bilgisayar kullanılarak gerçekleşmiştir. Bu bakımdan teröristler asimetrik savaş taktikleri ve donanımlı yöntemleri kullanarak siber terörizme yeni bir tehdit boyutunu kazandırmıştır. Siber terörizm tehdidiyle de su, enerji, iletişim, nükleer, askeri, güvenlik, ekonomi, finans, bankacılık, uzay vb. tüm kritik altyapı sistemleri teröristlerin en önemli hedefi haline dönüşmüştür (Gökçe, 2022: 20). Böylece dünyadaki tehdit manipülasyonunda farklı değişimler söz konusu olmuştur.
Diğer bir yandan siber terörizme yapılan pek çok tanımlar olmuş fakat uluslararası toplum tarafından müşterek bir tanıma ulaşamamıştır. Dorothy Denning siber terörizme dayalı ayrıntılı bir tanım yapmıştır. Denning’e göre “Siber terörizm, siber boşluk ve terörizmin bileşimidir. Siber terörizm, siyasi ve sosyal mercilere ve kişilere gözdağı vermek, baskı oluşturmak maksadıyla resmi birimlerin bilgisayarlarına, network sistemlerine, bilgi ve veri tabanlarına yapılan yasadışı tehdit ve zarar verici saldırılardır. Daha da ötesi, bir saldırının siber terörizm olarak tanımlanması için bireye ya da mala karşı şiddet içermesi gerekmektedir. En azından “korku yaratacak kadar hasara” yol açmalıdır. Siber terör ölümcül olan ya da fiziki hasara yol açan, şiddetli ekonomik kayba neden olan saldırılar olarak örneklenebilir. Kritik altyapı odaklarına yapılan ciddi saldırılar yarattığı etkiye göre siber terörizm olarak tanımlanabilir. Önemli olmayan servislere verilen rahatsızlıklar siber terörizm olarak tanımlanamaz.” (Denning 2003: 1; akt. Çokbildik 2019: 55). Buradan hareketle bu tanımda topluma tehdit ve korku salan eylemlerde bulunarak zarar veren unsurları barındırmaktadır.
Süreyya Atasever, İlker Özçelik ve Şeref Sağıroğlu’na göre siber terörizm “bireylerin veya toplumların can ve mal güvenliğini riske atmak/zarar vermek için etkileşimde bulundukları, sayısal teknolojilere ve/veya platformlara gerçekleştirilen saldırılar” olarak tanımlamışlardır (Atasever vd., 2019: 239). Öyle anlaşılıyor ki siber terörizm insanların yaşamında fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sağlık alanlarında riskler içermektedir. Saim Atalay Keleştemur’a göre siber terörizm “bilgisayar ağlarını ya da ağlara bağlı cihazları kullanılamaz hale getirmek ya da doğrudan bu sistemleri kullanmakta olan şahısları korkutmak veya zarar vermeye yönelik gerçekleştirilen terör faaliyetleri” olarak izah etmiştir (Keleştemur, 2018: 72). Weimman’ göre “Kritik altyapı sistemleri, bankacılık ve finansal sistemler, acil güvenlik hizmetleri, hava trafik sistemleri, nükleer tesislere bağlı sistemler terörist gruplar tarafından hacklenebilir ya da kötücül yazılımlar vasıtasıyla zarar verilebilir” olarak tanımlamıştır (Weiman, 2004: 46). Kuşkusuz insan yaşamını kolaylaştıran bilgisayar, internet, bankacılık ve dijital ağlar gibi teknolojik unsurlar aynı zamanda insan yaşamına zarar verebilmektedir.
Esasen siber terörizmin etkisiyle belirgin ve net olmayan, gizli kapaklı, farklılaşmış saikler ile bilinmezliğe doğru yol alan bu örgütlerin her türlü eylemi yapabilme olanağını gözler önüne serebilmeyi ve kimliklerini gizleyebilme hususunda önlemlerin var olabileceğini tezahür etmektedir. Terör örgütleri oltalama (phising), istek dışı elektronik postalar (spam), casus yazılımlar (spyware), virüsler, truva atları (trojan), şebeke trafiğinin dinlenmesi gibi siber saldırılar gerçekleştirmektedir. Aynı zamanda terör örgütleri eylemlerini duyurmak ve göstermek açısından kendilerine sunulan tüm olanakları sonuna kadar kullanmakta ve günümüz dünyasında muhtelif biçimlerin oluşmasında kaçınılmaz bir nokta olmaktadır.
Bazı ulus devletlerin yardım desteğini tedarik etmesiyle teröristlerin yüksek donanımlara sahip olması kaçınılmaz olmaktadır. Donanımlı bilgisayar sistemlerine, internet ağlarına, gelişmiş teknolojik aletlere sahip olarak muhtelif saldırılar gerçekleşmektedir. Mamafih bu saldırılar internet aracılığıyla bilgilerin değiştirilmesine veyahut yok edilmesine, sosyal medya sitelerinin çökertilmesine ve hesapların ele geçirilmesine zemin hazırlama, bilgisayar sistemleri ve ağları ile eylemleri gerçekleştirme niteliğini tedarik etmektedir.
Siber Terörizm: DAEŞ Örneği
DAEŞ terör örgütünde üç ana ideoloji ortaya çıkmaktadır. Birincisi; Küresel Sünni İslam Halifeliğinin tekrardan kurma fikri, ikincisi; Şiilerle mücadele etme durumu, üçüncüsü; cihat etme anlayışının olmasıdır. Bu amaç uğruna şiddeti meşrulaştırma ve araçsallaştırma eylemini gerçekleştirmektedir. Mevcut düzenin değişmesi ve hilafet devletinin kurulması gerektiği fikri var olmaktadır.
DAEŞ’in gerçekleştirmek istediği amaç ve hedeflerinin küresel ölçekte büyük bir tehdit unsuru oluşturduğu ileri sürülmektedir. Öyle ki sahip olduğu kitle imha silahları, klorin gazı, konvansiyonel ve kimyasal silahlar ile muhtelif insanların birleşmesiyle toplumlarda korkunun oluşmasına neden olmaktadır. Bu eylemleriyle de kısa vadede Irak ve Suriye’deki kazanımlarını savunarak kalıcı olmayı, orta vadede Irak ve Suriye’deki durumunu sağlamlaştırarak genişleme hedefini sürdürmeyi, uzun vadede ise Sünni ülkelere doğru genişleyerek tüm dünyaya cihat anlayışıyla saldırmayı amaçladıkları bilinmektedir (Karakaya, 2019: 172).
DAEŞ’in gerçekleştirdiği pek çok saldırı amaçlarına ulaşmak uğruna her türlü yolu deneme üzerindedir. Küresel ölçekli siber saldırıları sağlayarak sahip olduğu üstün silahlar ile toplumun güvenliğini tehdit altına almaktadır. DAEŞ küresel eylemde bulunarak Türkiye’de toplam 14 kanlı terör saldırısı eylemi gerçekleştirmiş ve toplam 304 kişi hayatını kaybetmiş, 1338 kişi yaralanmıştır. Fransa’nın Paris kentinin birinci, onuncu ve on birinci bölgeleriyle Fransa Stadyumunda ise eş zamanlı olarak yapılan silahlı ve bombalı saldırılarda en az 153 kişi hayatını kaybetmiş ve çok sayıda kişi ise yaralanmıştır (Hürriyet, 2021). Bu eylemler teknolojik aletleri kullanarak gizli hücreler vasıtasıyla siber saldırıları gerçekleştirerek siber terörizmin kaynağını oluşturmuştur. Hususiyle gerçekleşen bu saldırılar kalabalık ortamlarda gerçekleşmektedir. Mamafih insanların bir arada bulunduğu konser, havalimanı, düğün, tiyatro, spor yarışmaları vb. yerler seçildiği tetkik edilmiştir.
DAEŞ örgütü gerek iletişim gerek internet ortamında görünür olmayı tercih etmektedir. Küreselleşmenin etkisiyle gelişim sağlayan teknoloji açık kaynak istihbaratı (OSINT) ile internet ortamında yayımlanan verilerin toplanmasını sağlayan bir yönteme dönüşmüştür. Açık kaynaklar resim, müzik, kitap, dergi, makale, video gibi insanlar tarafından ulaşılan kaynakları içermektedir. DAEŞ’in internet üzerinden terör örgütünü savunacak paylaşımlar yapması bu paylaşımı yapan kişinin tespit etmesini sağlamaktadır. Örneğin internetin açık kaynaklarından yapılan araştırmalarla, 25 Temmuz 2015 ile 13 Ağustos 2015 tarihleri arasında 100’ü aşkın terör örgütlerini övücü nitelikte yayın yapan internet sitesinin tespit edilerek yasaklandığı bilgisi görülmektedir (Boyacıoğlu, 2015).
Esasen DAEŞ’in sosyal medya mecralarında etkin bir kullanıma sahip olduğu görülmektedir. Sosyal medya sayfaları üzerinden gerek resmi gerek gayri resmi birçok profil oluşturmakta ve ‘cihat’ kavramını ön plana atarak kendi kitlesini büyütmeye amaçlamaktadır. Sosyal medya araçları ile kendilerini tanıtma, propaganda oluşturma ve psikolojik savaş faaliyetlerini gerçekleştirme imkânını elde ederek insanlara kolay ve hızlı erişim sağlamaktadır. Aynı zamanda planlanan saldırıları sosyal medya üzerinden iletişim kurarak gerçekleştirdikleri izah edilmektedir. Bu bakımdan Facebook, Instagram, Twitter, Whatsapp, Youtube vb. sosyal medya platformları terör örgütlerine örgüt içi iletişimini sağlayarak büyük fırsatlar bahşetmektedir. Örnek olarak açıklanırsa Amerikan Brookings Enstitüsünün 2014 yılının sosyal medya hesaplarının erişim raporu incelenmiş ve DAEŞ örgütünün yaklaşık 90 bin Twitter hesabının olduğu tetkik edilmiştir. Dolayısıyla, buradan elde edilebilecek her türlü bilginin, teröristle mücadeleye yönelik istihbaratın elde edilmesinde aynı oranda istihbarat servislerine büyük fırsatlar sunacağı göz ardı edilmemelidir (Gökçe, 2022: 94).
Sonuç
Kısaca terörizm meşru otoriteye uymayan, ahlaki temeli olmayan, kasıtlı olarak sivilleri öldüren, hiçbir savaş kuralını benimsemeyen hesaplı bir stratejidir. Sivillere korku salarak psikolojik, fiziksel, ekonomik, siyasal ve dini olarak etkilenmesine olanak sağlayarak nihai saikini oluşturmaktadır. Terörizm, propagandaya dayalı aşırı şiddet stratejisidir. Küreselleşmenin etkisiyle siber terörizmin açığa çıkması nükleer, kimyasal ve biyolojik kitle imha silahların üretimi sağlanması ve bu silahlara erişimin kolay olması teröristler için avantaj olmuştur. Binaenaleyh bu silahların kullanımıyla şiddetin boyutu daha çok büyümüştür. Küreselleşme olgusunun hükümetler arasında eşitsiz ve dengesiz bir şekilde yaşanmasıyla siber terörizmin gelişmesine neden olmuştur. Özellikle 11 Eylül saldırısı sonrası siber terörizme olan yoğunluk artmıştır.
İçinde bulunduğumuz bu dünyada teknolojinin ilerlemeler katetmesi terörizmin de doğru orantıda gelişmesini sağlamıştır. Bu bakımdan küreselleşme terörizmi yetiştirmiştir. Siber terörizm amaçlarına ulaşmak için bilişim sistemlerini kullanmıştır. Siber terörizm siber saldırılarının gerçekleşmesinde siyasi ve sosyal mercilere ve kişilere gözdağı vermek maksadıyla insanların yaşamında fiziksel, psikolojik, ekonomik ve sağlık alanlarında riskler içermiştir.
Diğer yandan teknolojinin bu denli gelişmesi terörizmin değişimini sağlamış ve siber terörizmin en tehlikeli boyutunu yer almıştır. İnternete kolay ulaşım sağlanarak sosyal mecralardan saldırı görüntülerini ve videolarını yayınlama olanağının olması ve geniş kitlelere ulaşması siber terörizm için bir avantaj yolunu tezahür etmiştir. Keza küreselleşmeyle birlikte teknoloji değişim ve dönüşüm içinde oldukça siber terörizmin evrimleşmesinde, yeni taktik ve muhtelif stratejiler geliştirmesinde ve amaçlarını gerçekleştirmesinde müessir olmaktadır. Terör örgütlerinin resim, müzik, video, ses kaydı ile paylaşımlarda bulunması, ideolojilerini sosyal medya mecralarında yansıtması yeni taraftarlar toplamaya çalıştığı gözlemlenmektedir.
Bu bağlamda terörizmde değişmeyen olgu sivilleri öldürmek, korku salmak, yıkmak, zarar vermek, şiddet uygulamak gibi etkenlerin devam etmesidir. Unutulmamalıdır ki değişen olgu terörizmin kendisi değil; kullandıkları araçların yenilenmesi, yöntemlerinin mütamadî olarak farklılaşmasıdır.
Seher Oğuz
Terörizm Çalışmaları Stajyeri
Kaynakça
Atasever, S., Özçelik, İ. ve Sağıroğlu, Ş. (2019). Siber Terör ve DDoS. Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi, 23 (1), 238-244.
Boyacıoğlu, H. (13.08.2015). 100’den Fazla Site Kapatıldı. Hürriyet.com. https://www.hurriyet.com.tr/gundem/100-den-fazla-site-kapatildi-29797980 (22.12.2021).
Çeken, H. (2004). Küreselleşme Eğilimlerinin Uluslararası Turizm Hareketlerine Etkisi ve Türkiye. Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 12, 1-11.
Çokbildik, A. C. (2019). Siber Terörizm: Radikal/Dini Örgütler. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Selçuk Üniversitesi. Konya.
Devlet Planlama Teşkilatı. (2000). Küreselleşme Özel İhtisas Raporu. Ankara: Devlet Planlama Teşkilatı.
Gökçe, S. (2022). Terörist Yapıların Marjinalleşmesinde Siber İstihbarat: DAEŞ Örneği. Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi. Hasan Kalyoncu Üniversitesi.
Hürriyet. (2021). CNN: Paris’teki Terör Saldırılarında En Az 153 Kişi Öldürüldü. https://www.hurriyet.com.tr/dunya/pariste-silahli-saldiri-40013825 (21.12.2021).
Karakaya, İ. (2019). Küresel Terörizmin dönüşümü: Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) Örneği. B.U.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 38 (1), 149-198.
Kartal, Ç. (2016). Küreselleşme Sürecinin Devlet Yapıları Üzerine Etkileri. Ankara Barosu Dergisi, 2, 287-327.
Keleştemur, S. A. (2018). Siber İstihbaratın Kamu Güvenliği İçin Rolü ve Önemi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.
Kıvılcım, F. (2013). Küreselleşme Kavramı ve Küreselleşme Sürecinin Gelişmekte Olan Ülke Türkiye Açısından Değerlendirilmesi. İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, 5 (1), 219-230.
Weimann, G. (2004). Cyberterrorism: how real is the threat?. United States Institute of Peace Special Report No 119.
Yeşiltaş, M. (2015). Apokaliptik, jeopolitik, radikal, antagonizma ve IŞİD. ORSAM.
Yurtsever, B. (2020). Küreselleşen dünyada terörizm: siber terörizm örneği. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi.