Dünya Sağlık Örgütü, “çalışanlarının, Kongo Demokratik Cumhuriyeti’nde kadınlara cinsel sömürü ve istismara karıştığı” iddiaları üzerine bağımsız bir soruşturma komisyonu kurdu. Hazırlanan raporda, ülkedeki Ebola salgınıyla mücadele döneminde 21 DSÖ çalışanının da dahil olduğu 83 cinsel istismar vakası tespit etti. Kadınlardan 29’unun hamile kaldığı öğrenilirken, DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, raporun “üzücü” olduğunu ifade ederek, mağdurlardan özür diledi.
Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından 1 Ekim 2020’de Demokratik Kongo Cumhuriyeti‘ndeki cinsel istismar iddialarının soruşturmak üzere kurulan bağımsız komisyon tarafından hazırlanan 35 sayfalık rapor kamuoyuna sunuldu. Komisyonun, 2018-2020 yılları arasındaki Ebola salgını ile mücadele zamanında onlarca cinsel istismar ve sömürü vakası tespit etti.
Bağımsız bir komisyon tarafından hazırlanan raporda, Demokratik Kongo Cumhuriyeti’ndeki Ebola salgını sırasında aralarında 21’i Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) personeli olan toplam 83 yardım görevlisi kadın ve çocuklara cinsel istismarda ve sömürüde bulunduğu belirtildi.
Raporda, aralarında 21’i Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) personeli olan toplam 83 yardım görevlisinin kadın ve çocuklara cinsel istismarda ve sömürüde bulunduğu belirtilerek, 9 tecavüz iddiasını içeren ihlallerin hem ulusal hem de uluslararası personel tarafından işlendiği tespit edildi. Raporda, cinsel istismara uğrayan 29 kadının hamile kaldığı ve bazılarının kürtaja zorlandığı belirtildi. Komisyon üyesi Malick Coulibaly yaptığı açıklamada, inceleme ekibinin kurbanların iş vaadi ve işlerine devam etmelerine dair verilen sözler karşılığında cinsel istismara uğradığının belirlendiğini aktardı.
Raporda, adı “Jolianne” olan 14 yaşındaki bir kız çocuğunun Nisan 2019’da Mangina’da bir DSÖ şoförünün kendisini eve bırakma bahanesi ile tecavüz ettiğine dair ifadesi yer alırken, kız çocuğun hamile kaldığı belirtildi. Raporda ayrıca, cinsel istismara ve sömürüye karşı çıkan kadınlar ise, işten atıldıklarını ifade etti. Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nde 2018-2020 yılları arasından patlak veren ve Ebola virüsünün 1976’da tanımlanmasından bu yana en büyük ikinci salgında 2 bin 200’den fazla kişi hayatını kaybetmişti. DSÖ, salgının geçtiğimiz yıl haziran ayında sona erdiğini duyurmuştu.
Raporun ardından DSÖ, örgütte halen çalışmakta olan 4 kişinin sözleşmelerinin feshedildiğini ve daha fazla önlem alınacağına dair söz verdi.
“Kadınlara cinsel ilişki karşılığında iş teklif edildi”
Komisyon, 2018-2020’de Ebola virüsüyle mücadele sırasında cinsel ilişki karşılığında kendilerine iş teklif edildiğini veya tecavüz mağduru olduklarını söyleyen 210 kişiyle bire bir görüştü. Onlardan 75’i cinsel istismar mağduru olduğunu iddia etti.
Raporda, cinsel istismar ve sömürünün faili olduğu iddia edilen 83 kişinin 21’inin DSÖ tarafından istihdam edildiği ve tespit edilen 9 tecavüz vakasının hem ulusal hem de uluslararası personel tarafından işlendiği kaydedildi.
Bağımsız komisyonun raporu, DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus’un da katıldığı basın toplantısında örgütün Cenevre’deki merkezinde açıklandı.
Ghebreyesus, cinsel istismar mağduru kadınlara seslenerek, “Üzgünüm. DSÖ tarafından size hizmet etmek ve sizi korumak için görevlendirilen kişilerin size yaptıkları için üzgünüm. Bu olayların neden olduğu süregelen ızdırap için üzgünüm. Sizin başınıza gelenler asla kimsenin başına gelmemeli. Bu affedilemez.” ifadesini kullandı.
İstifa etmeyeceği mesajını verdi
Ghebreyesus, faillerden hesap sorulmasının en büyük önceliği olduğunu vurguladı. Genel Direktör olarak istihdam ettikleri kişilerin davranışları ve bu davranışlara izin veren sistemdeki başarısızlığa dair “nihai sorumluluğu” üstlendiğini vurgulayan Ghebreyesus, “Gelecekte bu tür vakaların olmasını önlemek için yapmamız gereken her türlü değişikliği yapmak için kişisel sorumluluk alacağım.” dedi.
“Tüm sorumluluğu üstlendiniz, istifa edecek misiniz” şeklindeki bir soruya ise Ghebreyesus, KDC’deki Ebola salgını döneminde 14 kez bu ülkeyi ziyaret ettiğini hatırlattı.
Bu ziyaretler sırasında kendisine iddialara ilişkin bilgi verilmediğini savunan Ghebreyesus, KDC’de yaşanan skandala rağmen istifa etmeyeceği mesajını verdi. Ghebreyesus, “Muhtemelen (bu ziyaretler esnasında) sorular sormalıydım. Şimdi bir sonraki adım için sorular sormak zorundayız.” demekle yetindi.
53 ülke iddialara ilişkin soruşturma çağrısı yapmıştı
Aralarında ABD, Avrupa Birliği, İngiltere ve Japonya’nın da bulunduğu 53 ülke, 28 Mayıs’ta yaptıkları ortak açıklamada KDC’deki cinsel istismar iddialarının soruşturulması çağrısında bulunmuştu.
KDC’deki 2018-2020’de görülen Ebola salgınında 2 bin 299 kişinin hayatını kaybetmişti. DSÖ, Salgının, 25 Haziran 2020’de sona erdiğini duyurmuştu.
Son yıllarda Afrika’da yardım faaliyetlerinde bulunan BM kuruluşları ve Batı ülkelerinden uluslararası kuruluşların isimleri sık sık cinsel istismar iddialarıyla gündeme geliyor.
DSÖ, çalışanlarının Kongolu kadınlara cinsel istismarda bulunduğu iddialarını soruşturmak üzere 1 Ekim 2020’de komisyon kurdu.
Cinsel istismara sıfır tolerans sözü veren DSÖ Genel Direktörü Tedros Adhanom Ghebreyesus, raporun “üzücü” olduğunu ifade ederek, mağdurlardan özür diledi. Ghebreyesus, “Sizin başınıza gelenler asla kimsenin başına gelmemeli. Bu affedilemez. Faillerin mazur görülmemesi, hesap sorulmasını sağlamak benim en büyük önceliğim” dedi.
DSÖ Afrika Bölge Direktörü Matshidiso Moeti ise yaptığı açıklamada, rapor karşısında “dehşete düştüğünü” ifade ederek, kurbanlardan özür diledi.