Emevi Camisi’nde Tarihi Bayram Namazı

Esed Rejiminin Yıkılmasının Ardından Emevi Camisi’nde Tarihi Bayram Namazı

Halk Emevi Camisi’ne Akın Etti
Suriye’de yıllardır süren iç savaşın ardından Beşşar Esed rejiminin çökmesiyle birlikte, halk özgürce ibadet etmenin sevincini yaşıyor. Kurban Bayramı sabahı binlerce Suriyeli, yıllar sonra ilk kez Emevi Camisi’nde bayram namazı kılmak üzere bir araya geldi.

Savaş boyunca hem fiziki hem manevi olarak yıpranan halk, sabahın erken saatlerinde cami avlusunu doldurdu. Gözyaşlarıyla saf tutan insanlar, hem bayramın hem de özgürlüğün coşkusunu yaşadı.

Yıllar Sonra İlk Defa Bu Kadar Kalabalık
Emevi Camisi, rejim yıllarında adeta boş kalmış, zaman zaman yıkım ve saldırılara sahne olmuştu. Ancak bu bayram, tarihi cami belki de uzun süredir görmediği kadar kalabalıktı. Kadın, çocuk, yaşlı demeden binlerce kişi tekbirlerle camiye aktı.

Bazı Suriyeliler, “Bugün hem bayramı hem dirilişimizi kutluyoruz” diyerek duygularını dile getirdi. Namaz sonrası meydanda yapılan kucaklaşmalar, göz yaşartan görüntülere sahne oldu.

İmamdan Anlamlı Hutbe
Bayram hutbesini okuyan imam, yıllar süren zulme, katliamlara ve acılara değinerek, “Bugün yeniden diriliş günüdür” dedi. İslam dünyasına birlik çağrısı yaptı ve özgürlük için mücadele eden tüm mazlum halklara dua etti.

Cami içinde yankılanan dualar, hem rejimin zulmünde hayatını kaybedenleri anarken hem de geleceğe umut mesajları taşıdı.

Uluslararası Basın Geniş Yer Ayırdı
Bu tarihi namaz, sadece Suriye’de değil, dünya genelinde de yankı buldu. Uluslararası haber ajansları, Emevi Camisi’nde kılınan bayram namazını manşetlerine taşıdı. Özgürlük, inanç ve yeniden doğuşun simgesi olarak gösterilen bu görüntüler, sosyal medyada da büyük ilgi gördü.

“Zulmün Ardından Rahmet Geldi”
Bayram sonrası halk arasında en çok dillendirilen cümle, “Zulmün ardından rahmet geldi” oldu. Uzun yıllar boyunca camilere gidemeyen, ibadetlerini baskı altında yapan insanlar, artık özgürce Allah’a yönelmenin huzurunu yaşıyor.

Emevi Camisi’nden yükselen tekbir sesleri, sadece Şam’da değil, tüm İslam coğrafyasında yankılandı.