Her Alman vatandaşı, kiliseye para vermek zorunda

Türkiye dahil bir çok İslam ülkesinde caamii ve dini kurumlara yapılan saldırılar, Avrupa ülkelerinin Hristiyanlık ve ona bağlı kurumları nasıl koruyup kolladıklarını yasalar çıkartarak dini kurumlar için pozitif ayrımcılık yoluna gittiklerini akla getirmektedir. Bu duruma en güzel verilecek Almanya örneğidir. Almanya hükümeti Hristiyanlığı yaşatmak adına anayasasına pekçok kanun maddesi eklemiştir. 

Avrupa merkezli din anlayışı, ağırlıklı olarak Ortacağ ile başlayıp Rönesans hareketiyle son bulan bir kilise İmparatorluğu inşa edilmiştir. 
İnsanlar işledikleri günahlardan kurtulma adına, günah çıkarma seansları düzenlenerek halktan bağış adı altında toplanan paralarla ciddi bir servet edinilmiştir. Öyle ki, işlenen günahın derece ve miktarına göre ödemeler alınmaktadır. 

Hiçte yabancı olmadığımız bu uygulama şimdilerde günümüz Almanyasın'da farklı bir şekilde karşımıza çıkmaktadır. Örnek verecek olursak : Her Alman vatandaşından aylık kazancının %9'u Kilise vergisi adı altında alınmaktadır. Kiliselere aktarılan bu paralar, karşımıza şu tabloyu çıkarmaktadır. 2018 yılı verilerine göre aktarılan paraların Hristiyan mezhep inançlarına göre dağılımı şu şekilde oluşmuştur : 
Katolik kilisesi 6.5 Milyar, 
Evangelistler ise 5,8 Milyar 
Euro gelir elde ettikleri görülmüstür.

Kliseler tarafından elde edilen kazançlarla ilgili şu açıklamalar yapılmıştır. Kilisenin, din adamlarının ve kiliseye bağlı kurumların tüm masrafları bu paralarla yapılmaktadır. 
Ayrıca, kiliseler tarafından sosyal faaliyet alanı olarak görülen, Okul, Kreş, gibi hizmet alanı içerisinde sayılan kurumlar aracılığı ile ciddi hizmetler verilmektedir. "Bu çalışmalar arasında özellikle mülteci kamplarında yapılmaya çalışılan misyonerlik faliyetleri ön plana çıkmaktadır."

2013 yılında yapılan bir araştırma ile ortaya çıkartılan raporda dikkat çekici bilgiler içermektedir. Rapora göre : Sadece katolik kilisesinin sahip olduğu gayrimenkul ve para miktarı 200 Milyar Euro civarında olduğu vurgulamıştır. Protestan kilisesi için elimizde yapılmış bir araştırma olmadığından maalesef bir rakam verilemiyor. Ama konunun uzmanları tarafından yapılan açıklamaya göre, Protestan kilisesinin elde ettiği kazanç, Katolik kilisesinin kazancına yakın bir miktar olduğu söylenmektedir. 

Yukarıda kısaca değinmeğe çalıştığımız, yürürlükte olan mevcut yasalar gereği Alman vatandaşı bir kimse, kiliseye kazancından %9'nu vermek zorunda. İster inançlı ister inançsız olsun fark etmiyor, tüm Alman vatandaşları bu parayı ödüyor. Kazançlarından kesilen miktarı ödemek istemiyenler, kiliselerle ilgisinin olmadığını ve kilise ile alakalı bağını kopardığın yazalı bir taahhütle belirtirse bu ödemeden kurtulabiliyor. Bu bağlamda kiliselerden ayrılan ve herhangi bir ilgisinin olmadığının söyleyip yazılı imza veren kişi sayısı 218.000 rakamlarına ulaşmıştır. Bu sayısı 2019 yılında 540.000 e ulaştığı görülmüştür. Ve bu artış trendinin hızla yukarılara doğru çıkacağı ön görülmektedir.

Ayrıca sahada yapılan araştırmalar bizlere şu bilgileride vermektedir. İnsanların Kiliseden ayrılma sebebleri arasında gösterilen, kurum içerisindeki cocuk istismarı, sapkınlık ve cinsel taciz gibi vakaların olduğuda özellikle berlitilmektedir.

Münih / Almanya
Yıldırım Çelik