Tacikistan… Orta Asya’nın önemli ülkelerinden birisi ve zaman zaman gâh Özbekistan’a gâh Kırgızistan’a olan mütecaviz tutumundan dolayı gündemimize geliyor. Yine Kırgızistan’ın sınır bölgesine yaptığı saldırı ile iki ülke karşı karşıya geldi…
Tacikistan, tarihi ve kültürel anlamda Fârisîlere yakın olmasının yanında, Hanefi-Sünni olmaları bakımından da Türklerle de tarih boyunca sıkı ilişkileri olmuş bir devlet. Tacikistan’ın 9 milyon civarındaki nüfusunun yüzde yirmisi Özbek Türklerinden yüzde 10’u ise Ruslardan oluşuyor.
Rusya’nın dizginlerini elinde tuttuğu bir ülke olan Tacikistan, Fergana Vadisi nedeniyle Özbekistan ile ara ara sorunlar yaşamaktaydı. En son Kırgızistan’ın Batken bölgesindeki Leilek ilçesindeki Arka köyüne bombalı bir saldırı düzenledi. Rus haber ajansı TASS, bu saldırıda 35 civarında Kırgız’ın hayatını kaybettiğini yüzlercesinin yaralandığını ifade etse de bu sayının çok daha fazla olduğunu biliyoruz.
Peki Taciklerin derdi neydi?
Görüntüde bu gerilimin nedeni sınır bölgesindeki su kaynakları, otlaklar, keskinleşmemiş sınırlar olsa da bunların sadece görüntüden ibaret olduğunu belirtmek lazım.
Neden her canı sıkıldığında Özbekistan ve Kırgızistan sınırlarına saldırıyor? Bu ülkenin bu cesareti nereden kaynaklanıyor? Bu mütecaviz saldırıların arkasında İran ve Rusya mı var? Veya bölgedeki bu kargaşa ve kaos bir başka ülkenin işine mi yarıyor?
Öncelikle Rusya, Orta Asya ülkeleri üzerindeki nüfuzunu hiçbir zaman elden bırakmak istemiyor. Kaldı ki iki ülke arasındaki sınır bölgesinde bu olaylar cereyan eder etmez Rusya Devlet Başkanı V. Putin, ara buluculuk yapmayı teklif etti.
İran uzun zamandır Orta Asya ülkelerine sızma, bu bölgelerde nüfuz alanı oluşturma, özellikle mezhepsel anlamda yayılma faaliyetlerini ısrarla sürdürüyor. Ve bu anlamda Tacikistan akrabalık bağları nedeniyle iştahını kabartıyor.
Ancak bu iki ülkenin dışındaki bir ülke var ki bütün Orta Asya’ya göz kırpıyor! Çin, bu uçsuz bucaksız topraklar üzerinde uzak vadede çok ciddi emelleri olan bir ülke ve neredeyse bütün alanlarda sinsi faaliyetlerini ustalıkla sürdürüyor. Kırgızistan’ın bu ülkeye çok ciddi anlamda borçlandığını belirtelim. Ve en önemli hususlardan birisi de bu ülkeye yatırım yapan Çin’in bütün çalışma alanlarında istihdam ettiği insan kaynaklarını Çin’den getiriyor oluşu! Ülkede yüz binlere varan bir Çinli nüfus var!
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov’un pek çok hususta kardeş ülke Kazakistan ile iş birliği yapması, Türk Konseyi ülkeleriyle sıcak ilişkiler içinde olması sevindirici bir husus olsa da Çin’e karşı çok dikkatli olması ve bu ülkeye olan borçlarını bir an önce bitirip ekonomik anlamda bağımsızlığını pekiştirmesi gerekir…
Kırgızistan Cumhurbaşkanı Sadır Caparov ve Tacikistan Cumhurbaşkanı Emomali Rahmon herhangi bir ara bulucuya ihtiyaç duymadan şimdilik ateşkes ilan ettiler ancak bu gerilimin arka planının ne olduğu hususunda henüz resmî bir açıklama yok veya Rus kaynaklı haberler tek taraflı ve subjektif!
Kardeş ülke Kırgızistan’a bu zor günlerinde başta Türkiye olmak üzere, bütün Türk Konseyi ülkelerinin maddi ve manevi anlamda destek olacağını umuyoruz zira iç karmaşayı bitirip demokratik adımlar atan bu ülkenin kardeş desteğine ihtiyacı var.
Kırgızların bu zor bölgede, bu kurtlar sofrasında kardeşlerinden başka kimsesi yok. Taciklerin gâh Batken gâh Fergana Vadisi saldırılarının bitebileceğine inanan var mı? Varsa şayet onlara hatırlatmış olalım. Fârisîler asırlık kinler tutmada dünya birincisidir!
Bu gerçeği hiç unutmayalım…
TÜRKİYE GAZETESİ / Meryem Aybike Sinan