İngiltere'nin en etkili haber kuruluşlarından : "Middle East Eye" yazdı..
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2016’da göreve geldiğinden beri kademeli olarak ABD ile güvenlik işbirliğini durdurdu..
ABD ile ortak program ve eğitimler yapılmadığı gibi, ABD’ye yürüyen soruşturmalarla ilgili ya da şüphelilerle ilgili bilgi de verilmiyor.
Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanlığı görevine geldiği 2016 yılından itibaren Türk güvenlik güçleri ile ABD hükümeti arasında devam eden tüm işbirliği anlaşmalarını kademeli olarak sona erdirdiği öne sürülüyor.
Middle East Eye (MEE) adlı internet sitesinin haberine göre bir Türk yetkili Soylu’nun Türk ve Amerikan polis güçleri arasındaki ortak eğitim ve programlarını askıya aldığını, şüpheliler hakkında Türk polisi istihbaratının elindeki bilgilere ABD’nin erken erişimini engellediğini, Türkiye’de devam eden soruşturmalarla ilgili bilgileri Amerikalı meslektaşlarıyla paylaşmayı reddettiğini belirtiyor.
Habere göre MEE’ye konuşan yetkili, “Ancak, Amerikalı yetkililerle işbirliğini tamamen engellemedi, soruşturmalar tamamlanıp mahkemelere sunulduktan sonra gerekli bilgileri alabildiler” diyor.
Soylu ve Washington’un uzun süredir düşman olduklarına yer verilen haberde, “2018’de Trump yönetimi, Soylu ve Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ü ABD vatandaşı Papaz Andrew Brunson’un tutuklanıp gözaltına alınması nedeniyle geçici olarak cezalandırdı” deniyor.
Bir sonraki yıl ABD’nin, Türkiye’nin Suriye’nin kuzeyindeki ABD destekli Kürtlere yönelik saldırısı nedeniyle Soylu ve diğer Türk yetkilileri bir kez daha cezalandırdığına işaret edilen haberde Soylu’nun o zamanlar, “Son yaptırımdan bu yana mülk beyanımda herhangi bir değişiklik olmadı. ABD’de mülküm yok” sözleriyle şaka yaptığı da ifade ediliyor.
Haberde, kısa süreli yaptırımların bir süre sonra kaldırılmasına rağmen bunun Soylu’nun Washington’a yönelik sözlü saldırılarının artırmasına ve mensubu olduğu hükümetin de Joe Biden yönetiminden uzaklaşmasına engel olamadığı belirtiliyor.
Haberde İçişleri Bakanı Soylu’nun uzun süredir ABD’yi başarısız 2016 darbesinde rol oynamakla suçladığı, Washington’ın ise bu iddiayı şiddetle reddettiği ifade ediliyor.
Haberde “Soylu’ya yakın kişiler MEE’ye ABD’ye karşı her zaman şüphe beslediklerini ve şahsına yönelik yaptırımların Amerikan güvenlik güçleriyle işbirliğini askıya alma adımlarını sadece hızlandırdığını söyledi” ifadeleri de kullanılıyor.
Soylu Çarşamba günü TRT’deki açıklamasında, “Türkiye’deki 15 Temmuz darbe girişimi onlardan [ABD] gelen bir emirle gerçekleşti, BAE ve ABD 15 Temmuz’un failleridir. BAE, ABD’nin en önemli operasyonel ortağıdır” sözlerini kullanmıştı.
Darbenin beyni olduğu iddia edilen Fethullah Gülen ile ordu içindeki takipçilerine ABD’nin ev sahipliği yapmasından dolayı Soylu’nun darbenin arkasında ABD’nin olduğuna inandığı da ileri sürülen haberde Soylu’nun, “ABD bana bunu söylediğim için iki kez yaptırım uyguladı” şeklindeki sözlerine yer veriliyor.
Soylu’nun Şubat ayında da ABD’ye karşı aynı iddiayı tekrarladığı ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın bu sözlere kınama ve kabul etmeme ile cevap verdiğine işaret edilen haberde, “Soylu, Çarşamba günü ABD’nin Türkiye Büyükelçisi David Satterfield’in ısrarlı taleplerine rağmen kendisiyle görüşmediğini söylediği” de belirtiliyor. Soylu, “Ona herhangi bir randevu vermeyeceğim. Sadece bu ülkeye saygı göstermeye başlarlarsa görüşürüm” ifadelerini kullanmıştı.
Haberin sonunda ise özetle şu görüşler dile getiriliyor:
“Türkiye’de uzmanlar, iktidar partisi içindeki emsalsiz popülaritesi nedeniyle Soylu’yu Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın potansiyel halefi olarak değerlendiriyorlar.
Dubai’de bulunan hüküm giymiş bir organize suç lideri Sedat Peker’in gündeme getirdiği kötü yönetim ve yolsuzluk iddiaları üzerine Türk muhalefeti geçtiğimiz günlerde Soylu üzerinde önemli bir baskı oluşturdu. Peker, YouTube’da yayınlanan bir dizi videoda, Soylu’nun uyuşturucu kaçakçılığına göz yummasını da da içeren derin devlet meselelerine karıştığını iddia etti.”