ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
34,2272
EURO
37,6089
ALTIN
2.886,85
BIST
9.044,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Çok Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
25°C
Perşembe Az Bulutlu
26°C
Cuma Çok Bulutlu
23°C
Cumartesi Çok Bulutlu
20°C

Nejdet Demirel

Uzun metrajlı araştırma yazıları kaleme alan Nejdet Demirel, Orta Doğu başta olmak üzere İslam dünyasının içinde bulunmuş olduğu sorunları anlatan pek çok yazısı; farklı gazete, dergi ve dijital platformlarda yayınlanmıştır.

    YAPAY ZEKA

    16.01.2024 16:21
    A+
    A-

    YAZININ SESLİ ANLATIMI

    Yapay zeka teknolojisi, fayda ve zararları açısından tüm dünyada tartışılıyor. Bu yazılımlar insanı değersizleştirecekmi, yoksa hayatımıza kolaylıklar katarak daha ileri bir seviyeye mi taşıyacak? Yapay zeka destekli makinaların insanların yerini alacak olması uzun süredir tartışılan bir konu.. Dolayısıyla şuan bu teknolojinin fayda zarar değerlendirilmesi adına oluşmuş bir konsensüs yok. O zaman şuradan başlayalım, yapay zeka deyince ne anlıyoruz?
    Kısaca şunu söyleyebiliriz; İnsan gibi düşünüp karar verebilen öngörü ve tahminlerde bulunan yazılım ve sistemlere verilen bir terimdir. Temel olarak, yapay zeka iki ana bileşen olan “Veri ve Algoritma”dan oluşur. Veri, gerekli bilgiyi içerirken, yapay zeka algoritması bu bilgileri yazılı kodlar aracılığıyla bir hiyerarşi içinde işler.

    Yapay zeka teknolojisi yaşamımıza katacağı artı, eksileri ile birlikte mütalaa edilmeden çıkarımlarda bulunmak konunun anlaşılmasını zorlaştıracaktır. Teknolojinin baş döndüren hızda gelişmesi doğal olarak faydaları yanında bu yazılımların kontrolsüz ve art niyetli kullanımını gündeme getirmektedir. Yapay zeka teknolojisinin karşımıza hiç birimizin arzu etmediği olumsuz sonuçlar çıkarabilecek imkan ve kabiliyette olduğu gerçeği yabana atılmaması gereken önemli konuların başında gelmektedir. Bunun yanında haklı olarak şu soruya da cevap aramamız gerekir diye düşünüyorum. Yapay zekanın, faydaları değilde neden! endişe ve riskleri daha çok ön plana çıkıyor?

    Öncelikle şunun altını çizelim “Yapay Zeka” tarihin akışını önemli ölçüde değiştirebilecek etki alanına sahip buluşların ilk sırasında yer aldığını söylemek abartı olmayacaktır. Yapay zeka, geniş yelpazede endüstriyel alanlarıda içine alan farklı konseptlerde hızla gelişim göstermektedir. Silah sanayi, ekonomi, sağlık, otomotiv gibi bir çok alanda hayatımıza sunduğu yenilikler sayesinde yapay zeka teknolojisi, insanların yaşamlarını kolaylaştırıp konfor düzeyini artıran kavramlarla tanışmasını sağlamıştır. Dolayısıyla yapay zeka, insanlığa faydası tarafı ile değil de doğabilecek zararları yönüyle tartışılıp korku ve endişeye yol açması anormal bir durum olmayıp hayatın akışına uygun insana özgü bir davranış biçimidir. Her icat yenilik gibi yapay zeka konusuda, geçmişte olduğu gibi olumlu olumsuz yönleri tartışılarak belli bir zaman sonra insanlar tarafından kabul görecektir. Burada odaklanmamız gereken asıl mesele şu olmalı: Yaşamımıza derinden etki edebilecek yapay zeka kaynaklı zararları en az hasarla nasıl atlatabiliriz? Zaten dünyada tartışılan konuda bu..Yapay zeka ile desteklenen ihtiyaç duyduğumuz, ev, araba ve gündelik kullandığımız eşyalar akıllı cihazlar sayesinde bir türlü yaşamımıza girmiş durumda bundan kaçış yok..

    Yapay zekanın muciti ve bu yazılımlara devasal yatırım yapan şirketler, konuyla alakalı değişik platformlarda endişe ve kaygılarını paylaştıklarını görmemiz bu teknolojinin doğurabileceği zararlara fokuslanmak gerekliğini birkez daha ortaya koymuştur.

    Microsoft’un işbirliği yaptığı ChatGPT’nin geliştiricisi OpenAI’nin Kurucu Sam Altman, ABD Kongresi’nde yapılan bir oturumda, yapay zeka destekli seçim müdahalesine dair endişelerini dile getirmiştir, yapay zekanın güvenilirliğini sağlamak için teknolojinin düzenlemeye tabi tutulması gerektiğini söylemiştir. ABD Senatosu Adalet Komisyonu’na bağlı Gizlilik, Teknoloji ve Hukuk Alt Komitesi’ne konuşan Altman, kendi şirketinin ChatGPT gibi yapay zeka sohbet botlarının “önemli bir endişe kaynağı” olduğunu belirtmişti. Seçimler ve yapay zeka hakkında “Bu konuda tedirginim” diyen Altman, kurallara ve yönergelere ihtiyaç duyulduğunu söylemişti..

    Twetter’ı satın alan Tesla CEO’su Elon Musk, yapay zekanın güvenli kullanımını sağlamak için bir düzenleyiciye ihtiyaç olduğunu söyledi.Musk, forum sırasında yapay zekayı “iki ucu keskin bir kılıç” olarak tanımladığını da sözlerine ekledi.

    San Francisco merkezli Yapay Zeka Güvenliği Merkezi (CAIS), yapay zekanın insanlık için oluşturduğu tehlikelere yönelik uyarıda bulundu. CAIS, yapay zeka kaynaklı yok olma riskini azaltmanın küresel öncelik olması gerektiğini bildirdi..

    ABD merkezli Center for AI Safety (Yapay Zeka Güvenlik Merkezi), önde gelen onlarca teknoloji uzmanı tarafından imzalanan bir bildiri yayımladı.. Center for AI Safety, yapay zekanın toplumu istikrarsızlaştırabilecek yanlış bilgiler üretmek için kullanılabileceğini savunuyor.

    Microsoft Başkanı “Brad Smith”
    Yapay zekanın tehlikeleriyle ilgili tartışmalara Microsoft Başkanı Brad Smith de katıldı. Smith, yapay zekanın en endişe verici yönünün “deepfake” olduğunu söyledi.Türkçede “derin sahte” anlamına gelen “deep fake” kabaca birinin yüzünü dijital olarak başka birinin vücuduna monte edip elde ettiğiniz görüntüyü istediğiniz gibi kullanmanıza olanak tanıyan bir teknoloji. Kısacası internetten kolayca ulaşılabilen algoritmalar sayesinde bir kişinin yüzü diğer bir kişiye montajlanarak her türlü sahtekarlık profesyonelce yapıla bilinmektedir.

    Yapay zeka yazılımları kaynaklı risklere karşı birçok ülke bu duruma duyarsız kalmayıp yasal düzenlemeleri de içeren bir dizi çalışmalar başlatıldı.

    Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, ABD’nin yeni yasalar geliştirilirken yapay zeka endüstrisini güvenlik önlemlerini sağlamaya zorlaması gerektiğini söyledi. Ayrıca Avrupa Tüketici Örgütü, ChatGPT ve diğer yapay zeka sohbet robotları hakkındaki endişelere katılarak tüketiciyi koruma kurumlarını teknolojiyi ve bireylere olası zararı araştırmaya çağırdı. AB ülkeleri, üretken yapay zekayı dizginlemek için daha katı kurallar üzerinde anlaşma sağladılar. Taslak, yapay zeka için minimum risk, sınırlı risk, yüksek risk ve kabul edilemez risk olmak üzere dört risk seviyesinden oluşuyor.

    ABD yapay zekanın tehlikelerini kontrol altında tutmaya çalışıyor. ABD Federal Ticaret Komisyonu geçen ay, yapay zekanın kullanımından doğabilecek tehlikeleri kontrol altında tutmak için mevcut yasaları kullanmaya kararlı olduğunu bildirdi. Senatör Michael Bennet tarafından Kongre’ye ABD’nin, yapay politikalarına bakmak ile mahremiyete, sivil özgürlüklere ve yargı sürecine yönelik tehditlerin en iyi nasıl azaltılacağını belirlemek için bir görev gücü oluşturacak bir yasa tasarısı sunuldu. ABD hükümeti de, yapay zeka sistemleri için potansiyel hesap verebilirlik önlemleri hakkında kamuoyundan görüş almak istediğini belirttiler..

    Özellikle vurgulamak istiyorum. “yapay zeka” konusuna büyük yatırımları olan kuruluşlardan bu alana dönük eleştiri gelmesini çok anlamlı bulduğumu söylemem gerekir.. Diğer bir konu;
    yapay zeka robotlarına yatırım yapıp sonrada bu çalışmalar hakkında olumsuz beyanatların yapılması, çelişki gibi gözüken bu açıklamaları şahsen şöyle yorumluyorum: Yapay zeka çalışmaları uluslararası yapılan ticaretin büyük bir kısmını domine edecek kapasitede olduğu şimdiden görülüyor. Bu sektöre dönük şirketlerin vitrinde olduğu ülkeler arası büyük bir rekabetin yaşanacağı ortada.. Endüstriyel her alanda şimdiden kullanılmaya başlanılan yapay zeka teknolojisine eleştiri getiren kuruluş ve onların başındaki kişiler, pastadan daha çok pay kapmak istemeleri arge ve alt yapıya istenen yatırımların sağlanması ile mümkün olacağına inanıyorlar. Aslına bakılırsa! Bu adamların konuşmalarının satır aralarına baktığımızda yapay zeka çalışmalarına karşı değiller. Bu küresel şirketlerin karşı olduğu; sürecin çok hızlı ilerleyişinin olmasındandır.

    Dünya ticaret hacminin önemli bir bölümünü kontrol eden güçler tarafından, yapay Zeka ile donatılan yazılımlara büyük kaynak ayrıldığını açıklamalarından anlıyoruz. Yapılan yatırımlar boşuna yapılmadığını kendi çıkarları doğrultusunda insan hayatını tehlikeye atmak pahasına, yapay zeka kullanım alanları, suistimal edileceği düşüncesi insanı ürkütüyor. Dolayısıyla yukarıda örneklerini verdiğimiz yapay zeka ile alakalı endişeler boşuna değil. Daha korkunç olanı ise: İnsanların aktif olduğu her alanda artık robotları göreceğiz.. Bu da demek oluyor ki, milyonlarca insan işini kaybedecek.
    Nitekim uluslararası Para Fonu (İMF) tarafından yapılan bir çalışmaya göre, yapay zeka teknolojisi, dünya çapında tüm iş sektörlerinin yaklaşık yüzde 40’nın etkileneceğini raporladı. İşsiz kalan insanların sebep olacağı kaotik bir durum öngörülüyor. “Yeni Dünya düzeni” dedikleri insanlığa dayatılan bu sisteme toplumlar entegre edilerek yaşanacak sorunu çözeceklerine inanıyorlar. Kurulmak istenen bu düzenin ilk aşaması insan nüfusunu azaltmak olarak planlandı. Çünkü insanların yerini alacak robotlar, iş gücü verimliliğini artıracak maliyet girdilerini önemli ölçüde azaltacaktır. Küresel baronlar, uzun zamandır insan nüfusunu azaltmak için farklı yöntemler kullanılarak çalıştıklarını gözlemliyoruz. Salgın hastalıklar, sıkı bir şekilde teşvik edilen doğum kontrolleri, özendirilen eşcinsel birliktelikler örnek verilebilir. Küresel akıl tarafından ilk sıralarda yer alan bu projeler kamufule edilerek tüm dünyada uygulanmaktadır.

    Yapay zeka konusu, aşağıda sıralayacağımız insanlığa dayatılan diğer gelişmelerden bağımsız düşünülmesi hata olur. Çünkü bunlar bir plan çerçevesinde yapılmaktadır. Dijital para, yapay et, insana takılmak istenen sağlık çipleri, dijital mega kentler gibi projelerin temel motivasyonu hayatın her safhasında tüm insanları kontrol altında tutabilmek adına bunlar yapılıyor. Bir çok devlete sızmış ticaret görünümlü uluslararası bu şirketler, yapay zeka teknolojisini kendi çıkarları doğrultusunda kullanmaktan çekinmeyeceklerini söylemeye gerek yok.. Korku pompalamak istemiyorum ama! İçinde bulunduğumuz durum hiçte iç açıcı görünmüyor. Yapay zeka, bu kadar olumsuz yönü ile gündeme gelmesi bu alana karşı kuşkuları artırmış ve insanlarda haklı bir endişeye yol açmıştır.

    Bu makalede; dönüştürme, etki ve kapasite gücü çok yüksek olan “yapay zeka” teknolojisini daha çok olumsuz yönlerine dikkat çekmeye çalıştık. Tüm dünyayı derinden etkileyecek bu teknolojiler için bir an önce yasal düzenlemeler çıkartılıp insanlar bilinçlendirilmelidir. Geçiş sürecini askari hasarla atlatmak tüm insanlığın kolektif çalışmasına bağlı olduğunu hatırlatmak isterim.

    Selam ve Dua ile

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.