UYGUR’LU ÇOCUKLARA SOYKIRIM UYGULANIYOR!

Çin hükumetinin, Uygur çocuklara uyguladığı iddia edilen insanlık dışı uygulamalarla ilgili, Kırım Haber Ajansı’na (QHA) konuşan Uygur Hareketi aktivisti Rushan Abbas, “Çocuklar dinlerini, etnik kimliklerini ve dillerini terk ediyorlar. Han Çinlisi olarak yetiştiriliyorlar”dedi.

UYGUR KIZLAR HAN ÇİNLİLER İLE EVLENDİRİLİYOR

Uygur Türklerine yönelik soykırım politikası nedeniyle tüm dünyada eleştirilen Çin hükumeti, ailelerinden zorla ayırdığı yarım milyon Uygur çocuğu yatılı okullara yerleştirdiği aktarıldı. İnsanlık dışı uygulamalarını küçük çocuklar üzerinde de uyguladığı söylenen Çin yönetimi, Uygur Türkü çocukları Han Çinli olarak yetiştiriyor, küçük kız çocuklarını ise Çinliler ile evlendiriyor. Ayrıca Uygur çocukların köle işçi olarak çalıştırıldığını da belirten aktivist Rushan Abbas, konu ile ilgili QHA’ya açıklamalarda bulundu.

Rushan Abbas

Çin hükumeti, Doğu Türkistan’daki Uygur Türkü çocuklara karşı ne gibi insanlık dışı yöntemler uyguluyor?

Genel olarak Çin, İslam’a karşı bir savaş yürütüyor. İslam’la ilgili her şeyi yasa dışı yapıyorlar. Uygur Çocuklarını devletin yetimhanelerine götürüyor veya kaçırıyorlar. Yetimhanelere 500 binden fazla Uygur çocuğun götürüldüğüne dair haberler var. Bu çocukların beyinlerinin yıkandığı yer burası. Çocuklar dinlerini, etnik kimliklerini ve dillerini terk ediyorlar, Han Çinlisi olarak yetiştiriliyorlar. Ateist bir Han Çinlisi… Etik olarak kendilerini komünist partiye adadılar. Bu durum da bunun bir başka yönü…

Bu çocukların ebeveynleri ya toplama kamplarına ya da köle olarak çalışmaya zorlandıkları kölelik fabrikalarına götürülür. Soykırım sürüyor. Çocuk sahibi olabilen yetişkinler zorla kısırlaştırılırken, Uygur kadınlar Han Çinli erkeklerle evlenmeye zorlanıyor. Uygur kadınlar, Han Çinliler ile evlenmeyi reddederse toplama kamplarına götürülüyor. Bir Han Çinliyle evlenmek istemedikleri için Müslüman olarak radikalleştiriliyorlar.

Yetişkinlerin dışında Uygur çocukları Han Çinli olmaya zorlanıyor. Bu çok büyük bir psikolojik hasar. Uygur çocuklar, etnik kimliklerini kaybediyorlar, darp ediliyorlar ve aç bırakılıyorlar.

Genç kızların, Han Çinli erkekler tarafından taciz edildiğine dair haberler alıyoruz. Gördüğümüz videolarda, bu adamların 7-8 yaşındaki kızları bile tutup kucakladıkları görülüyor. Bu beni hasta ediyor…

KÜÇÜK ÇOCUKLARA TACİZDE BULUNUYORLAR

Çinli erkeklerin Uygur çocuklarına cinsel tacizde bulunduğunu düşünüyor musunuz?

Bunun da olduğuna eminim. Elbette, Çin hükumetinin bilgi engellemesi ve dünyaya anlattığı yanlış anlatılar nedeniyle elimizde hiçbir kanıt yok. Yetkililer, gazetecilere yalan söylüyor. Bu nedenle, tam olarak ne olduğunu bilmiyoruz ancak sadece bu video kliplerden neler olabileceğini anlayabilirsiniz. On yaşında bir kızınız olduğunu hayal edin. Ona uygunsuz şekilde dokunacak bir adam görmek ister misiniz? Bu adamlar böyle bir video yayınlıyorlar ise eminim başka ihlaller de vardır. Çin hükumeti zaten İslam’ın bir akıl hastalığı olduğunu ilan etti ve bu nedenle Uygur Türklerinin, iyileştirilmesi gerektiğini söyledi. İşte Çinli yetkililerin zihniyeti bu…

Çin hükumetinin yaptığı bu insan hakları ihlalleri ile ilgili Uygur Hareketi’nin bir çalışması var mı? Varsa bu çalışmalar nelerdir?

Evet… Bu hak ihlallerinden sorumlu olan Çinli yetkililere ve Çin ile iş yapan şirketlere karşı yaptırım uygulanması için farklı ülkelerin hükumetleri ile görüşmeye çalışıyoruz. Çin ile ticaret yapmaya devam eden herkes, Çin’in uyguladığı soykırıma ortak oluyor.

Uluslararası topluluklardan, özellikle Müslümanların çoğunlukta olduğu ülkelerden ve Türk kardeşlerimizden, bu soykırımı durdurmalarını istiyoruz. Bunu sadece Uygur Türkleri için değil, İslam’ı savunmak için yapıyoruz.

Çin hükumeti, en savunmasız bireyler olan çocuklara bu tür uygulamalar yaparsa, Birleşmiş Milletler (BM) Çocuk Hakları Sözleşmesi’ne ne olduğunu sormak isterim. İşin içinde Çin’in parası olunca herkes sessiz. Bu siyasi bir mesele değil, bu bir insan hakları meselesidir.

“UYGUR TÜRKLERİNE YAPILAN SOYKIRIMI DURDURUN”

Çin hükumetinin gerçekleştirdiği insanlık dışı uygulamalara karşı uluslararası topluma çağrınız nedir?

Çin ile iş yapmayı bırakmalarını istiyoruz. Çin’i en etkileyecek yerden vurmalıyız: ekonomi ile… Çin hükumeti ile ticari faaliyet yürütmek, ekonomisini geliştirecek ve daha fazla Uygur Türkünü öldürecektir. Çin ile iş yapmaya devam etmek sadece sessiz kalmak değil, soykırımı desteklemek anlamına geliyor. Tarih bu yapılanları unutmayacaktır. Uygur Türklerine uygulanan soykırımı durdurmak için kimin çabaladığını veya soykırımı kimin desteklediğini tarih yazacaktır. Çin zulmüne sessiz kalanlara sesleniyorum; Uygur Türklerinin yaşadığı zulmü ve soykırımı görün. Uluslararası topluma ise şu çağrıda bulunuyorum: Farkındalığı artırın, sesinizi yükseltin ve harekete geçin. Sadece Uygur Türklerini kurtarmak için değil; kendinizi, dininizi ve tüm dünyanın geleceğini kurtarmak için bunu yapın.

RUHSAN ABBAS KİMDİR?

Rushan Abbas, 14 Haziran 1967’de Urumçi’de doğdu. İlkokul ve lise eğitimine Urumçi’de devam eden Abbas, Sincan Üniversitesi’nde Biyoloji bölümünden mezun oldu. Abbas, üniversitede bulunduğu süre boyunca, Çin’in Doğu Türkistan’daki baskıcı politikalarını protesto etmek için yapılan demokrasi yanlısı mitinglere ve gösterilere katıldı . 1989 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne (ABD) taşındı ve Bitki Patolojisi alanında çalışmalar yürüttüğü Washington Eyalet Üniversitesi’ne girdi. Daha sonra ABD vatandaşı olan Abbas, hak savunma faaliyetlerini sürdürdü.

Rushan Abbas, 1993 yılında Uygur Denizaşırı Öğrenci ve Akademisyenler Derneği’nin ilk Başkan Yardımcısı olarak kurdu ve yönetti. Ayrıca iki dönem için Uygur Amerikan Derneği Başkan Yardımcılığına seçildi. Özgür Asya Radyosu, 1998 tarihinde Abbas’ın Doğu Türkistan’da yayın yapan ilk Uygur muhabiri olduğu bir Uygur Servisi başlattı. Ayrıca Abbas, 1990 yılından itibaren Uygur insan haklarının savunması için ABD Kongresi üyeleri ile birlikte çalıştı.