Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, son zamanlarda tekrar gündeme gelen sosyal medya kanunu ile ilgili “Klavye karşısında insan, karakter suikastı yapmaya hukuk izin veremez. Elinde belge, delil varsa adliyeler, kolluk açık. Bunun partisi, cinsiyeti, siyaseti yok ” açıklamasında bulundu.
Bakanlık tarafından yapılan açıklamaya göre, Ankara’daki Ulucanlar Cezaevi Müzesi’nde, Anadolu Yayıncılar Derneği’nce hazırlanan ve 25 televizyon kanalında da canlı yayınlanan ‘Anadolu Soruyor’ programına katılan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, soruları yanıtladı.
SOSYAL MEDYA YASASI DÜZENLEMESİ
İnsan onuruna yönelik saldırılarla mücadele
Gül, yeni dönemde Meclis’e sunulması beklenen sosyal medya yasası teklifine ilişkin soru üzerine, şunları söyledi:
“Sosyal medyada düşünce özgürlüğü ve bu platformların kısıtlanmasıyla ilgili bir çalışma söz konusu olamaz. AK Parti’nin eleştirinin suç oluşturmayacağına ilişkin yargı paketleri var. Eleştiri ile hakaret birbirinden farklı. Bunun değerlendirmesini yapacak olan da yargıdır. Her alanda olduğu gibi bu alanda da yasakçı bir anlayış içinde olamayız. Tüm kurumlarla bir çalışma yapılıyor. Bu çalışma sosyal mecralar üzerinde kişilerin, kurumların dezenformasyona uğramamasıdır. Klavye karşısında insan, karakter suikastı yapmaya hukuk izin veremez. Elinde belge, delil varsa adliyeler, kolluk açık. Bunun partisi, cinsiyeti, siyaseti yok. Partiler üstü. Kişilik haklarına saldırıyı önleyecek, insan onurunu koruyacak nelere ihtiyaç varsa bunlar üzerinde kafa yoruluyor. Dünya örneklerine bakılıyor. Dezenformasyon ve insan onuruna yönelik saldırılarla en etkili şekilde nasıl mücadele etmek gerekiyorsa bununla ilgili değerlendirme sürüyor. Netleşmiş bir konu yok, olduğunda partimiz bunu açıklayacaktır. Sansüre, eleştiri ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırma yolundaki bir şeye asla müsaade etmez.”
“12 EYLÜL ZİHNİYETİNİN SİNMİŞ OLDUĞU BU ANAYASADAN TAMAMIYLA KURTULMAMIZ LAZIM”
Abdulhamit Gül, 12 Eylül darbesinin 41’inci yılını hatırlatarak, “12 Eylül zihniyetinin sinmiş olduğu bu anayasadan tamamıyla kurtulmamız lazım. Bunun için de siviller oturup, bu anayasayı, kendi anayasasını kendi yapabilir. Hala darbe sonrası bir anayasanın yürürlükte olması kabul edilebilir bir şey değil. İçeriğinden diğer konulardan bağımsız olarak siviller kendi gündemiyle oturup bir anayasa yapabilir. Siyasetin topluma bu anlamda bir ödevi var. Milletimiz ile beraber tüm siyasi parti ve sivil toplum kuruluşları ile beraber yeni sivil anayasayı yapma çabamız devam ediyor. Umarız bunda başarılı oluruz. Topluma böyle bir ödevimiz var. Yeni yüzyıla Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına eski anayasa ile giremeyiz. Bir araba var, arabanın her tarafını değiştirmişsiniz. Ama bu araba 82 model. 2023 model bir arabaya ihtiyaç var. Çünkü yollar değişti. Ülkemizin demokrasi ihtiyacına, özgürlük ihtiyacına 82 model dar gelmekte. 2023 ve yeni yüzyıla gidecek, daha özgürlükçü, daha sivil, insanımızın ekmeğini, özgürlüğünü arttıracak yeni ve sivil anayasaya ihtiyaç vardır. Bu bir tercih değil, zarurettir. Siyasetin bu anlamda da bu önümüzdeki dönemde bunu başaracağına inanıyoruz” dedi.
‘BU REFORMLAR NE İLKTİR NE DE SON OLACAKTIR’
Yargının bağımsız ve tarafsız olduğunu, hiçbir yerden emir almadan karar verdiğini vurgulayan Gül, “Kararları, bağımsız tarafsız şekilde yasamaya karşı da bağımsız yürütmeye karşı da bağımsız, millet adına karar veriyor. Bizim görevimiz, ödevimiz yasal yönde eksiklikler varsa bunların tespitini yapmak, yasamaya bu anlamda önerilerde bulunmak. Yine yürütme olarak da teknik diğer destekleri vermek. Onun ötesinde anayasadan başka hiçbir yerden emir almayan bir yargının, yargı mensuplarının adaleti tecelli ettirmesidir. Yargı, emniyet ve askeriye gibi FETÖ terör örgütü için önemli, ele geçirilecek mevzi olarak görülen bir yerdir ve buraya kriptolar ile hep sızdılar. Yeni gelen hakim, savcı arkadaşlarımızın yapacak çalışmalarla ilgili bir hazırlık yapıldı. Yasal ihtiyaçlar, idari ihtiyaçlar konusunda düzenlemeler yapıldı. 2023’e kadar gün gün, ay ay neler yapılacağı hedef takvimi olarak belirlendi. 2023 sonrası da devam edecek. Dolayısıyla bu reformlar ne ilktir ne de son olacaktır. Devamı da gelecektir. Bisikletin üzerinde pedalı sürekli çevirmezseniz, düşersiniz. Dolayısıyla bizde değişimci bir anlayışla sürekli o pedalı çevireceğiz. Daha önceki reformlarımızda çok değerli anlamlar katmıştır. 2023’e kadar da ihtiyaç duyulan bu konularla ilgili reformların yaklaşık yüzde 50’si hayata geçti. Elbette en yeni reform, en iyi uygulamadır. Hakim savcılarımızdan da milletimizin beklentisi; bu konudaki adımların en başarılı şekilde uygulanması. Öyle bir sinerji var. Hakim savcılarımız da yargı da bu anlamda trendin her geçen gün 2023’e kadar daha olumlu şekilde seyrettiğini söyleyebiliriz” diye konuştu.