“Maalesef geçmişi çok çabuk unuttuğumuz için! yaşananlardan ders çıkarmıyoruz” Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan olduğu halde eşi Emine Erdoğan, örtülü olduğu için Askeri garnizona sokulmamıştı. Bu günlere kolay gelinmedi.
NELER YAŞANMIŞTI ONA BAKALIM
1) 9 Şubat 2008’de üniversitelere başörtü ile giriş özgürlüğü TBMM’de yapılan oylama ile kabul edildi. Üniversiteye başörtü ile girmeyi engelleyen yasa değiştiriliyordu. 518 milletvekilinden 411’i evet oyu verdi. CHP’li 103 vekil olumsuz oy verdi. Bitmedi.
2) 27 Şubat 2008’de CHP ve DSP, üniversitede başörtüsüne özgürlük sağlayan bu kararın iptali için Anayasa Mahkemesine başvurdu, dilekçe sundu. Değişikliğin iptali için sunulan dilekçede 112 milletvekilinin imzası vardı. Dilekçeyi teslim eden Kılıçdaroğlu ile beraber 4 CHP’liydi.
4) Üniversitede başörtü yasağının kalkmasını engellemek için Kılıçdaroğlu ve CHP Anayasa Mahkemesi’ni iyice zorlamaya başlıyor. Bunun için Ak Parti’yi kapatmakla bile tehdit ettiler. Hani şu HDP’nin kapatılmasını canla başla engellemeye çalışan Kılıcdaroğlu ve bağlı olduğu ekibi.
5) Onlara göre tesettür, türban, çarşaf ve başörtüsü HDP, Demirtaş ve PKK’dan daha tehlikeliydi. Nitekim 28 Şubat darbesini yapan Deniz Kuvvet Komutanı Güven Erkaya “İrtica PKK’dan daha tehlikelidir!” demişti. Nede olsa PKK onlar gibi seküler batıcı ve İslam düşmanıydı..
6) Tarih 2013.
Kamusal alanda başörtüsü özgür kalınca, bu özgürlüğün iptali için CHP’li Mahmut Tanal Danıştay’a başvurdu. Başörtü ile kamusal kurumlara gelenlerin diğerlerini baskı altına alacağını söyledi. Danıştaya sunduğu dilekçede hepsi var. Canla başla uğraştı. Fakat olmadı.
7) 2014 yılında Erdoğan’ın imzası ile ortaöğretimde de başörtü serbest bırakıldı. Çılgına döndüler. Muharrem İnce “Ortada hukuk yoktur, hukuku tanımamazlık vardır. Aldığınız karar Cumhuriyete meydan okumaktır” diye açıklama yaptı. Ve O zorlu günlerden bu günlere gelindi. Geçmişi bilmeyen, yaşamıyan, gençlere ısrarla bunları anlatmamız gerekiyor.