Hz. Ebû Bekir bir gün hutbesinde şöyle buyurmuştur:
"Nerede herkesin hayran olduğu güzel yüzlü insanlar!
Nerede gençliğine mağrur olan yiğitler!
Nerede ihtişamlı şehirler kurup etrafını yüksek surlarla çeviren hükümdarlar!
Nerede harp meydanlarının mağlûbiyet tanımayan kahramanları!
Zaman hepsini çürütüp yerle bir etti. Hepsi kabrin karanlıklarına gömülüp gittiler.
Acele edin, acele edin!
Vakit geçmeden aklınızı başınıza alın da ölüm ötesine bir an evvel hazırlanın
Kendinizi kurtarın, kendinizi kurtarın!" (1)
Allah'ın, elçileri olan Peygamberler'in dahi o anın dehşetinden kendi nefsinden başka kimseyi düşünmediği üç yer vardır'ki:
Hazret-i Âişe anlatıyor:
"Bir defasında cehennemi hatırlayıp ağladım.
Rasûlullah, beni bu vaziyette görünce:
Âişe, neyin var? diye sordu.
Cehennemi hatırladım da ağladım. (Sonrada) Siz peygamberler kıyâmet günü âile fertlerinizi hatırlar mısınız? dedim.
Allah Rasûlü şu karşılığı verdi:
Üç yer vardır ki oralarda kimse kimseyi düşünmez:
1- Mîzan’da ameller tartılırken, terazinin hafif'mi yoksa ağır'mı geldiğini öğrenmeden,
2- "…İşte buyrun kitabımı okuyun!" (2) deyinceye kadar amel defterleri verilirken, defterinin sağından'mı, solundan'mı, arkasından'mı verileceğini bilmeden,
3- Bir de cehennemin üstüne, sırat köprüsü kurulduğunda. Köprünün iki yanında pek çok kancalar ve sert dikenler vardır. Allah Teâlâ bu kancalar vasıtasıyla mahlûkâtından dilediğini yakalayıp cehenneme atar. İşte kişi bu kancalardan kurtulup kurtulamayacağını öğrenmedikçe kimseyi düşünemez." (3)
Allah'ın elçisi Hz. Muhammed (sav)
"Lezzetleri yok eden, ağız tadını bozan, ümitleri kıran ölümü çok anın!
Ölümü darlıkta düşünen rahatlar.
Bollukta düşünen, lüzumsuz işten, israftan kaçar kanaatkâr olur." (4) ve
"Demir paslandığı gibi, kalbler de günahla paslanır. Kalblerin cilası ölümü çok hatırlamak ve Kur'an-ı kerim okumaktır." diye buyurmuşlardır. (5)
Sahâbe-i kiram, sık sık ölümü hatırlar'dı. Onlar ölümü tefekkür ile bir nevi nefislerine otokontrol yaparlardı.
"(İslâm dinine girme hususunda) öne geçen ilk muhacir ve ensar ile onlara güzellikle tabi olanlar var ya, işte Allah onlardan razı olmuştur, onlar da Allah'tan razı olmuşlardır. Allah onlara, içinde ebedî kalacakları, zemininden ırmaklar akan cennetler hazırlamıştır. İşte bu büyük kurtuluştur." (7)
Kıymetli kardeşlerim, insanlığın hiç bir değer yargısına itibar etmediği, maddiyatın kulu kölesi olduğu, şu zaman da, dünya ve âhiret dengesini tam anlamıyla kurabilmek için yukarıda'ki ayeti kerimede örnek almamız için sırasıyla söylenen Peygamber, Muhacir, Ensar ve onların yolunu güzelce tâkip eden selefimiz'in, yaptıkları önemli bir sünnetî (işi) bugün bizlerinde önemle yapması gerekiyor.
" AĞIZLARIN LEZZETİNİ KAÇIRAN ÖLÜMÜ, SIKÇA HATIRLAMAK'TIR."
1- (İbnü’l-Cevzî)
2- (el-Hâkka, 19)
3- (Hâkim)
4- (İ,Hibban)
5- (Beyheki)
6- (Ahmed b hanbel)
7- (Tevbe, 100)