ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,3369
EURO
35,1195
ALTIN
2.238,84
BIST
8.770,54
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
9°C
İstanbul
9°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
11°C
Perşembe Az Bulutlu
11°C
Cuma Az Bulutlu
13°C
Cumartesi Az Bulutlu
14°C

Mustafa Güven

İslami Davet ve İrşat çalışmaları alanında hizmet yapmaktadır. Evli ve dört çocuk babasıdır.

    MISIR GEZİ NOTLARI-3

    21.10.2021 11:12
    A+
    A-

    Bir önceki yazımızdan devamla.

    • Üçüncüsü: Ezher uleması başta olmak üzere Mısır’daki alimlerin durumu, toplum üzerindeki özgül ağırlıkları.

    Rabbani alimlerin, diğer bir ifadeyle ilmiyle amil alimlerin İslam’da ve Müslümanların nezdindeki yeri çok kıymetlidir.

    Rabbimiz bir ayeti kerimede;
    “Kulları içinde Allah’tan ancak âlim olanlar (yaratılış sırlarını ve sorumluluklarını çok iyi kavrayanlar) içleri titreyerek hakkıyla ve hürmetle korkup bağlanırlar.” buyurmaktadır. (Fâtır sûresi, 28)

    Peygamber efendimiz de “Alimler nebilerin varisleridir. Peygamberler ne bir altın ve ne de bir gümüş miras bırakmışlardır. Ancak ilmi miras bırakmışlardır. İşte bu mirasa konan sonsuz bir haz ve nasip almış demektir.” buyurmaktadır. (Riyâzü’s-Sâlihîn, İlim, 1417)

    Tarih boyunca (son asrımız, modern zaman hariç) rabbani alimlerin Müslüman toplumlar üzerindeki etkisi çoğu zaman yöneticilerden, (bugün ki tabirle siyasilerden) daha fazla olmuştur. Müslümanların tarihine bakıldığında bunu rahatlıkla görmek mümkün olacaktır. Bununla alakalı yazının çok daha fazla uzamamasın için bir örnek vereceğim.

    Örnek seçip anlattığım alimimiz de ömrünün büyük bir kısmını Mısır’da geçirmiş, burada mücadelesini vermiş ve Mısır’da vefat etmiştir.

    [DİB] İslam Ansiklopedisinde İzzeddin İBN ABDÜSSELÂM, başlığı altında verilen biyografisinin bir kısmını alarak olduğu gibi direk buradan sizlerle paylaşıyorum. Hayatı ile ilgili daha fazla bilgi sahibi olmak isteyenler yukarıda ifade ettiğim kaynağa müracaat edebilirler.

    “Kaynaklarda, dinin emir bi’l-ma‘rûf nehiy ani’l-münker ilkesini yerine getirmeye son derece önem veren zâhid bir âlim olduğu ve bu hususta yöneticilerden dahi çekinmediği belirtilen İz bin Abdüsselâm, el-Melikü’s-Sâlih Necmeddin Eyyûb’un veziri Fahreddin Osman b. İbrâhim en-Nablusî’nin bir caminin sahasına eğlence yeri inşa edilmesi emrini verdiğini duyunca oğullarıyla birlikte gidip inşaatı yıkmış, vezirin adalet sıfatının kalktığını ilân ederek kadılıktan da istifa etmiştir.

    Vezirin adalet sıfatının ilgası İslâm dünyasında yankı uyandırmış, el-Melikü’s-Sâlih Necmeddin Eyyûb’un Abbâsî Halifesi Müsta‘sım-Billâh’a Fahreddin Osman’ın kaleminden gönderdiği mesaj, doğruluğu bizzat el-Melikü’s-Sâlih tarafından onaylanmadan halifece kabul edilmemiştir. İbn Abdüsselâm’ın daha önce Dımaşk’ta el-Melikü’s-Sâlih İmâdüddin İsmail’e karşı tavrını göz önüne alan el-Melikü’s-Sâlih Necmeddin Eyyûb, bu hadiseden sonra iktidarını sarsacak hutbeler irat etmesinden korktuğu için onu hatiplikten azletmiştir. Geniş halk kitleleri üzerindeki etkisi sebebiyle kendisinden çekinen sultanlar onun görüşlerini dikkate alma gereğini hissetmişlerdir.

    İktidarı Eyyûbîler’den devralan Bahrî Memlükler devrinde de eski faaliyetlerini sürdürdüğü anlaşılan İbn Abdüsselâm, el-Melikü’z-Zâhir I. Baybars’a biat merasimi esnasında onun Emîr Alâeddin Aytekin el-Bundukdârî’nin kölesi olması dolayısıyla sultan olamayacağını ileri sürerek biat etmekten kaçınması üzerine, Baybars’ın el-Melikü’s-Sâlih Necmeddin Eyyûb tarafından satın alınarak âzat edildiğine dair şahitler bulunarak ikna edilebilmiştir. Ancak diğer Memlük emîrlerinin hür oldukları ispat edilemediği için pazarda satılarak âzat edilmeleri ve bedellerinin de Allah yolunda harcanması gerektiğine dair bir fetva verince sultanla arası açılmış ve Dımaşk’a geri dönmek üzere yola çıkmıştır.

    Ancak sultan, onun gidişiyle saltanatının tehlikeye düşeceği uyarısı üzerine ardından gidip gönlünü alarak geri dönmesini ve fetvasının gereğinin yapılmasını sağlamıştır. Bu olaydan sonra kendisine “bâyiu’l-mülûk, bâyiu’l-ümerâ” lakabı verilmiştir.”

    Bugünkü Mısırda yukarıda aktardığımız gibi bir durum maalesef söz konusu değil. Ama bu konuda da Türkiye ile bir kıyaslama yaptığımızda, benim görebildiğim kadarıyla Mısır toplumu ulemaya, alimlere daha saygılı ve ilme çok daha fazla değer vermekte.

    Bir misal verecek olursak, bizde siyasilerin resimleri nasıl ki caddelere, arabalara vb. yerlere asılıyor bir sevgi hürmet görüyorsa, orada da bazı alimlerin resimleri çevreye, arabalara asılı görür ve onlara bir sevgi ve muhabbet beslediklerini görürsün.

    Toplumda yukarıda ifade ettiğimiz gibi her ne kadar bir bozulma başlamış olsa da yine bize nazaran çok iyiler. Bunlarla ilgili birkaç örnek daha verip yazımı çok daha fazla uzatmadan bitirmek istiyorum.

    Mesele Kur’an’ı Kerim okuma çok yaygın. Sadece Camide veya evde değil. Takside, otobüste, metroda veya çarşı pazarda elinde Kur’an’ı Kerim okuyan insanları sıkça görebiliyorsunuz.

    Ezher’de okuduğunu yani ilim talebesi olduğunu söylediğinde veya bunu onlar bir şekilde fark edip bildirdiklerinde ekstra bir ilgi ve hürmet görüyorsun. Alışveriş yerlerinde Ezher’de öğrenci olduğunu beyan edince, bazı kolaylıklar, fiyattan indirim gibi, uygulanabiliyor.

    Trafikte bir kaza veya olumsuzluk olduğunda, trafiğin dışında da tatsız bir hâdise olduğunda birbirlerine karşı bağrışma olur, sonra da sesli olarak peygamber efendimize salavat getirilir ve ayrılır giderler. Birbirlerine vurma, darp etme gibi hadiseler yaşanmaz veya çok az karşılaşılır.

    Bu anlatılarımız tabii ki herkesim tarafından harfiyen yapılan şeyler değil, ama toplumda yaygın olan durum böyle. Anlattıklarımın büyük bir kısmını bizzat ben görüp şahit olmuşumdur.

    Son olarak!
    Yaz tatilinde ne yapayım, nasıl geçireyim diye düşünüyorsanız, bu yazıda buna dair çokça ip uçları bulacaksınız.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.