ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5589
EURO
34,6816
ALTIN
2.415,72
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
24°C
İstanbul
24°C
Az Bulutlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Açık
20°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C

İsmail Yaşa

Suudi Arabistan İslam Üniversitesi mezunu olan İsmail Yaşa, Diriliş Postasında köşe yazarlığı yapmaktadır. Katar El Arab gazetesi, Arabi 21 sitesi ve Ahbaru sitelerinde Arapça makaleleri yayınlanmaktadır.

    Dengeler Çoktan Değişti

    05.01.2020 00:00
    A+
    A-

    Türkiye’nin Libya halkının meşru temsilcisi Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH)’yle imzaladığı iki mutabakat Akdeniz’de olduğu gibi Libya’da da dengeleri yürürlüğe girdiği andan itibaren değiştirdi.

    Bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden dikkatli gözler için değişimin etkisini fark etmek zor değil.

    Türkiye’yi Akdeniz’de devre dışı bırakmak amacıyla plan yapanların bozulan planlarını yeniden canlandırabilmek için tek çareleri kalmıştı:

    Hafter komutasındaki paralı askerlerle Trablus’u işgal ederek anlaşmaları imzalayan UMH’yi devirmek.

    Ankara’nın Trablus’a askeri destek kararıyla o seçenek de ortadan kalktı ve değişen dengelerin Türkiye aleyhine döndürülemeyecek noktaya getirilmesinin yolu açıldı.

    Libya’ya asker gönderilmesine izin veren Cumhurbaşkanlığı tezkeresinin önceki gün TBMM’de oylanarak kabul edilmesiyle hedefe bir adım daha yaklaşıldı.

    Sağdan-soldan gelen kınamaların ve İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun Atina’ya giderek East-Med doğalgaz boru anlaşmasına imza atmasının önemi yok.

    Türkiye’nin stratejik adımlarıyla dengelerin değiştiğinin herkes farkında.

    Yaşadıkları panik ve telaş bunun en önemli göstergesi.

    Fransa’nın, Mısır’ın, Suudi Arabistan’ın ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin tüm desteğine, hatta İsrailli subaylarının verdiği eğitime ve Rusya’nın paralı askerlerine rağmen Hafter, darbe yapmayı ve UMH’yi devirmeyi başaramadı.

    Ankara’nın Trablus’a askeri desteği hangi nitelikte ve boyutta olursa olsun, Hafter’in artık hiç şansı kalmadı.

    Suriye’nin kuzeyine düzenlenen askeri harekâtlar öncesi uzun hazırlıklar yapılmış ve her adım en ince ayrıntısına kadar planlanmıştı.

    Libya için de hazırlıkların çoktan tamamlandığından kimsenin şüphesi olmasın.

    Unutmamak gerekir ki, Türk askeri Libya’ya “işgal gücü” olarak değil, ev sahibinin talebi üzerine gidiyor.

    Libya UMH Dışişleri Bakanı Muhammed Seyyâle, tezkerenin kabulünün ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nu arayarak teşekkür etti.

    Mısır, Libya konusunu görüşmek üzere Arap Birliği’ni daimi temsilciler düzeyinde olağanüstü toplantıya çağırmıştı.

    Toplantıdan çıkan sonucun Türkiye’nin elini güçlendirdiğini söylesek yanlış olmaz.

    Libya’yla birlikte Katar, Sudan ve “el-Mağrib el-Arabî” adıyla bilinen Kuzeybatı Afrika ülkeleri, Arap Birliği’nin toplantısında Hafter yanlısı bir karar alınmasına karşı çıktı.

    UMH, söz konusu ülkelere bu tavırlarından dolayı teşekkür etti.

    Arap Birliği’nin yayınladığı bildiride Türkiye’den ismiyle bahsedilmemesi Hafter yanlıları için büyük hayal kırıklığı oldu.

    Bildiride ayrıca Suheyrat Anlaşması’na atıfta bulunulmuş olması da önemliydi.

    Çünkü Türkiye’nin müttefiki UMH, o anlaşmaya binaen kuruldu.

    Dolayısıyla Arap Birliği, UMH’nın Ankara’yla imzaladığı mutabakatların meşruiyetini – dolaylı yoldan da olsa – itiraf etmiş oldu.

    Ayrıca UMH ve Türkiye de Suheyrat Anlaşması’nın uygulanmasından yana.

    Bu nedenle Dışişleri Bakanlığı, Arap Birliği’nin 2015 tarihli anlaşmaya atıfta bulunmasını ve siyasi çözümü vurgulamasını not ettiğini açıkladı.

    Libya’da Hafter aracılığıyla askeri çözümü dayatmaya çalışanların son birkaç gündür sürekli siyasi çözümden bahsetmeleri bile dengelerin değiştiğini kanıtlamaya yeter.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.