Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) polisi, önceki gün başkent Abu Dhabi’ye İHA’larla düzenlenen saldırılarda üç kişinin öldüğünü ve altı kişinin yaralandığını açıkladı.
Husilerin üstlendiği saldırılarda petrol yüklü üç tankerde patlama meydana geldiği, Abu Dhabi Havaalanı’nda yangın çıktığı ve saldırı sebebiyle bölgede trafiğin bir süre durduğu bildirildi.
BAE’ye düzenlenen saldırılardan bir gün önce de İran’ın batısındaki birçok kentte güçlü patlama sesleri duyulmuş, Devrim Muhafızları’na ait füze depolarının vurulduğu öne sürülmüştü.
Abu Dhabi’ye düzenlenen saldırılar ayrıca BAE destekli Amalika Tugayları’nın Yemen’de son günlerde Husilere ciddi kayıplar verdirmesinin ve çok sayıda köyü İran destekli milislerden geri almasının ardından geldi.
Dolayısıyla saldırıların faili, zamanlaması ve verdiği mesajla ilgili birçok soru gündemde.
Öncelikle saldırıları gerçekleştirenin gerçekten Husiler olup olmadığı belli değil.
Husilerin üstlenmesi saldırıların mutlaka onlar tarafından gerçekleştirilmiş olduğunu göstermez.
Abu Dhabi’yi vuran İHA’lar İran’dan ya da Irak’ın güneyinden de gelmiş olabilir.
Geçen yıl Mart ayında Suudi Arabistan’ın doğusunda yer alan Dammam kentindeki Ras Tanura Limanı ve Aramco petrol tesisleri de benzer bir şekilde vurulmuş, o saldırıları da Husiler üstlenmişti.
Fakat birçok gözlemci ve uzman bomba yüklü İHA’lar ve balistik füzelerle gerçekleştirilen saldırıların Yemen’den değil Irak’ın güneyinden geldiğini söylemişti.
Kuveyt Üniversitesi öğretim üyelerinden siyaset profesörü Abdullah Eş-Şaycı da son saldırıların Husilerin işi olamayacağını söylüyor ve Yemen’in Husilerin kontrolündeki bölgeleriyle BAE arasındaki mesafenin uzunluğuna dikkat çekiyor.
İkincisi, saldırıları ister Husiler isterse Iraklı Şii milisler gerçekleştirmiş olsun, Abu Dhabi’ye saldıranın aslında İran olduğunu söylemeye gerek yok.
Bir önceki günkü saldırılara misillemede mi bulundu?
Abu Dhabi’nin cevabı nasıl olacak?
BAE Dışişleri Bakanlığı, saldırıların ardından yaptığı yazılı açıklamada gerilimin tırmandırılmasına karşı Abu Dhabi’nin cevap hakkını saklı tuttuğunu ve saldırıların cezasız kalmayacağını söyledi.
İlk tepki de Sana’da Husilere ait bazı hedeflere Suudi Arabistan-BAE koalisyonu tarafından hava saldırıları düzenlenmesi şeklinde oldu.
Yemen’in başkentini hedef alan o saldırıların birinde Havacılık Fakültesi eski dekanı General Abdullah Kasım El-Cuneyd’in evinin vurulduğu ve El-Cuneyd ile ailesinden dört kişinin öldüğü açıklandı.
BAE yönetimine yakın kaynaklara göre, Abu Dhabi ayrıca Washington’dan Husileri yeniden terör örgütü kabul etmesini isteyecek.
Donald Trump, başkanlığının son günlerinde Husileri terör örgütleri listesine dâhil etmişti fakat Joe Biden’ın Beyaz Saray’a yerleşmesinin ardından yaptığı ilk işlerden biri İran destekli milisleri o listeden çıkarmak oldu.
Ankara, önceki gün BAE’ye İHA’larla düzenlenen saldırıları kınadı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan önümüzdeki ay Abu Dhabi’yi ziyaret edecek.
Başta ABD olmak üzere birçok ülkeden silah ve mühimmat satın almasına rağmen dışarıdan gelen saldırılara hâlâ açık olduğu görülen BAE’nin topraklarını korumak için Türkiye’den bazı talepleri olabilir.
Diriliş Postası