Selamun aleykum.
Sevgili kardeşlerim, her konuda istikbalimiz olan çocuklarımıza acilen sahip çıkmalıyız…
Gençliğimiz elden çıkıyor, dini ve geçmişiyle olan bağları tamamıyla kopup yabancılaşıyor…
Helede kız çocukları…
Kızlarımıza ve erkek evlatlarımıza islamın uygun gördüğü kıyafetler giydirmeliyiz.
Tesettür her erkek ve bayan için farzdır, islamın kesin emridir. Ebeveyiler olarak önce örnek olmalıyız, sonrada küçük yaştan itibaren "setri avret" "tesettür" bilincini çocuklarımıza kazandırmalıyız…
Çarşı pazara çıktığımızda, çocuklarımıza, gençlerimize tesettüre uygun bir elbise bulmakta zorlanıyoruz…
Hatta bulamıyoruz desem herhalde kimse beni yalancılıkla suçlamaz…
Lanetlik Şeytanın atamız âdemi ve annemiz havvayı ilk olarak kandırıp çıplaklıkla vurduğunu ve cennetten çıkardığını unutmayalım…
Âdem'in çocukları olan, bugünün insanları, âdem babamızı kandırıp üzerlerindeki elbiselerin açılmasına (yani çıplak kalmasına) sonrasından da asıl yurdu olan cenneten çıkmasına sebep olan o büyük şeytanın, bugünki cinni ve insi çocukları tarafından yine aynı yerden vurulup / kandırılıp çıplaklaştırıldığını görüyoruz..
Seneryo aynı sadece zaman, mekan ve kişiler farklı…
Arkadaşlar insanların her geçen gün erkeğiyle bayanıyla, genci ve yaşlısıyla daha fazla açıldığını, çıplaklaştığının farkındamısınız..?
Peki, bu hastalığın inançlı ailelere, özeliklede bu ailelerin çocuk ve gençlerine her geçen gün daha fazla bulaştığının farkındamısınız..?
Bugün büyük bir insan kesiminin maalesef modayı put edindiğini, ve bu puta tapınma ritüeli (ibadet şekli) ise, elbiselerinden sıyrılmaları ve çıplaklaşmalarıdır..!
İş bu kadar ciddi ve mühim duruma gelmiştir..!
Unutmayalım ki! bu cinni ve insi şeytanlar tarafından yapılmak istenen bir tek şey var!
Oda bizleri atamız âdem gibi cennetten mahrum etmektir…!
Dün Almanyada yaşayan bir türk kardeşimle biraz hasbihal ettik. Arkadaşımın bana söyledikleri çok önemliydi.
Mustafa abi almanyada insanlar çok rahat giyiniyor kabul. Lakin orası bir hıristiyan memleketi. İnançları, kimlikleri belli. Bu anlamda çokta yadırgamıyorum. Ama burası Türkiye, müslüman bir ülke. Burdaki insanların kimliği ve ismi müslüman!. Ama, bu nasıl bir müslümanlık ki ben istanbulun en dindar / mütedeyyin semtinde, dolaşırken gördüklerimi Hıristiyan olan Almanya'da neredeyse görmüyorum. Ülkemde dolaşırken duyduğum rahatsızlığı inanın ki almanyada dolaşırken duymuyorum…
Bu rahatsızlığımın sebebi burası müslüman bir ülke, bu insanalrın dedeleri, ataları müslümandı. Bu insanlar müslüman – müslüman olduğunu söylüyor ve idda ediyorlar. Bu çelişkilerdeden dolayı rahatsızlığım.!
Evet, kardeşlerim,
çıplaklık ve günahlarda azgınlaşmak âdeta toplumun iliklerine kadar işlemiş durumda…
İşin daha vahim olanı ise, bu olanların toplumun herkesimi tarafından kanıksanmasıdır..!
Müslümanlar!
etrafımız ateş çembri.
Bu ateş her yönden bizleri, ailelerimizi, akrabalarımızı ve insanlarımızı en şiddetli şekliyle tehdit etmektedir.
Hal böyleyken, hiç bir şey yokmuşcasına, herşey güllük gülistanlıkmış gibi bir anlayış ve rahatlıkla, evden işe, işten eve bir hayat nasıl olur..?
Bu tehlikenli gidişatın farkında olanlar, buna karşı bir şeyler yapmak gibi bir çaba ve cehdi yoksa, o zaman bu kişi ve kişiler peygamberimizin söylediği "zulüm, haksızlık ve günah karşısında susan, suskun şeytan gibidir," sözünün ifade ettiği katagoriye girmezlermi?
Evet, girerler dediğinizi duyar gibiyim…
Sevgili peygamberimizin bu şiddetli uyarısı karşısında yapmamız gerekenin ne olmasına gelince! "karanlığa sövmektense bir mum yak" anlayışıyla hareket etmeliyiz.
Tekstil, konfeksiyon ve kıyafet işiyle ilgilenen kardeşlerimize küçük bir öneride bulunmak istiyorum.
Dostlar hepinizin malumu piyasada çocuklarımıza tesettür 'e uygun kıyafet bulmakta zorlanıyoruz.
Sizler bu işin içinde olan,bilen kişiler olarak çevrenizde bu işleri yapan duyarlı insanlarla irtibata geçip ortak bir akılla ne yapabiliriz? sorusunu sorup çözüm bulmaya Allah rızası için bu hayırlı işe ön ayak olmalısınız.
Özeliklede kız çocuklarına uygun kıyafetlere ihtiyaç daha fazla.?
Yoldan çıkmış , azmış bir toplumda iyiliği emreden ve kötülükten nehyeden bir topluluk olmazsa o topluma allahın azabı müstehak olur.
Bu azabın gelmesini önleyecek şey " emri bil maruf ve nehyi anil münker "dir…
Abartmıyorum, ve tehlike tellallığı da yapmıyorum.
Yaklaşan büyük bir tehlikenin ayak seslerinin duyulmasına çalışıyorum.
Rabbim! bizleri ve neslimizi korktuklarımız
dan emin, umduklarımıza nail eylesin.
