ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4972
EURO
34,9560
ALTIN
2.429,83
BIST
9.799,84
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Nejdet Demirel

Uzun metrajlı araştırma yazıları kaleme alan Nejdet Demirel, Orta Doğu başta olmak üzere İslam dünyasının içinde bulunmuş olduğu sorunları anlatan pek çok yazısı; farklı gazete, dergi ve dijital platformlarda yayınlanmıştır.

    DİYANET İŞLERİ BAŞKANLIĞINA ÇAĞRI

    09.03.2022 22:02
    A+
    A-

    YAZININ SESLİ ANLATIMI

    Hassas bir dönem içerisinde bulunmamız vede siyasi erklerin dindar kesime sağlamış olduğu özgürlük alanı, gereksiz tartışma ve sonu bitmeyen isteklerle heba edildiği kanaatindeyim. Asıl üzerinde eğilmemiz gereken önemli konu başlıkları var. Bugün onlardan biri olan; namaz için camiilere gelen halk ile din görevlileri arasındaki ilişkiyi gündeme getirmek istiyorum. Gerek Cuma namazı gerek diğer namaz vakitlerinde vaaz edilen; sohbet, hutbe ve okunan Kur’an hatmi şerifler, hitabet konusunda ehil olmayan görevlilere yaptırılması! camiiye gelen cemaatte; şevk, heyecan ve ilgi uyandırmıyor. Cemaatin, okunan kötü kıraat ve vaaz edilen sohbetin hoşnutsuzluğu yüz ifadelerine yansıdığını görmemek mümkün değil..

    Peki olması gereken ve yapacağımız neler olabilir?
    Özellikle cuma ve bayram namazlarına gelen birçok kişi, İslam namına en fazla bir saat içerisinde duyacakları ile sınırlı olduğunu çok iyi bilmemiz gerekir. İstisnaları hariç tutarsak.. Camiilerimiz, cemaatte İslam ve onun kutlu yoluna karşı; heyecan ve bir istek uyandırmıyorsa, koordinasyon ve uygulamada bir yerlerde hata yapıyoruz sonucu ortaya çıkar.Cemaat ve camii arasında ortaya çıkan bu iletişimsizlik sorununu, inancının gereksinimlerini bilmeyen camiiye gelen kişilerde değil de, kendimizde ararsak başlangıç için doğru bir rota belirlemiş oluruz diye düşünüyorum.

    Haksızlık yapmak istemem.. Siyasi ve politik zorluklara rağmen son dönem için söyleyecek olursak. Diyanet kurumu, Ali Erbaş başkanlığında Cumhuriyetin kuruluşundan günümüze gelinceye dek pekçok kronik sorunlara el atarak çözüm odaklı sayısız birçok proje hayata geçirilmiştir. Bu yapılan hayırlı hizmetleri inkâr etmiyoruz. Ama şu gerçeği de artık görmemiz gerekir. Diyanet işleri başkanlığı, bünyesinde bulundurduğu binlerce görevli ve sahip olduğu maddi imkanlar biliniyor. Bu muazzam güç orta yerde dururken neden istenilen adımlar atılamıyor? Diyanet İşleri Başkanlığı, kafalarda oluşan bu tarz sorulara tatminkar cevaplar vermeli…

    Konumuza dönecek olursak. Kur-anı iyi okuyan ve etkili sohbet yapan din görevlilerini özellikle; cuma ve bayram namazlarında bir görev taksimi yapılarak, cemaatle camii görevlileri arasında güçlü bir bağın oluşturulması için acil bazı adımlar atılması gerekir. Şu söylenebilir: Camiide görevli İmam ve Müezzinin, güzel Kur’an okuma sohbet yapma gibi özelliklerden yoksun ise o zaman ne yapılacak? Diyanet kadrolarında, farklı görevleri olan veya diyanet başkanlığı bünyesinde resmi herhangi bir görevi olmayıp; Güzel Kur’an okuyan, etkili hitabet özelliğine sahip kendisini yetiştirmiş binlerce kardeşimiz var. Pekala onlardan istifade edilebilir. Bu tarz bir görevlendirme; camiiye gelen cemaat üzerinde etki bırakıp onların bilinçlenmesine katkı sunacaktır. Uzmanlık alanı bu veya buna benzer konular olan Diyanet işleri başkanlığı, dile getirdiğimiz sorunlara daha etkili çözümler bulacağından hiç şüphemiz yok..

    Camiiye gelen insanlara aktarılacak bilginin tesirli olup izler bırakması, güzel konuşma sanatının önemli bir parametre olduğunun göstergesidir. Geriye dönüp hafızamızı yokladığımızda şu misaller karşımıza çıkacaktır; Mekke müşrikleri inanmadıkları halde peygamber efendimizin okuduğu Kur-an’dan etkilenmekten kendilerini alıkoyamamışlardır. Allah resulü, davet ve irşad çalışmaları için özellikle Genç sahabi olan “Mus’ab bin Umeyr’i” Medine’ye göndermiştir. Çünkü Mus’ap Bin Umeyr çok etkili bir hitabet gücüne sahipti.. Bunu çok iyi bilen peygamber efendimiz tercihini Mus’ab bin Umeyr’den yana kullanmıştır. Adları; suikast, fitne, entirka çıkarmak ile meşhur “Haşhaşiler” davet çalışmaların da insanları etkileyip kendi yanlarına çekebilmek için, konuşması etkili kişileri sohbet etsin diye sahaya sürüyorlardı. Bu kişilere; anlatan, davet eden, anlamına gelen ”Dai” ismini vermişlerdi. Nitekim Haşhaşilerin başı olan ”Hasan Sabbah” Şiʿa mezhebinin İsmail’iyye koluna mensup hitabeti çok etkili bir şahsiyetti. “Alamut kalesinde” kendisi için ölmeye hazır binlerce insan; tesirli konuşma ve sohbetlerle kandırılıp ölüme gönderilmiştir.

    Tartıştığımız konunun önemini günlerce konuşabiliriz. Yazının muhtevası uzamaması adına bu kadarıyla yetiniyorum. Diyanet İşleri Başkanlığını sevk ve idare eden kardeşlerimiz, belkide bir milletin kaderini belirleyecek “camii ve din görevlileri ilişkisini” konu alan tespitlerimiz üzerinde hassasiyetle eğileceklerine gönülden inanıyorum.

    Etkili ve güzel konuşma,
    Kur’anı Kerim’de şöyle tasvir ediliyor:
    “Onlara öğüt ver ve onların içlerine tesir edecek söz söyle!”
    (Nisâ Süresi, 63)

    “Rabbi’nin yoluna hikmet ve güzel öğütle davet et. Onlarla en güzel tarzda mücadele et..”
    (Nahıl Süresi, 125)

    Ayetler hakkında özetle şu söylenebilir: Konuşmada nasihat vermenin esas olduğu ve konuşmanın tesirli olması gerektiği vurgulanmıştır. Bu nedenle vaaz eden, Kur’an okuyan kişi; samimi olmalı, akıcı ve etkileyici bir üslup kullanmalıdır.

    Selam ve Duayla
    Nejdet Demirel

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar
    1. Ammar serdal dedi ki:

      Güzel bir uyarı olmuş inş. Dikkate alırlar

    2. Tacettin dedi ki:

      Güzel bir paylaşım
      Yurtdışı hatiplerde olabilir