Rus ordusunun 24 Şubat 2022 tarihinden itibaren başlayan Ukrayna işgalinden sonra Rus devlet televizyonu Channel One’da canlı yayınlanan bir haber programında “Savaşa hayır” yazılı pankart açan gazeteci Marina Ovsyannikova, Alman Die Welt gazetesine transfer oldu. Eyleminin ardından önce 14 saat boyunca sorgulanmış ardından kefaletle serbest bırakılmıştı. Rus rejimi arkasını bırakır mı bilinmez ama şimdilik serbest. Benzeri bir durum farklı bir nedenle Mısır’da da yaşandı. Mısırlı gazeteci bayan Hala Fehmi de Mısır’da devlet televizyonlarının yayın merkezi olan Maspero’da yolsuzluk yapıldığına dair bir iddia ortaya atmış ve Sisi’yi eleştirmişti. Bunun üzerine güvenlik güçlerince yaka paça yerlerde sürüklenmiş ve soruşturma amacıyla 15 gün tutuklanmıştı. Buraya kadar olanlar Mısır için alışılmadık bir manzara arz etmiyor. Bir de Mısır’da son günlerde en fazla tartışılan husus Eymen Hüdhüd adlı ekonomi uzmanının karakolda işkence altında öldürülmesidir.
İnsan hakları ihlal zinciri bununla da bitmiyor. Hayat pahalılığını hicveden tiyatro grubu olan ‘Zarif veya Sevimli Miskinler/Garibanlar (zürefa el gallabe)’ tiyatro topluluğu üyeleri de ona keza tutuklanmışlardır. Sisi her şeyi aleyhinde bir çığlık olarak görüyor ve bastırmaya çabalıyor. Diğer taraftan da halkın zihnine ve gönlüne ulaşmaya çalışıyor. Bir taraftan bu sahneler yaşanmaya devam ederken diğer taraftan da Sisi ağırlaşan ekonomik buhran ve darboğaz karşısında rejimin erişemediği veya husumetli olduğu kesimlere de açılma ihtiyacı hissediyor. Denildiği gibi Mısır rejiminin çöküşü İhvan’dan değil ekonomik nedenlerden olacaktır. Lakin ekonomiye çare bulamayan Sisi kolayından İhvan’ı tavlama ve ayartma turları atıyor. Aç tavuk ambar yıkar misali Sisi de ekonomik nedenlerden dolayı muhtemel bir halk hareketinden ve galeyandan korkuyor. Bunlar Mısır’da yaşanmamış türden olaylar değil. 1977 ve 1980’li yıllarda bu tarz toplumsal olaylar önlenememiştir. Bu nedenle ister günah çıkardı deyin isterse timsah gözyaşları döküyor deyin Muhammed Mürsi hakkında rahmet diledi, rahmet okudu ve kendisine ihanet etmediğini söyledi.
İhvan’ın Mısır’da yeni bir hamle yapmaya gücü yok. Lakin kitleler yeniden sokağa taşacak olursa rövanş saati gelip çatmış olacaktır. Yeni denklemin içinde yarı örgütlü yapısıyla da olsa İhvan da boy gösterecek olursa başa çıkmak zor olabilir. Sisi timsah gözyaşları dökse de Mürsi’ye muzaffer bir firavun edasıyla davrandı. Eski başkan olarak ona daha latif muamele etmesi gerekirken; onunla birlikte İsam El Aryan ve Cemaat-ı İslamiye’nin ileri gelenlerinden İsam Dirbale gibilerini hapishanelerde ilan edilmemiş bir ölüm cezasına çarptırdı. Kimse ideolojik nedenlerle onlara sahip çıkmamış olsa da siyasi kan bedeli ortada.
2017 yılından beri gelenek haline getirilen Mısır Ailesi İftarında Sisi iki açılım yaptı. Bunlardan birisi Muhammed Mürsi’yi beyaz perdeye ya da ekrana aktaran ‘İhtiyar’ filmiyle alakalı olarak görüşlerini dile getirdi ve Muhammed Mürsi’ye ihanet etmediğini; etmesi halinde bunun Mısır’a ihanet olacağını söyledi. Ondan devlet başkanı diye hitap etti. Bu gönül alma denemesiydi ama gerçekten de alabildi mi? Sormak gerek: Mürsi neden yargılanıyordu? Hamas ile veya Katar ile muhabereden yargılanıyordu. Bir nevi devletin gizli sırlarını ifşa ya da daha doğrudan casusluktan! Pes doğrusu! Şimdi ise Katar ile ilişkileri rayına koydular ve geçmişte Katar’a efelenen Sisi yandaşları veya bakanları şimdi bu paralı ülkeye yağ çekmekle meşguller. Devlet adamı herkesle görüşebilir ve bu yönde görüşmeleri için savunma bakanı olarak atadığı adama hesap vermek zorunda mı? Menderes’e yapılan gibi rezil bir yargılama! Mürsi Katar ile görüşürken Bakanı Sisi’den izin mi almalıydı? Kim devleti temsil ediyor? İftar buluşmasında ve konuşmasında geçmişte esirgediği sıfatını da kullanmıştır. Bir nevi zorluklar karşısında iade-i itibar. Reis Mürsi! İftar sofrasında ikinci açılımı da istisnasız her kesimle diyalog başlatılması idi. Biraz geç kalsa da kabaran öfkeyi yatıştırma denemeleri yapıyor.
Geriye bakıp yönetimini elediğimizde yine de Sisi’nin bunca sene çalkantılı ortamlarda fazlasıyla iktidarda kalabilmeyi başardığını görebiliyoruz. Marifetine saymalıyız. Ayrıca bu dünyada kötülerin de destekçisi bol gecikmeli itiraflar çare olur mu? Halkı yatıştırır mı, bilemiyoruz.
Arapların deyimiyle: Late hine mendem Pişman olmak için geç bir vakit!
Fikriyat Dergisi