ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5881
EURO
34,8124
ALTIN
2.419,72
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
24°C
İstanbul
24°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C

İsmail Yaşa

Suudi Arabistan İslam Üniversitesi mezunu olan İsmail Yaşa, Diriliş Postasında köşe yazarlığı yapmaktadır. Katar El Arab gazetesi, Arabi 21 sitesi ve Ahbaru sitelerinde Arapça makaleleri yayınlanmaktadır.

    BAE’yle İlişkilerde Yeni Sayfa

    05.12.2021 15:11
    A+
    A-

    Abu Dhabi Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’in perşembe günü Ankara’yı ziyareti bölgedeki tüm gözlerin üzerine çevrildiği oldukça önemli bir gelişmeydi.

    Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Arap Baharı sürecinde birbirlerine tamamen zıt iki tavrı benimsemiş, Ankara bölge halklarının özgürlük ve demokrasi taleplerini haklı bulurken Abu Dhabi diktatör rejimlerden yana tavır almış, bu görüş ayrılığı da iki ülke arasında yıllar süren bir gerginliğe yol açmıştı.

    Türkiye ve BAE arasındaki normalleşme bölgedeki dengeleri etkileyecek kapasitede olduğu için ziyaret birçok başkent tarafından yakından takip edilirken, Arap sokağında da ziyaretin öncesi ve sonrasıyla ilgili birçok soru gündeme geldi.

    Öncelikle bir şeyin altını çizmekte yarar var.

    Türkiye ve BAE, Arap Baharı ve bölge halklarının demokrasi talepleri konusundaki tavırlarından vazgeçmiş değiller.

    Ankara ve Abu Dhabi arasında son günlerde esen ılık rüzgârlar sorunların ve anlaşmazlıkların sona erdiği anlamına gelmiyor.

    Arap Baharı devrimleri patlak verip görüş ayrılıkları ortaya çıkmaya başlayınca Türkiye, “Bazı konularda farklı görüşlere sahip olsak da diğer birçok konuda ortak çıkarlarımız doğrultusunda ilişkilerimizi sürdürebiliriz” şeklinde özetlenebilecek bir politika benimsedi.

    Suriye konusundaki derin görüş ayrılıklarına rağmen Ankara ve Tahran arasındaki ilişkilerin devamı Türkiye’nin yaklaşımının uygulanabilir olduğunun göstergesiydi.

    Fakat Suudi Arabistan ve BAE gibi birkaç ülke “Ya tamamen bizimlesin ya da bizim düşmanımızsın” türünden bir politika benimseyerek “Müslüman Kardeşler’in hâmisi” olarak gördükleri Türkiye’ye karşı cephe aldılar.

    Hatta bu işi Ermenistan, Yunanistan ve Kıbrıs Rumlarıyla saf tutmaya, PKK/PYD/YPG’yi desteklemeye kadar götürdüler.

    Son dönemde ABD’de başkanlık koltuğuna Demokrat Partili Joe Biden’ın oturması ve benzeri bir takım değişiklikler oldu.

    Körfez bölgesinde de Suudi Arabistan ve Katar arasındaki buzlar eridi.

    BAE yalnızlık hissetmeye başladı.

    Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın yabancı şirketlere “Bölgesel merkezlerinizi Dubai’den Riyad’a taşıyın” ültimatomu gibi BAE’nin altını oyan projeleri Abu Dhabi’de alarm zillerinin çalmasına sebep oldu.

    Suudi Arabistan’ın ayrıca güneş enerjisinden elektrik üretimi için büyük bir proje planladığı ve BAE’nin benzer bir projeyi Ürdün’de hayata geçirmek üzere İsrail ve Ürdün’le yaptığı ortaklığı sona erdirmesi için Abu Dhabi’ye baskı uyguladığı konuşuluyor.

    “Türkiye’yle sıfır ilişki” sloganıyla Türk ürünlerine boykot uygulayan Riyad, Türkiye ve BAE arasındaki yakınlaşmadan rahatsız.

    Muhammed bin Selman’ın “sanal sinekler” olarak bilinen trollerinin son günlerde sosyal medyada Türkiye’ye saldırı talimatı aldıkları anlaşılıyor.

    Türkiye de bir süredir Mısır, Suudi Arabistan ve BAE’yle ilişkilerini onarma arzusunu açıkça dile getiriyordu.

    Kahire ve Riyad, Ankara’nın iyi niyetinin kıymetini henüz kavrayamamışken Abu Dhabi, Erdoğan’ı köşeye sıkıştırma planlarının çöktüğünü ve Türkiye gibi koskoca bir ülkeyi Müslüman Kardeşler takıntısıyla okumanın yanlış olduğunu fark etti.

    “Türkiye’nin İhvan liderlerini kovacağını” öne süren Suudi Arabistan medyası gerçeği görme ve kabullenme noktasından hâlâ çok uzak.

    Diriliş Postası

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.