Bismillah, Elhamdülillah. Vesselatu Vesselamu Âla Resûlillah.
Tesettür her erkek ve bayan için farzdır, islamın kesin emridir. Ebeveyiler olarak her konuda olduğu gibi bu konudada önce örnek olmalıyız, sonrada küçük yaştan itibaren "setri avret" "tesettür" bilincini çocuklarımıza kazandırmalıyız.
Kızlarımıza ve erkek evlatlarımıza islamın uygun gördüğü kıyafetler giydirmeliyiz.
Şeytan, atamız âdem'i ve annemiz havva'yı kandırıp çıplaklıkla vurduğunu ve cennetten çıkardığını unutmamalıyız.!
Kur’an’ı Kerim de Âraf suresinde bizlere anlatılan bu kıssayı yeniden bir hatırlayalım.
19. "Ey Âdem! Sen ve eşin cennette kalın. Dilediğiniz yerden yiyin. Fakat şu ağaca yaklaşmayın. Yoksa zalimlerden olursunuz."
20. Derken şeytan, kendilerinden gizlenmiş olan avret yerlerini onlara açmak için kendilerine vesvese verdi ve dedi ki: "Rabbiniz size bu ağacı ancak, melek olmayasınız, ya da (cennette) ebedî kalacaklardan olmayasınız diye yasakladı."
21. "Şüphesiz ben size öğüt verenlerdenim" diye de onlara yemin etti.
22. Bu sûretle onları kandırarak yasağa sürükledi. Ağaçtan tattıklarında kendilerine avret yerleri göründü. Derhal üzerlerini cennet yapraklarıyla örtmeye başladılar. Rab'leri onlara, "Ben size bu ağacı yasaklamadım mı? Şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?" diye seslendi.
23. Dediler ki: "Rabbimiz! Biz kendimize zulüm ettik. Eğer bizi bağışlamaz ve bize acımazsan mutlaka ziyan edenlerden oluruz."
24. Allah, dedi ki: "Birbirinizin düşmanı olarak inin (oradan). Size yeryüzünde bir zamana kadar yerleşme ve yararlanma vardır."
25. Allah, dedi ki: "Orada yaşayacaksınız, orada öleceksiniz ve oradan (mahşere) çıkarılacaksınız."
Toplumun büyük bir kesimi mâlesef bugün modayı bir put haline getirmiş ve bu putu (modayı) adım adım takip ettiğini görmekteyiz. Bu puta tapınma ritüeli (ibadet şekli) ise, her geçen gün daha fazla elbiselerinden sıyrılmaları ve çıplaklaşmalarıdır.!
Her geçen gün insanların yaşlısıyla, genciyle bu yanlışlığa düştüğünü, açılıp, saçıldığını, dindar ailelerin ve çocuklarının ise bu yanlışlığa daha fazla düştüğünü görmekteyiz.?
Çarşı pazara çıktığımızda, çocuklarımıza, gençlerimize tesettüre uygun bir elbise bulmakta zorlanıyoruz.
Hatta bulamıyoruz desem her halde kimse beni yalancılıkla suçlamaz.
Çıplaklık ve günahlarda azgınlaşmak âdeta toplumun iliklerine kadar işlemiş durumda. Daha vahim olanı ise, müslümanların büyük bir kesimi tarafından bu olayın kanıksanmış olmasıdır.
İş bu kadar ciddi ve mühim duruma gelmiştir.!
Unutmayalım ki! bu Cinni ve İnsi şeytanlar tarafından yapılmak istenen bir tek şey var! Oda bizleri atamız âdem gibi cennetten mahrum etmektir.!
Bu tehlikeli gidişatın farkında olan herkes bu kötü gidişata karşı gücü nispetince bir şeyler yapma noktasında mesuliyet altındadır.
Peki! ne yapabiliriz? bu konuda sevgili peygamberimiz (sav) bize şu yolu gösteriyor :
"Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir" buyurmaktadır.
(Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248)
Azmış, doğru yoldan çıkmış bir toplumda iyiliği emreden ve kötülükten nehyeden bir kesim olmazsa O'topluma Allah'ın azabı müstehak olur.
Bu azabın gelmesini önleyecek olan şey ise, yukarda ifade ettiğimiz gibi, her konuda olduğu gibi bu konuda da
" Emri bil maruf ve Nehyi anil münker " yani " iyiliği tavsiye etmek, kötülükten alıkoymaktır."