ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
22°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
22°C

Mustafa Güven

İslami Davet ve İrşat çalışmaları alanında hizmet yapmaktadır. Evli ve dört çocuk babasıdır.

    ZULME DUR DE!

    22.03.2021 23:05
    A+
    A-

    Doğu Türkistan toprakları 1949 tarihinde Çin devleti tarafından işgal altına alınmış ve yerel halk dünyada eşi benzeri az görülebilecek bir zulme ve hak ihlallerine maruz kalmıştır.

    Çin, dünya kamuoyuna yönelik bir takım güvenlik bahaneleri ileri sürerek Doğu Türkistan’daki işgal ve Çinlileştirme politikalarını sistematik bir biçimde sürdürmektedir. Çin’in Doğu Türkistan halkına yaptığı zulüm ve hak ihlallerinin bir kısmını buradan sizlerle paylaşmak istiyoruz. 

    İnsamer araştırma merkezinin hazırlamış olduğu ‘Doğu Türkistan Raporunda’ konuyla alakalı verilen bilgiler özetle şu şekildedir (raporun tamamına ulaşmak isteyenler www.insamer.com isimli siteyi ziyaret edebilir):

    ▪Bin yıllık Türk İslam geleneğini devam ettiren tüm medreseler kapatılmaya ve geçmişe ait bütün izler silinmeye çalışılmıştır. Okullarda zorunlu eğitim faaliyetleri bölge insanının inancına tamamen yabancı bir şekilde ateist ve Komünist ideoloji ile yürütülmektedir.

    ▪2013, 2015 yılları arasında Çin güvenlik güçlerinin kasti provokasyonlarının sonucu, Çin güvenlik güçlerini hedef alan bazı saldırılar yaşanmıştır. Sözde bu provokasyonlara karşılık olarak, 27 Temmuz 2014 de Yarkent’e bağlı İlişku’daki bir köyde, kadınların ibadet ettiği bir eve baskın düzenlenip birçok kişi katledilmiştir. Yakınları öldürülen kişiler katillerin bulunup cezalandırılmasını isteme amacıyla protestolar düzenlemiş, bu kez de Çin polisi tarafından kalabalığın üzerine açılan ateş sonucu en az 2.000 kişi öldürülmüştür. 

    ▪Doğu Türkistan’ın köylerinde yaşayan genç kızlar, kendileri ve ailelerinin rızası olmadan Çin’in farklı bölgelerinde bulunan fabrikalara işçi olarak götürülmüşlerdir. Evlerine dönmek isteyenlere izin verilmeyip çalıştırıldıkları fabrikalarda adeta hapis yaşayan bu gençler, maaşlarının ödenmemesi, taciz ve tecavüz gibi problemlerle karşı karşıya kalmışlardır.

    ▪ Bölgedeki yerel yönetimler aşırı gruplarla mücadele adı altında sıradan dindar insanların yaşayışlarına müdahale etmiş ve bu insanları türlü baskılara maruz bırakmıştır. Bunlardan bazıları şunlardır: ibadethanelerin kullanımının sınırlandırılması, İslam’a uygun kıyafetlerin giyilmesinin yasaklanması, dini yükümlülüklerin yerine getirilmesinin kısıtlanması, dini eğitime yönelik engellemeler, İslam’ın bazı kurallarının aşağılanması ve kültürel birtakım hakların engellenmesi, göz altına alınan kişilerin ailelerine ve yakınlarına açıklama yapılmaması ve nerede tutulduklarına dair herhangi bir bilgi verilmemesi.

    ▪Çinlileştirme politikası!
    Müslüman Türkistan halkını dini inançlarından ve geleneksel değerlerinden koparmak, Çin’in Mao liderliğindeki komünist kültürel devrimci hedefleri doğrultusunda komünist sisteme uygun yeni bir birey ortaya çıkarmaktır. Yüzbinlerce insan Çinlileştirme politikasından kurtulmak amacıyla yurtlarını ve evlerini terk edip komşu ülkelere kaçıp sığınmak zorunda kalmışlardır.

    ▪Dünyanın başka hiçbir yerinde benzeri görülmemiş hak ihlallerinden diğer bir tanesi de Çin’in Doğu Türkistanlı ailelere yönelik uyguladığı ‘ikiz akraba/aile olmak’ uygulamasıdır. Öncesinden belirlenmiş Uygur ailelerin, özellikle erkekleri sözde ‘eğitim kamplarına’ gönderilen ailelerin yanına Çinli insanlar yerleştirilmekte ve Çin-Uygur tanışması adı altında insanların tüm özel ve mahremiyetleri ihlal edilmektedir.

    İnsamer’in hazırlamış olduğu ‘Doğu Türkistan Raporu’ndan özetleyerek sizlerle paylaşmaya çalıştığımız bu zulüm ve hak ihlallerine sadece Müslüman Uygur Türkleri değil, Çin’de yaşayan diğer Kazak, Kırgız, Tacik ve Donganlar da (Çin asıllı Müslümanlar) maruz kalmaktadır.

    Dikkatinizi çekmek isteriz ki, bunlar çeşitli şekillerde dünya kamuoyuna sızmış bilgiler ve maalesef bizim haberimiz olmayan ve bahsettiğimiz bu ihlallerden çok daha ötesinin yaşanmış ve yaşanmakta olma ihtimali de epey yüksek.

    Sonuç olarak diyoruz ki; Vicdan sahibi olan herkesi, Çin’in kapalı ve baskıcı yönetimi altında işkence, zulüm ve hak ihlallerine maruz kalan mazlum Doğu Türkistan halkının feryatlarına kulak vermeye ve en temel haklardan biri olan ‘insanca yaşama’ düsturuna gücümüz nispetince sahip çıkmaya davet ediyorum!

    Bu çerçevede önümüzdeki 1 Nisan’da ülkemiz başta olmak üzere bütün dünyada Doğu Türkistan’da yapılan insanlık dışı bu zulümlere dikkat çekmek için yapılacak olan birtakım etkinliklere/programlara destek olmak için http://www.sakadegilsoykirim.com internet adresine başvurup, takip etmenizi öneriyorum.

    Gayret bizden, Tevfik yüce Allah’tandır.

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.