ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Çok Bulutlu
17°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Hafif Yağmurlu
18°C

Mustafa Güven

İslami Davet ve İrşat çalışmaları alanında hizmet yapmaktadır. Evli ve dört çocuk babasıdır.

    KUR’AN VE SÜNNETE GÖRE SAHABE

    20.03.2024 21:38
    A+
    A-

    Kur’an son inen ilahi kitap, Hz. Muhammed (as) son gönderilen elçi, sahabe ise son indirilen kitabın ve onun mübeyyini olan son elçinin ilk öğrencileri ve ilk tâbileridir. Bunu bu şekilde takdir eden Allah’a hamdolsun, onun şanı yücedir.

    Allah (cc) Hz. Muhammed (as) indirdiği vahyi insanlara tebliğ etmek, kapalı, anlaşılması zor yerleri açıklamak ve ayetlerin hayata nasıl tatbik edileceğini göstermek için kendisine elçi olarak seçti ve alemlere rahmet,(1)beşeriyetin ise en üstünü kıldı.(2)

    Sahabe: yaklaşık çeyrek asır devam eden vahyin iniş süresi boyunca öğretmenleri Hz. Muhammed, dersleri Kur’an ve Sünnet olan bir mektepte eğitim görmüş ve bunların ışığında şekillenmiş, terbiye olunmuş bir nesildir.

    Sahabe: Kur’an’ın indirilişinin canlı şahidi, muhatabı ve sebebi nüzulüdür. Ayrıca onlar Hz. Muhammed (as) ile daha sonra gelecek ümmet arasında Kur’an’ı nakleden bir köprü olmuş ve yine Allah’ın Kitabını koruma ve yayma görevini hakkıyla yerine getirmişlerdir.

    Sahabe: Allah Resulünden aldıkları vahyi, sünneti ve Peygamberlerinden gördükleri ahlak ve terbiyeyi sonraki nesillere aktaran zincirin ilk halkasıdırlar. Onlar olmadan rabbinden kendisine inen vahyi açıklayan ve hayatımızda nasıl yaşayacağımızı bizlere gösteren sünnetin bizler tarafından bilinip tanınması mümkün olamayacaktı.

    Dolayısıyla beşeriyet çizgisinde tutmak kaydıyla sahabeyi doğru şekilde yakini olarak bilip tanımamız, adalet, sadakat ve faziletlerinin ulviliğinin idrakinde olmamız, onları kendimize örnek ve model almamızın yanısıra, onlara karşı yapılacak olan en ufak edepsizlik, güvensizlik ve adaletlerine düşürülecek en ufak bir şüphe veya onların devre dışı bırakılması gibi bir durum karşısında duyarsız kalmayıp, haklarının teslim edilmesi için gerekli sorumluluklarımızı yerine getirmemizi de sağlayacaktır.

    Şunu da unutmayalım; sahabe topluluğunun devre dışı bırakılması veya onların sıdk (güvenirliklerine) gölge düşürecek bir durumun söz konusu olması hali, Kur’an ve Sünnetin de kuşku ile karşılanması sonucunu doğuracaktır!

    Bunun önemine binaen, ilk dönemlerden beri orta yolu tutmuş ve mülümanlığın ana gövdesini oluşturan Ehlisünnet ekolü, sahabenin adil ve saygınlığına şüphe ve gölge düşürecek her türlü durumdan ciddiyetle uzak durup sakınmaya çalışmışdır.

    Bu mühim hatırlatmalar dan sonra yazımızın konusu Ashabın adalet, sadakat ve faziletini ifade eden Kur’an ayetleri ile peygamberimizin hadislerine geçebiliriz.

    KUR’AN’DA SAHABENİN SADAKAT VE FAZİLETİ:

    Allahu Teâlâ Bakara suresi 143. ayeti kerimesinde mealen şöyle buyurmaktadır: “Böylece sizi
    insanlara şahit ve örnek olmanız için tam ortada bir ümmet kıldık. Peygamber de size şahit ve
    örnektir.” Usul alimlerimizin tespitlerine göre bu ayeti kerimede ashabın faziletine ve bazı
    özelliklerine vurgu vardır.

    Şatıbi, el Muvafakat adlı eserinde bu ayetin sahabenin fazileti konusuna ışık tutuğuna değinirken özetle şunları söylemektedir:
    “Bu ayet ümmetin tamamı hakkındadır, dolayısıyla sahabeden sonra gelen insanları bir tarafa bırakıp bunu sahabe ile sınırlandırmak doğru değildir şeklinde bir kanaate varmak lazım diyenler için, böyle bir sonuç doğru ve isabetli olamaz zira,

    1- Kendileri hakkında inmiş olması sebebiyle ayetin muhatabı özellikle ashaptır. Onlardan sonra gelenler ayetin muhtevasına ancak kıyas yoluyla veya başka bir delile binaen girerler.

    2- Ayetin, bütün ümmeti kapsadığı söylense bile hitap sahabeyedir ve ayeti kerimeyi Hz. Peygamberden ilk defa onlar almışlardır.

    3- Ashap, bu ayetin şümulüne girme konusunda başkalarından daha hak sahibidirler. Çünkü, burda zikredilen özelikler kâmil manada ancak onlarda mevcuttur. Ayetteki muhteva ile onların hallerinin örtüşmesi, methedilmeye başkalarından daha çok hak sahibi olduklarına, dolayısıyla ayetin muhtevasında özel yerleri bulunduğuna delil teşkil etmektedir.

    Yine ilgili ayeti kerimenin tefsirinde imam Taberi, Hz. Ömer (ra) dan şöyle bir rivayet aktarmaktadır. “Hilafeti döneminde Hz. Ömer (ra) şöyle söylemiştir: Cenabı hak dileseydi ayette geçen ‘kün tüm = siz idiniz’ lafzı yerine, ‘en tüm = sizsiniz’ sözcüğünü kullanabilir ve ümmet olarak herkesi bu ayetin muhtevasına girerdi. Ancak ‘kün tüm = siz idiniz’ demekle ayetin sadece Muhammed’in (as) ashabına mahsus olduğunu göstermiştir.

    İbn-i Kesir’in rivayetinde ise Hz. Ömer Hac esnasında çevresindekilere bu ayeti okuduktan sonra: “Ey insanlar, size okuduğum şu ayetin vasfettiği ümmetten olmak kimin hoşuna giderse, Allah’ın öyle bir ümmet için ortaya koyduğu şartları yerine getirsin demiş ve gerek iyiliği emir, kötülüğü nehiy konusunda ve gerekse başka hususlarda ashabı örnek almalarını ve onlara benzemelerini tavsiye etmiştir.

    Ashabın tümünü konu edinip onların fazilet, sadakat, adalet ve fedakârlıklarını konu edinen
    ayetlerden diğer bazıları da şunlardır. Yazının çok fazla uzamaması için sadece ayet isim ve
    numaralarını vereceğim. Bakmak isteyenler meal ve tefsirlere müracaat edebilirler. Enfal 64 / Tövbe 86,87,88,89,100,117 / Neml 59 / Fetih 29 / Hucurat 7 / Hadid 10.

    Ayrıca Kur’an’da ashaptan topluca bahseden ayetler vardır. Bunlar ise şu isimlerle ifade edilmiştir. Sabikun Tövbe 100 – Muhacirler Ali İmran 195 – Ensar Enfal 74 – Ehli Bedir Ali İmran 13 – Ehli Uhud Ali İmran 121, 122 – Ehli Beyatür Ridvan Fetih 4,5 – Ümmehatul Müminin Ahzap 6 – Ehli Beyt Ahzap 33, ve Sahabi guruplar olarak Ali İmran 113,115 – En am 51,53, 54 – Mücadele 22.

    SÜNNET’TE SAHABENİN SADAKAT VE FAZİLETİ:

    Allah’ın elçisi Hz. Muhammet (as) sahih olan bir hadiste şöyle buyurmuşlardır: “ Ümmetimin en hayırlıları zamanımda yaşayanlardır. Onlardan sonra en hayırlıları bunların arkasından gelenler, daha sonraki en hayırlıları ise bu ikincileri takip edenlerdir (…) (Buhari, Müslim, Ahmet b Hambel, Ebu Davut, Tirmizi)

    Hadiste “Hz. Peygamber’in zamanında yaşayanlar” olarak tercüme edilmiş olan “karni” kelimesinden maksat sahabedir. (İbnül Esir, Camiul usul) Muhaddisler ve Şarihler bu konuda ittifak etmişlerdir. (İmam Nevevi, Şerhul Müslim)
    Buna göre ashap Muhammed (as) ümmetinin en değerli, en faziletli tabakasıdırlar (İbn Hacer, Fethul Bari).

    Konuyu araştırmaya başlayınca gördük ki sevgili peygamberimizin ashabının fazileti ve sadakati ile ilgili söylediği çokça hadisi şerifleri bulunmaktadır. Biz yazının uzamaması için yukarıdaki hadisi aktarmakla iktifa ediyoruz. Konuyla alakalı daha fazla hadise bakmak isteyenler Kütüb-i Sitte adlı hadis külliyatına müracaat edebilirler.

    1- Enbiya suresi, 107.ayet

    2- Bakara suresi, 253.ayet

    • Yazıyı kaleme alırken başvurduğumuz kaynaklar:
    • Sünnetin Tesbiti (Prf Dr. Muhhamed  Accac el Hatib, Yeni Akademi yay.)
    • Bilgi ve Medeniyet Kaynağı (Prof Dr. Yusuf el Karadavi, Nida Yay.)
    • İftiranın Hedefindeki Sünnet (Salim Ali el Behnesavi, Çıra Yay.)
    • Ehli Hadis ve Ehli Rey İhtilafları (Dr. Ataullah Şahyar, Akdem Yay.)
    • Sahabeye Yöneltilen Tenkitler (Dr. Mehmet Efendioğlu, Marmara ilahiyat Yay.)
    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.