ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5571
EURO
34,8682
ALTIN
2.429,07
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
25°C
İstanbul
25°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C

Nejdet Demirel

Uzun metrajlı araştırma yazıları kaleme alan Nejdet Demirel, Orta Doğu başta olmak üzere İslam dünyasının içinde bulunmuş olduğu sorunları anlatan pek çok yazısı; farklı gazete, dergi ve dijital platformlarda yayınlanmıştır.

    FİLİPİN MORO MÜSLÜMANLARI ve BAĞIMSIZLIK

    15.06.2021 14:00
    A+
    A-

    YAZININ SESLİ ANLATIMI

    Bangsamoro barış süreci 28 Mart 2014’te her iki tarafın anlaşma metnine imza atmasıyla, Moro Müslüman halkını özerkliğe götürecek süreci başlatmış oldu.Yaşanan zorlu aşamadan sonra bölge halkı “21 Ocak 2019” tarihinde sandık başına giderek oyunu kullandı. %80 evet yönünde oy çıkması, tam özerkliğe giden yolu resmen açmış oldu.

    Moro Müslümanlarına özerklik yolunu açan süreçte, İHH İnsani Yardım Vakfının, katkıları inkar edilemez bir gerçektir. İHH bölgede halen bir çok yardım faaliyetleri yürütmektedir.
    “Bangsamoro Barış Sürecinin” tüm aşamalarında, İHH İnsani Yardım Vakfı, Hüseyin Oruç başkanlığında kurulan bağımsız heyet içerisinde, beş üyeden biri olarak temsil edilmektedir. İHH halen mevcut şartlarda Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin kurulma aşamasını yakından takip ederek, sürece her türlü katkıyı sunmaya devam etmektedir.

    Morolu Müslümanlara dünya kulaklarını tıkamış olsada, 16.yüzyıldan günümüze gelinceye dek, topyekün var olma mücadelesi verildi. Sürecin zafer odaklı bir yöne evrilmesi tabiki kolay olmadı. Bağımsızlık kavramı telefuzu basit ama bedeli zor meşakkatli bir tercihti. Morolu Müslümanlar can vermek pahasına da olsa zoru tercih ederek adeta destan yazmışlardır. “Norveç Mülteci Konseyi raporuna göre : Filipinler Moro bölgesi ağırlıklı olmak üzere, meydana gelen çatışmalarda, son elli yıl içinde 130 bine yakın insan öldürülmüştür. Ayrıca Mindanao’da 2000-2009 yılları arasında ise “2 milyon” insanın mülteci durumuna düşürüldüğü uluslararası raporlarla ortaya konmuştur. Bangsomoro Müslümanların tarihi işgal, sömürü, tecavüz, işkence ve binlerce insanın öldürüldüğü acı hatıralar ile doludur.

    “Yaşanan zorlu süreci anlamak için, Morolu Müslümanların tarihine kronolojik olarak bakmak gerekir.”

    Bangsamoro Müslümanları “1570 tarihinde” İspanyolların işgal ve zulmüne maruz kaldılar. Şiddetli çatışmalar sonunda, gelişmiş İspanyol donanmasının ateş gücüne daha fazla dayanamayarak geri çekilmek zorunda kaldılar. Bölge halkı tarafından sömürgeci İspanyol güçlerine karşı ortaya konan bağımsızlık mücadelesi “330 yıl sürecektir.” Bu mücadele dünya tarihine bağımsızlık için verilen en uzun savaş olarak kayda geçerek yerini almıştır. “1900 lü” yılların başına kadar bölgeyi kontrol altında tutan İspanyollar ABD ordusuna yenilerek bölgeden çekilmek zorunda kaldılar. Yönetimi eline alan ABD güçleri, işkence ve katliamları İspanyolları aratmıyacak şekilde devam ettirdi.

    “1946 da” bölgeyi terk eden ABD birlikleri, Filipinlere bağımsızlık hakkı tanıyarak bölgeden çekildiler. Coğrafyada yaşayan müslümanlar yok sayılmış ve sonradan kurulan Hristiyan Filipinler devleti içinde azınlık konumda yaşamaya mahkum edildiler. Yönetimi ele alan Filipin ordusu boş durmadı Müslümanlara karşı akıl almaz işkence ve katliamları artırarak devam ettirdi.

    Filipinler devleti, yapılan zulümle yetinmeyerek bölge halkını asimile edebilmek için bir dizi programa tabi tuttu. Müslümanların yaşadığı bölgelerin demografik yapısı değiştirildi. Bu yönde uygulanan politik açılımlar devlet politikası haline dönüştürüldü. “Örnek olarak Mindanao adasını verebiliriz. 20.yüzyılın başlarında Müslüman nüfus %77 orana sahip iken, sistematik bir şekilde Hristiyan Filipinler bölgeye yerleştirilerek, Müslüman halkın oranı %17 ye kadar düşürülmüştür.”

    Filipinler’de yaşayan Müslümanlara karşı uygulanan insanlık dışı muamele ve ayrımcılığın ne derece vahim sonuçlar doğurduğunu görmemiz için, Birleşmiş Milletlerin raporuna konu olmuş şu veriye bakmamız yeterli olacaktır…
    “Hristiyan Filipinler’in yaşadığı kuzey bölgelerde yaş ortalaması 74 iken. Daha çok güneyde yaşayan Müslümanların yaş ortalaması ise 53 tür.”

    Moro müslümanları, zaman içerisinde belli bir güce sahip olunmadan siyasi kanallarla hedeflerine ulaşamıyacaklarını anlamaları fazla uzun sürmedi. Mindanao da yaşayan Müslüman halka karşı her türlü zulüm, işkence ve onur kırıcı davranışlar sıradan bir olay halini aldı.”1968 yılına” gelindiğinde ise tarihe “Jabidah (Corregidor)” katliamı olarakta geçen Filipin ordusu içindeki “68’e yakın” müslüman askerin öldürülme hadisesi” müslümanları derinden etkilemiş ve bu olay aynı zamanda müslüman toplumun farklı arayışlar içinde girmesi için bir milat olmuştur. Öncesinden ortaya konan siyasi çözüm odaklı pek çok girişimin sonuçsuz kalması can ve mal emniyetini sağlamanın ancak güç ve silah kullanmaktan geçtiği kanaati bir zaruret olarak algılanmaya başlandı. Siyasi ve politik girişimlerden tamamen umudunu kesen Morolu müslümanlar, silahlı mücadeleyi tek kurtuluş yolu olarak görmeye başladılar.

    Manila’da “1969 yılında” kurulan “Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi” (MNLF), Filipin Üniversitesi öğretim üyesi hocalarından “Nur Misuari’nin” öncülüğünde kurulmuştur. “1977 yılına” kadar Hareketin içinde yer alan, “Selamet Haşimi” Misuari ile yaşadığı fikir ayrılığından dolayı ikerki zaman diliminde, Moro Ulusal Kurtuluş Cephesi’den ayrılacaktır. İlke olarak milli bir mucadele metodunu benimseyen hareket lideri Misuari, Filipin Devletiyle yapılan anlaşmalardan istenen sonucun elde edilememesi “Moro Ulusal Kurtuluş Hareketini” zaman içerisinde etki alanını daraltarak pasif hale dönüştürmüştür.

    Moro İslami Kurtuluş Cephesi,
    “1977 yılında” Selamet Haşimi tarafından temelleri atılmıştır. “Ulusal Kurtuluş Cephesi” daha çok milli ulusal bir siyaset izleyerek hedefe varmak düşüncesi vardı. “Selamet Haşimi” İslami bir mucadele yöntemini ısrarla savunması bu hareketten ayrılacağının sinyali olarakta algılanmıştı. Bu düşüncesi kabul görmeyince (MNLF) den ayrılıp “Moro İslami Kurtuluş Cephesi’ni” kurdu.

    Selamet Haşimi İslami tonda mucadele yi ısrarla gündem de tutmuştur. Haşimi, İslam merkezli bir mücadeleye öncelik verilmesini şöyle özetliyordu : Bağımsızlık ruhunu diri tutacak ve kişiyi hedefe taşımada en temel motivasyon kaynağı olacaktır. Nitekim tarih bu mucadele ve dava adamı olan “Selamet Haşimi’yi” haklı çıkaracaktı. Kurulduğu günden beri silahlı direnişe devam eden “MILF” bir yandan da Filipinler devleti ile barış görüşmelerini de sürdürmüştür. Moro halkının özgürlüğü için mücadele eden MILF, halihazırda Filipinler hükümeti ile uzlaşma aşamasına gelmiş ve güncel barış sürecinin uygulayıcı tarafı olmuştur.
    Moro halkının en güçlü yapısı haline gelen MILF toplumsal anlamda çok büyük bir destek bulmuştur. Günümüzde Hareketin liderliğini “Hacı Murad İbrahim” yapmaktadır.

    Emperyalist güçler Bangsamoro cihadını, itibarsızlaştırıp terörist yaftası vurmak için çok çaba sarfettiler, Müslümanların hikmet ve sağduyulu hareket etmeleri, emperyal odakların tüm oyunlarını Allah cc izniyle boşa çıkarmıştır.

    Morolu Müslümanlara tam özerklik yolunu açan ve savaşın kazanan tarafı olmalarını sağlayan başarının sırrını üç ana başlık etrafında toparlamak mümkün olacaktır;
    1- Savaş boyunca Moro İslami Kurtuluş ordusu bünyesinde yabancı savaşcı asla bulundurmadı.
    2- Filipin ordusu dışında kimse hedef alınmadı. Özellikle halkın zarar görmemesi için azami gayret sarf edildi.
    3- İslami dokuya uygun akademiler kurularak, halk bilinçlendirilip eğitilmeye çalışıldı.

    MOROLU MÜSLÜMANLARIN MÜCADELESİ, SURİYE BAŞTA OLMAK ÜZERE, DÜNYANIN DEĞİŞİK BÖLGELERİNDE DÜŞMANA KARŞI VERİLEN SAVAŞLARIN, NEDEN BAŞARIYA ULAŞMADIĞINI İDRAK ETMEMİZE KATKI SAĞLAYACAK BİRÇOK DONELER İÇERMEKTEDİR..

    Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz.
    Bangsamoro Müslümanlarının zaferi, şu gerçeği tekrar görmemizi sağlamıştır. İslam düşmanları eğer silah, güç ve gerekli lojistiğe sahip değilseniz, hakkınız olan bir şeyi asla size vermiyeceklerdir.

    Selam ve Duayla

    Yazarın Diğer Yazıları
    Yorumlar

    Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.