ref: refs/heads/v3.0
enflasyonemeklilikötvdövizakpchpmhp
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
13°C
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
21°C
Salı Az Bulutlu
23°C

MODERNİTE POSTMODERNİZM VE İNSANLIK

08.03.2020 00:00
A+
A-

Kökenlerini Aydınlanma, rasyonalite ve akıl ideasından alan modernite, siyasi ve iktisadi bakımdan sırasıyla Fransız ve Sanayi devrimleriyle kurumsallaşmış, bireysel, kültürel, toplumsal, ekonomik ve siyasi bir dönüşüm projesidir.

Günümüz itibariyle modernitenin görünümlerinin tüm dünya ölçeğinde olmak üzere bireysel yaşamların mikro alanlarına kadar nüfuz etmiş olması, modern, geç-modern, ya da postmodern gibi farklı anlamlarda kuramsallaştırılmaya çalışılan bu akımı iyi bilmemiz gerekir. 
Aydınlanma, iradeyi Tanrıdan alarak insan aklına verir; bir başka deyişle toplumsal olanı aşkın olandan, dünyevi olana aktarır. Modernite  geleneksel yapıdan moderne geçişte eskinin terk edilmesi ve yeninin aklın önderliğinde tekrardan kurulmasını ifade eder. 

Kant’a göre “Aydınlanma, insanın kendi suçu ile düşmüş olduğu bir ergin-olmayış durumundan kurtulup aklını kendisinin kullanmaya başlamasıdır”
Modernizm, modernite ve postmodernizm biri birine yakın kavramlar olasalar da aslında biri birinden farklı anlamları vardır.
 Modern toplum ile işaret edilmek istenen nedir?  Tarih boyunca oluşmuş inanç, ahlak, felsefe ve insanlığa ait olan tüm değerleri yok etmeyi amaçlamış her şeyi aklın ve rasyonalizmin öncülüğünde yeni, tek tip bir insan ve yaşam modeli oluşturma çabası içindedir. 

Modernite ve postmodernizmin amaçladığı toplum modeli; Kimliksiz, kişiliksiz, ahlaksız ve cinsiyetsiz bir toplumdur. Kapitalist ve liberal ekonomi sistemleri de tam bu şablona uygundur.

AVM ler ve çok uluslu global şirketlere baktığımızda aynı şeyleri çok rahatlıkla izleyebilir ve görebiliriz. Global olan bir çok tekstil firmaları tek tip elbise üretmekte dünyenın her yerinde aynı elbiseleri satmaktadır. Belli bir yaş ortalaması üzerinden 30 yaş üstü elbise bulmak bazı markalarda mümkün değildir. LGBT'lilik teşvik edilmekte, bireysellik ön plana çıkartılmakta, toplumsal yaşam ötelenmektedir. Aile kavramı, sosyal yaşam kavramı, yardımlaşma, ahlaki değerler dejenere edilmekte anlamsızlaştırılmaktadırlar. İnsani olan etik hiçbir değere önem vermediklerini net olarak görürsünüz. Hatta doğaya saygı diye bir dertleri de yok. Doğayı bile hunharca katletmekten geri durmayan bir zihniyete doğru insanlık evrilmektedir.

 Bunlar modernitenin doğurduğu problemlerdirler. Toplumlar bu hale kendiliğinden gelmedi. Modernitenin bir çocuğu olarak buraya doğru evrildi. Modernitenin geliştirdiği kavramların da o kadar masum olmadığını zaman bize göstermiştir. Şunu rahatlıkla söyleyebiliriz. İnsanlığı öldürmeye çalışan bir akım olarak modernite ve postmodernizm övülmesi teşvik edilmesi gereken bir sistem değillerdir. Bu akımın mutlaka önüne geçilmelidir. Bu akım insanlığı yok etmeden insanlık bu akımı yok etmelidir.

Aslında sorunda burada baş göstermektedir. Modernite kendi dünya görüşünü temellendirmek için akıl ve rasyonalizmi ölçü kabul ettiğine vurgu yapmakta, pratikte ise akıl ve rasyonalizmden ziyade heva ve hevesi ölçü aldığını görmekteyiz. Çünkü akıl iyi ve doğruyu ortaya koyan bir meleke, rasyonalizm ise gerçek değerlere göre hareket edilmesi gerekirken, Modernite ve post modernizme baktığımızda aklın yerini heva ve heves realitenin yerini ise ütopya almıştır. Bütün beşeri ideolojilerde olduğu gibi Modernite ve postmodernitede de aynı sıkıntıları görüyoruz. Kulağa hoş gelen fakat realite ile tezatlık teşkil eden söylem ve argümanlar, düz mantık kullanımı ve insan gerçekliği ile uyuşmayan çözüm önerileridir. 

Beşeri ideolojilerin çıkmaza girmesi ve insanlığı felakete sürüklemelerinin en önemli  sebebi. Seküler (Dünyevi) oluşlarıdır. İnsanı sadece maddeden ibaret gören, hayatı ise bu dünya ile sınırlı zan eden bu zihniyet, insan doğasına aykırı birtakım önermelerde bulunmaktadır. Halbuki insan bir fıtrat üzere belli istidatlara göre yaratılmıştır. Siz fıtratı ve insanın istidatlarını görmemezlikten gelir, insan doğasına aykırı bir yaşam modeli üretirseniz, elbette ki bu yaşam modeli bir yerlerde sıkıntı üretecek, insanlığa zarar verecektir. Nitekim mevcut bütün beşeri sistemlerin sorunlarına, çıkmazlarına baktığımızda, aynı nedenlerle sistemlerin tıkandığına şahit oluyoruz. Bunu örneklendirirsek: Bir terzi düşünün bu terzi size bir elbise dikecek, terzi sizin ölçünüzü almalı sonra prova yapmalı boyunuz kilonuz ve vücut yapınızı ölçüp biçtikten sonra size uygun bir elbise dikmelidir değil mi?  Şayet terzi sizin ölçülerinizi almadan tahmini ölçülerle bir elbise dikerse ne olur? Elbise üzerinize oturmaz. Beşeri ideolojilerde insanın doğasına ve istidatına uygun bir yaşam modeli üretmeleri gerekirken, insan doğasını gözardı ederek kendi heva ve heveslerine uygun ütopik bir yaşam sistemi oluşturmaya çalışmaktalar. Tıpkı sizin ölçünüzü almayan size rağmen elbise diken terzi gibi. Terzicinin elbise size uymayınca elbiseyi size uyduracağına bedeninizi elbiseye uydurmaya çalışması gibi. Kolunuz uzun  elbise kısa ise, elbisenin koluna ek yapacağına sizin kolunuzu bacağınızı keserek elbiseye uydurmaya çalışması nasıl yanlış ise günümüz beşeri ideolojilerde o derece yanlıştırlar.

 Görünen o ki akıl ve rasyonalizmle hareket ettiğini iddia eden modernite ve postmodernizmin pratiye yansıyan sonucu, akıl ve rasyonalizmden uzak ve insanlığı tahrip eden bir yapıya dönüşmesidir

Yazarın Diğer Yazıları
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.